Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığı gibi davacı taleplerinin kabulü için gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadığını, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, dava konusu araç 04/07/2016 tarihinde 2. el olarak satın alınmış 2015 model Skoda Superb marka Elegance 1.6 CR TDİ model olduğunu, dava konusu araçta, Tüketici Yasası ve ilgili mevzuatta tanımlandığı şekilde herhangi bir ayıp bulunmadığını, araç üzerinde meydana gelen boya vernik atması gibi şikayetler aracın sadece sol tarafında meydana gelmiş olup, diğer taraflarında (sağ taraf, tavan, kaput vs.) meydana gelmemesi, aracın boyasının kalitesizliği, ayıplı ürün olduğu anlamına gelmemekte aksine ürün kaynaklı olmayıp dış faktör kaynaklı olduğunu ispatladığını, otomobil boyalarında vernik atmasının birkaç sebebi bulunduğunu, 18/11/2016 tarihinde yapılan teknik sorgulamaya istinaden araç ile ilgili servis kayıtları incelendiğinde, davacının yaşamış olduğu...
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....
Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ... A.Ş. aleyhine iş bu dava açılmış ise de; Mahkememizce bedel indirimine karar verildiği, dava konusu satış sözleşmesinin tarafların davacı ve davalı ... olduğu, davalı ... A.Ş.'...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ' TARİHİ : 26/03/2018 NUMARASI : 2016/3603 ESAS, 2018/314 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Araç Nedeniyle Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi'nde açtığı davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yuki marka ATV ve Yuki T4 davalı T3 Ve Tic. Ltd. Şti.'...
MOTOR firmasına hemen teslim edildiği, Üretici ... firmasında incelemesinin yapıldığı ve arızanın müşteri kaynaklı olduğunun bildirilerek ürünün davacı tarafından iade alınmış olunduğu, davacı firmanın yeni aldığı set için ayrıca para ödemiş olduğu, üretim hatası olan ve bu hatası gizli olan ürünü davacıya iade etmiş olduğunu, yapılacak bilirkişi tespiti ile ürünün üretim hatalı ve gizli ayıplı olduğunun ortaya çıkacağı, zira yine aynı firmadan alınan aynı ürünün, yine aynı müşterinin aracına takıldığı ve arızasız çalıştığını, netice olarak davalılar tarafından davacıya ticari faaliyetleri kapsamında satılan 23.02.2019 tarih, AKZ201900006447 seri numaralı faturaya konu ürünlerin(1 adet debriyaj seti, 1 adet debriyaj bilyası hidrolik, 1 adet volant) gizli ayıplı olması nedeniyle iadesi ile bedellerinin davacıya ödenmesi için iş bu davanın açıldığı belirtilerek, üretim hatalı olan ve 23.02.2019 tarih, AKZ2019000000447 seri numaralı fatura karşılığında satın alınmış olan 1 adet debriyaj seti...
, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; Davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme (ödediği bedelin iadesi) talebi ya da değişim veya bedel indirimi istemi bulunmadığından 4077 sayılı Yasa'nın .... maddesi ve TBK'nın 227. maddesi uyarınca villanın projeye uygun hale getirilip getirilmeyeceğinin ve bunun dava tarihi itibariyle maliyetini belirlemek ayrıca değişiklik yapıldığı ve projeye uygun hale getirildiğinde villanın değer kaybının ne olduğunu belirlemek, yapılan masraflarla ilgili olarak da değerlendirme yapmak ve HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca oluşturulacak bilirkişi raporuna itirazlar bulunursa itirazları karşılayacak ek rapor almak ve sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalı, cezai şarta ilişkin istemin ise cezanın niteliği itibariyle dönme cezası olduğundan reddine karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı .....'...
İstinaf başvurusuna cevap veren davalı vekili mahkeme kararının yerinde, yasaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu savunarak istinaf başvurusunun reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, araç satış sözleşmesinden dönme ve araç bedeli ile araç için yapılan masrafların davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı tarafın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, davacı ile dava dışı araç maliki arasındaki sözleşmeye aracılık yaptığı, bu nedenle davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle,davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, eldeki davada davalının pasif husumet ehliyetinin (davalı olma sıfatı) bulunup bulunmadığı hususundadır....
Noterliği kanalıyla, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesine göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin haklarını kullandığına ilişkin ihtarın gönderildiğini, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek, araç için ödenen 32.300,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....