Davalı T7 vekili, savunmasında özetle; henüz gerçekleşmemiş olan enjeksiyon zararına ilişkin onarım bedelinin talep edilemeyeceğini, onarılan tüm parçalardaki arızanın öne sürülen yakıt arızası ile ilgili olup olmadığı ile gerçekten onarım gerekliliğinin belirsiz olduğunu, davacının zarara neden olan arızanın bayiden alınan yakıttaki bir ayıptan kaynaklandığını ispatlayamadığını, davacıya yakıt verilen tanklardan alınan yakıt numunelerinde bir bozukluk bulunmadığını, aynı tarihlerde ve aynı tankından farklı müşterilere yapılan satışlar nedeniyle şikayet olmadığını, aracın serviste kaldığı sürenin zorunlu olup olmadığının belirsiz olması nedeniyle ikame araç bedelini talep edilemeyeceğini, davacının 01.03.2017 tarihinde aldığı yakıtı kullanması nedeniyle mükerrer olarak yakıt bedelini talep edemeyeceğini, hasarın başka yerlerden alınan yakıtlardan kaynaklanmış olabileceğini, araçtan alınan numunelerin, numune alım prosedürlerine uygun alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
den bir araç satın aldığını, aracın teslimden iki gün sonra arıza yaptığını, seyir halinde iken abs ve el freni ışıklarının yanmaya başladığını, servisin sorun olmadığını söylediğini, ancak arızanın tekrarı üzerine aracın 20 gün serviste kaldığını ve şanzımanının değiştirildiğini, aracın ayıplı olması nedeniyle davalı tarafa ihtar çekilerek aracın bedelinin iadesinin talep edildiğini, olumlu sonuç alınamadığını, araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını belirterek dava konusu aracın davalıya iadesine, araç fatura bedeli olan 44.956,00 TL'nin ve araca takılan jant bedeli olan 1.104,67 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Taraf itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 27/10/2023 tarihli ek raporda, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişler, ek rapor tarihindeki güncel verilere enflasyon oranında değerleme yapılarak araç kiralama bedelinin 23.720,55 TL olabileceğine ilişkin kanaatte bulunmuşlardır. Rapor teknik veriler yönünden oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. DEĞERLENDİRME: Dava, ticari satıma konu ayıplı malın misli ile değiştirilmesi olmadığı takdirde bedel indirimi ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafından 25/02/2021 tarihli fatura ile davalı bayi ... şirketinden satın alınan ... marka kamyonetin 18/08/2021, 21/04/2022, 11/05/2022 ve 31/05/2022 tarihlerinde arızalanarak yetkili servis hizmeti de veren ithalatçı davalı ... şirketince onarıldığını ve aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişimi, olmadığı takdirde bedel indirimi ve ikame araç bedeli talebi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 28/01/2019 Davanın Türü : Tazminat (araç tamirinden kaynaklanan) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili açtığı dava ile; davacıya ait ... plakalı aracın kaza sonrası davalı ... tarafından tamir edildiğini, tamir bedelinin kasko şirketi tarafından ödendiğini, aracın tamirinden sonra aracın sürekli yeni arızalar meydana geldiğini ve araç servise götürüldüğünü, oluşan arıza bedellerinin davacı tarafından ödendiğini, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin ......
----Taraflar arasındaki, satıma konu aracın onarımının gerçekleştiği, aracın davacının kullanımında olduğu, onarım nedeniyle araçtan faydalanmasına engel olmadığı, bu nedenle davada TBK'nın 227/4. maddesinin uygulanması ile davalıların sorumlu olduğu üretim hatasından kaynaklanan ayıbın giderilmesi nedeniyle davacı aracında ortaya çıkan değer kaybının satış bedelinden indirilmesi gerektiği, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile araçta meydana gelen değer kaybının ------olarak tespit edildiği, anılan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu aracın ticari araç olması ve davacının davalılar ile arasında sözleşme bulunmaması nedeniyle, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da olduğu gibi davacının üretici ya da ithalatçıdan aracın bedelinin iadesini talep etme hakkı bulunmadığını, üreticinin ya da ithalatçının sadece garanti belgesinde taahhüt ettiği hususlardan sorumlu olduğu, bu nedenle davacının davalılardan Ford'dan aracın bedelinin iadesini ya da aracın ayıplı olması nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminini talep etme hakkı bulunmadığı,davacının, davalı ... tarafından düzenlenen garanti belgesinde ücretsiz onarım taahhüdü bulunması nedeniyle, davalı ...'tan sadece ödemiş olduğu tamir bedelini talep edebileceği, diğer talepleri bakımından davalı ...'...
