davalının sorumlu tutulabileceği sonucuna varılmaktadır. b.Aracın geç tesliminden kaynaklanan araç kiralama bedeli ile ilgili olarak; Dosyaya mübrez fatura niteliğindeki belgeler aracın gerek karoser onarımı süresi gerekse motor onarım süresine açıklık getirecek nitelikte değildir....
06/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle aracın arızasının üretimden kaynaklanmadığı, arızanın enjektör arızası nedeniyle oluştuğu, verilen ayıplı hizmet nedeniyle arızanın oluştuğu, onarım ile arızanın giderilebileceği, onarım bedelinin 117.947,91-TL olacağı, aracın ortalama onarım süresinin 15 gün olacağı ve 9.225,00-TL bedel ile bu sürede benzer nitelikte bir aracın kiralanabileceği yönünde görüş bildirilmiştir....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; aracın 23/11/2011 tarihinde 57.509,99TL bedelle satın alındığı, bilirkişi raporunda, aracın sağ ve sol marş biyellerinde yapılan onarım nedeniyle araç değerinin %6 oranında (her iki taraf için %3'er) olduğu ve araç değeri üzerinden yapılan hesaplamada değer kaybının toplam 3.450TL olduğunun tespit edildiği, söz konusu oran (%6) dikkate alındığında aracın misli ile değiştirilmesi talebinin iyiniyet kuralına uygun olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacıya ait aracın aynı özelliklere sahip yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacı tarafın yeni (sıfır) aracı teslim aldığında dava konusu eski aracını davalı tarafa teslim etmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur....
Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya kalınlığı/hatasının sadece motor ön sağ köşe kısmında bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli ve zararın tazmini istemli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu aracın Denizli 6. Noterliği'nin 25/09/2020 tarih ve 20606 yevmiye nolu satış sözleşmesiyle 100.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı,aracın arızalanması nedeniyle ertesi gün servise çekildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf; aracın satın alındığı gün aracın arızalanarak yolda kaldığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürmüştür....
Davacı vekili 26.12.2016 tarihli dilekçesiyle, dava değerini 86.800-TL aracın satış bedeli ve 6.700-TL aracın çalışmadığı dönemdeki kayıpları olmak üzere 93.500-TL olarak açıklayarak, eksik harcı ikmal etmiştir. CEVAP: Davalı ... Motorlu Araçlar vekili, tacir olan davacının süresinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta teknik veya hukuki ayıbın söz konusu olmadığını, bu nedenle iade ve zarar talebi koşullarının oluşmadığını, onarım yönünden seçimlik hakkını kullanan davacının bundan dönerek diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığını, ayrıca davaya konu aracın halen davacı tarafça kullanılmakta olması nedeniyle faiz talebinin de yersiz olduğunu, aracın ticari olması nedeniyle alıcının elde ettiği menfaati de iadesinin gerektiğini, aracın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi düşünülse dahi semenin tenzili gerektiğini, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle, araç tamir bedeli ve aracın kullanılamaması nedeniyle kiralama bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
CEVAP: Davalı Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak niteliğinde açılamayacağını, dava konusu aracın motor değişimi yapılarak ayıbın giderildiğini, onarım hakkını kullanan davacının bu aşamadan sonra bedel iadesi talebinde bulunamayacağını, ikame araç bedeline ilişkin talebin yersiz olduğunu, kaldı ki davacının ikame araç talep etmemesi nedeniyle bu yönde tahsis yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı T3 Hizmetleri ve İnşaat Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinden bedel iadesi talebinde bulunulamayacağını, öte yandan dava konusu araçtaki ayıbın onarımla giderildiğini, davacının ikame araç tahsis edilmemesi nedeniyle talebinin de yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve araç tamir bedeli istemlidir....
bir arıza olmadığı değerlendirilmekle sonuç olarak davacının araç değer kaybı ve ikame araç bedeli alacağının oluşmadığı, arıza nedeniyle oluşan tazminat bedelinin 17.256,76-TL olduğu rapor edilmiş, ek raporda da aynı kanaatin tekrarlandığı bildirilmiştir....