Dava, satın alınan 2.el aracın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. Davacı, davalı taraftan 16.000,00 TL bedelle araç satın aldığını, sahibinden.com sitesinde yapılan ilanda aracın km'sinin 128.000 olarak belirtildiğini, bir ay sonra aracı servise götürdüğünde yapılan muayenede aracın km'sinin 288.000 km olduğunun tespit edildiğini belirterek öncelikle sözleşmenin iptali, 16.000,00 TL araç bedelinin iadesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde hileli satış nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak kaydı ile değer farkı olan 4.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taraf delilleri toplanmış, araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Noterliği' nin 11/10/2017 tarihli ve 15895 yevmiye nolu ihtarnamesiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından "sözleşmenin feshi" hakkını kullanma iradesini ihtaren davalıya bildirildiğini ve davalının hiç bir şekilde geri dönüş yapılmadığını beyan ile; davasının kabulü ile ayıplı mal nedeniyle sözleşmesinni feshi ile davaya konu aracın satış bedeli olan 33.092,00 TL'nin noter araç satış masrafı olan 126,00 TL'nin ve araç için yapılan 2.280 TL masrafın yasal faizleri ile birlikte nakden tashiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, alım satıma konu olan araçtaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu aracın rutin bakımlarının yaptırılmadığını, araçta ayıp bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise; davacının iddialarının doğru olmadığını, araçtaki ayıp iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki davacının aracı satın alırken yetkili servis olan dava dışı Doğuş Oto...A.Ş. tarafından ekspertiz incelemesinin yapıldığını, kusurun yetkili servise ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir: "..Aracın ticari araç olması nedeniyle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğini, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayıbın süresinde ihbar edilmeğini, araçta ürün kaynaklı ve giderilemeyen bir problem olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir..." GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ayıplı mal satışı nedeniyle bedel iadesi talebidir. ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2016 tarihli ve ... Esas, ... Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir Mahkeme gerekçesinde, davalı ... San.Tic. Ltd. Şirketi'nden satın alınan ve garanti belgesine göre ......
Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle buzdolabının kapaklarının gizli ayıplı olduğunun tespit edilmesine, davacının TBK 227/1.maddesinde alıcıya tanınan sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebinin dosya kapsamına uygun olmasına, rayiç bedel talebinin yerinde olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı davalıdan satın aldığı ürünün ayıplı olması nedeni ile bedel iadesini istemiştir. Davalı ise cevabında ürünün ayıplı olduğunu bu nedenle üretici firma tarafından yeni ürün gönderildiğini ancak davacının yeni ürünü almaktan kaçındığını savunmuştur, Bu durumda davacıya satılan ürünün ayıplı olduğu davalının bu beyanı ile kabul edildiğinden bilgisayar üzerinde ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur. 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesine 2008/1878-7721 göre; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.”...