Otomotiv servisine götürüldüğü ancak onarımın garanti kapsamında yapılmasının kabul edilmediğini, davacının 36.904 TL bedel ödeyerek aracı kendi imkanları ile tamir ettirdiğini, 1.300 Euro çekici bedeli ödendiği ve aracın 21.05.2019-11.06.2019 tarihleri arasında 21 gün serviste kalması nedeniyle kazanç kaybı olduğunu arabuluculuk başvurularının olumsuzlukla sonuçlandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla ... plakalı aracın 36.904TL onarım bedelinin, 1.300 Euro çekici bedelinin dava tarihindeki karşılığı 1.300 x 6,56 = 8.528TL hasarlı araç nakliye bedelinin, 21.05.2019-11.06.2019 tarihleri arasında 21 gün serviste kalması nedeniyle 1.000-TL kazanç kaybının 21.05.2019 itibariyle avans faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilsen tahsili talep ve dava etmiştir. Davalı ......
Km başka bir araç ile mukayese edilmesi sonucunda aynı olduğunun tespit edildiğini, aracın alt kısmında ve mekaniğinde yapılan incelemelerde ön düzen ayarları ile parçaların, amorsitörün ve şanzımanın bağlantı elemanları ve cıvatalarından fabrika çıkışı sonrası anahtar izlerinin bulunduğunu, ancak ön düzen ayarları dışında diğer oynanan aksamlarda ne gibi işlem yapıldığının tespit edilemediğini, dava konusu tip ve modeldeki bir aracın günlük kiralama bedelinden elde edilen net kazancın ... TL olduğunu, kazanç kaybının onarım emrindeki aracın teslim tarihine göre (... gün) ... TL olduğunu, dava tarihine göre (... gün) ... TL olduğunu beyan etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucu; "Dava, satılanın ayıbı nedeniyle yenisi ile değiştirilmesi ya da rayiç bedelinin tahsili istemi ile açılmıştır. Davacı vekili yargılama aşamasında alınan beyanında da aynı istemi tekrarlamıştır. Davaya konu aracın ayıplı olduğu , bilirkişi incelemesi ile anlaşılmıştır....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava, dört davalı yönünden (eser sözleşmesi niteliğindeki) ayıplı yetkili servis hizmeti verilmesi nedeniyle aracın ayıplı hale geldiği iddiasına dayalı terditli misliyle değişim, satış bedeli iadesi, ücretsiz onarım (onarım giderleri tahsili), değer kaybı ve ikame araç gideri talebiyle tazminat davası, davalı sigorta şirketi yönünden ise diğer davalı yetkili servislere ödenen onarım giderlerinin kasko poliçesi teminatına dahil olduğu iddiasına dayalı tazminat taleplerine ilişkin davadır. Dava ilk olarak İstanbul (Kapatılan) 49 ATM 2012/105 E dosyasıyla açılmış, bu mahkemenin kapanması üzerine Mahkememize devredilerek 2014/492 Esas dosyaya kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur....
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde tanık deliline dayanılarak tanık isimleri mahkemeye bildirilmiş olmasına rağmen davacının tanıkları dinlenilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. 3- Kabule göre de, davacının ayıplı konut satışı nedeniyle uğramış olduğu manevi zararla birlikte onarım bedelinin tahsilini talep ettiği, taleplerin aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu halde manevi tazminata ilişkin talebin ayrılmasına karar verilmesi usül ekonomisi ilkesine aykırı olmuştur....