WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğundan bahisle ödediği satış bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Mahkemece yasal düzenleme çerçevesinde ürünün ayıplı olup olmadığına dair 2010/6351-13382 bilirkişi incelemesi yapılmamış olup, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya kurulundan iddia, savunma ve mübrez belgelerde değerlendirilmek suretiyle bilgisayardaki arızanın üretim hatasından mı, yoksa kullanım hatasından mı ileri geldiği üzerinde durularak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmalı, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir....

    Ancak davacı tercih hakkını onarım yönünde kullandığı için, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK 'nun 13/3 maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına dair Yönetmeliğin 14. maddesindeki bedel iadesi şartları oluşmamıştır. Davacı ancak onarım bedeli olan 3.365.84 YTL'nin tahsilini isteyebilir. Mahkemece araç bedelinin de tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...) gerekçesiyle davalılar yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ayıplı malın iadesi ile ödenen bedel ve onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

      UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, satışı yapılan araçtaki ayıp nedeniyle misli ile değişim bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemidir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ikinci el araç satışından kaynaklı ayıplı mal iddiasına dayanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İkinci el araç satımlarında, alıcı tarafından bilinseydi aracın daha düşük bedelle alınacağı ya da hiç satın alınmayacağı söylenebilen her durumda ayıp mevcut demektir. Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Fakat yerleşik yüksek yargı kararları gereğince, araçtaki ayıpların alıcıya bildirildiğinin yazılı delil ile ispat yükü satıcıdadır. Aracın internette yer alan satış ilanının da bu yönden ispat niteliği mevcuttur....

      Dava ayıplı mal ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi ve icra takibinin iptaline yöneliktir. Davacı davalıdan alınan aracın kısa bir süre sonra arızalandığını, bu nedenle aracın ayıplı olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ileri sürmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmede davacının aracı halihazır durumu ile görüp beğendiğini ve teslim aldığını beyan ve kabul ettiğini ileri sürmüştür. Gerçekten de noterlikten celp edilen satış sözleşmesinde: "Alıcı bu aracı halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini nakit ödeyerek teslim aldığını ve plaka değişikliğini beyan edilmediğini, araca aynı plaka ile satın alacağını ve aracın tescil belgesini teslim aldığını, aracın sigortasını yasal süresi içerisinde yaptıracağını beyan ve kabul ederler." şeklinde yazılı olduğu anlaşılmaktadır....

      DAVA Davacı; 24.01.2017 tarihinde dava dışı kişiden, daha önce davalı firma tarafından satışı yapılan aracı satın aldığını, 04.12.2017 tarihinde seyir halinde iken çıkan yangın neticesinde aracın kullanılamaz hale geldiğini, araçta imalattan kaynaklı gizli ayıp bulunduğunu ve ayıbın garanti süresinde ortaya çıktığını, sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi ile gönderilen ihtarnameye rağmen davalının satışı bedelini iade etmediğini ileri sürerek, 160.500 TL satış bedeli, 295 TL çekici masrafı ve 1.145 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 161.938,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

        DAVA Davacı vekili, müvekkilin davalıların satıcısı ve ithalatçısı bulunduğu Range Rover Sport 3.0 SDV 6 tipindeki 2016 model otomobili 29.04.2016 tarihinde 203.000 Euro bedelle satın aldığını, aracın öncelikle motor arızası vermesi nedeniyle servise girdiğini, daha sonrasında ise araçtan ses gelmesi nedeniyle servise müracaat ettiğini, arızanın giderildiği söylenerek aracın müvekkile teslim edildiğini, ancak tamir edildiği söylenen araçta, kullanıma başlandıktan kısa süre sonra aynı sesin devam ettiğinin tespit edildiğini ve yeniden servise götürüldüğünü, araçtaki sesin giderilmediğini, 13.01.2017 tarihinden itibaren aracın davalı Kosifler Oto Servis ve Ticaret A.Ş. şirket yerinde bulunduğunu, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimine, bu mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi ve aracın kullanılamamasından kaynaklı tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1....

          DELİLLER : İstinaf incelemesine esas: Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle, satılan aracın iadesi ile satış bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

          aracın eksantirik milinden kaynaklı bir sorun olduğunun tespit edildiğini, aracın 10 gün serviste kaldıktan sorunun giderildiğinin belirtilerek müvekkiline verildiğini, ancak bir süre sonra tekrar arıza meydana geldiğini ve aracın yine servise götürüldüğünü, bir kez daha sorunun giderildiği belirtilerek aracın müvekkiline verildiğini, ancak son arızadan sonra aracın eksantirik milinde yeniden arıza meydana geldiğini, gelinen aşamada aracın motorundan sürüş kalitesini etkileyecek derecede sesler gelmeye devam ettiğini, davalı tarafça bir çözüm bulunmaması üzerine, davalıya noter vasıtasıyla 05/08/2014 tarihinde 6502 sayılı Kanun'un 8.ve devamı maddeleri gereğince sözleşmeden dönme ve araç bedeli olan 173.561,01 TL'nin iadesi için ihtarname çekildiğini, ancak bir yanıt alınamadığını iddia ederek, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8.ve devamı maddeleri gereğince, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullanmış olduğunun kabulü ile araç bedeli olan 173.561,01 TL'nin temerrüt...

          GEREKÇE: Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu cihazın ayıplı olduğunu ileri sürmüş, davalı cihazın ayıplı olmadığını, yasal sürede ayıp ihbarının da yapılmadığını, cihazdaki parça değişimlerinin kullanıma bağlı periyodik değişimler olduğunu savunmuş, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin denetime elverişli bilirkişi raporu alınması yönündeki kaldırma kararından sonra mahkemece yeni oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece alınan 08/01/2021 tarihli kök ve 08/08/2021 tarihli ek raporda davaya konu ... Marka, ......

            UYAP Entegrasyonu