Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının davalı firmadan 49.867,80 TL bedelle Hyundai İ20 2016 model aracı 24/05/2016 tarihinde sıfır olarak satın aldığı, 17/11/2016 tarihinde davacının davalıya ihtarname göndererek aracın tavanındaki lekeler ve boya kalınlığının yüksek olması, kaputta sökülme ve lokal boya olması nedeni ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yeşilhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2018 tarihli 2018/519 soruşturma 2018/430 karar nolu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda; şüpheli Yakup MAHİROĞLU hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Adana 4. Noterliğinin 05/10/2018 tarihli 19612 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davacı T1 davalı T4 ihtarname gönderilerek sözleşmeden dönmek istediğini, sözleşmeden dönme bedeli olarak 52.118,00- TL ile mağduriyetinin giderilmesine yönelik 10.000,00- TL tazminatın ödenmesinin istenildiği, Adana 4....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ayıplı araç satışından dolayı ödenen araç satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı tarafından dava dilekçesinde aracın 20.300,00 TL'ye alındığı kabul edilmiştir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; bir çok parçanın bilim ve teknik bilgi birikimi kullanılmak suretiyle bir araya getirilmesi yoluyla oluşturulan otomobilin şanzıman sisteminde ortaya çıkan ve nedeni orjinal vites kutusu sökülmüş bulunduğundan artık belirlenemeyecek bu arızanın araç değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4077 sayılı yasada olduğu gibi 6502 sayılı yasada da, malın ayıplı olması durumda tüketici tarafından kullanılabilecek seçimlik haklar düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılan düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici yasa ile kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada ayıplı ürün bedelinin tahsilini istemekte olup, yasa gereği bu talepte bulunma hakkı vardır. Dava konusu ürün ayıplı olduğu içinde davacıya talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu ürünün davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin malın davalılara iade tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının talep etmediği ücretsiz onarıma dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Mahkemece ; "...Dava araç satış işlemine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile birlikte bedelin iadesi olmadığı takdirde onarım bedeli istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki noter satış sözleşmesinin 25/01/2019 tarihli olup, satış öncesi davacı tarafça yaptırılan ve satış öncesi yaptırıldığı davacı tarafça da kabul edilen oto ekspertiz firmasınca düzenlenen ekspertiz raporu ile dosya da keşif sonrası alınan 07/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi ile; davaya konu aracın davacının almış olduğu tarih itibariyle üzerindeki mevcut hasarların davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olduğu, davacının aracı aldığı tarih öncesinde aracı ekspertize götürdüğü ve 25/01/2019 tarihinde düzenlenen ekspertiz raporu ile araç üzerinde satış sonrası belirlenen olumsuz bulguların tamamının davacının şuan ki şikayetlerinde mevcut olduğu anlaşılmıştır....
Davalı vekili tarafından 18/01/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, dosya üzerinden gerekli ve yeterli tetkik yapılmadan karar verildiğini, davacının aracı satın almadan evvel ekspertize sokarak ayrıntılı inceleme yaptırdığını, aracın davacının kullanımındayken arızalandığını, aracın ayıplı olarak satılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kısmen kabule ilişkin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı onarım bedeli ve ayıp sebebiyle uğranılan zarara ilişkin itirazın iptali istemlidir....
Diğer yandan, davacının davadaki asıl istemi, ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olup, mahkemece takdir hakkı kullanılmak sureti ile hakkaniyet gereği bedel indirimine hükmedilmiş olmakla, davacı aleyhine bu nedenle yargılama gideri ve bu kapsamda vekalet ücretine hükmedilemeyeceği (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 06/10/2020 tarih, 2020/4229 esas ve 2020/5417 karar sayılı ilamı) nazara alındığında, davalı yanın bu yöne değinen istinaf başvuru nedeni de yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf yasa yolu başvurusunun yukarıda açıklanan kapsamda kabulüne, davalı yanın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine, davacının kabul edilen istinaf başvurusu kapsamında, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile ayıp oranında bedel indirimi yönünde Dairemizce alınan ek raporlar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek, esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....