Davalı Doğuş Otomotiv vekilinin dosyaya sunduğu 27/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araçta yapılan boya kalınlık ölçümü sonucunda boya kalınlık değerlerinin üreticinin verdiği değerler arasında olduğunun belirlendiğini, aracın ayıplı olmaması sebebiyle tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın ayıp iddialarını kesin bir şekilde reddettiklerini boyanın ayıplı olmasının misli ile değişimi gerektirmediğini, misli ile değişimin iyiniyet kuralına aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili yapılması gerektiğini , araçta oluşan değer kaybının tespitinin gerektiğini, araç üzerindeki takdiyatlar hakkında da karar verilmesi gerektiğini, faizin aracın iadesi ile işlemeye başladığını,uzman bir bilirkişiden rapor alınmasını davanın reddini...
Dava konusu araç hakkında bilirkişiden alınan, ayıp iddiasının niteliği itibarı ile maddi olgulara dayanan, bilimsel ve objektif nitelikte, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Alınan bilirkişi raporuyla dava konusu aracın satın alındığı tarihten itibaren problem yarattığı ve oluşan problemlerin servis tarafından da giderilemediği, davacının araçtan beklediği faydayı sağlayamadığı, aracı satın aldığı tarihten bu yana aracın arızalarıyla uğraşmak zorunda kaldığı, aracın gizli ayıplı olduğu belirlenmiştir. Servis kayıtlarından da aracın satış tarihinden itibaren 3 ay sonrasında araçtaki ayıbın oluştuğu, ayıbın servis tarafından tespit edilemediği gibi ayıbın keşif tarihi itibariyle de giderilemediği açıktır....
Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü ancak bununla birlikte tüketicinin seçimlik hakkını hangi yönde kullandığı hususunda tereddüt var ise de, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir....
çürümesine sebep olacağını, araçta davalının sebep olduğu hasarlı parçanın misli ile değişimi, misli ile değişimi mümkün değilse hasarlı parçanın değeri tutarında maddi tazminatın davalı tarafça karşılanması gerektiğini, öte yandan davacının aracı satmak istediğinde hasarlı olması dolayısıyla hasarsız emsallerinden daha az bir fiyata satabileceğini, bu sebeple aracın onarım öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri tespit edilmek suretiyle aradaki farkın bulunarak değer kaybının hesaplanması gerektiğini belirterek Davalı tarafın ayıplı hizmetine bağlı olarak vekil edene ait araçtaki hasarlı parçanın misli ile değişimine, misli ile değişimi mümkün değilse hasarlı parçanın değeri tutarında maddi tazminat alacağı için 250,00 TL, Araçta oluşan değer kaybı alacağı için 250,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 500,00 TL tutarındaki zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde aracın misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde araç bedelinin iadesini talep etmiştir. Yargılama esnasında davacı tarafından aracın 3. bir kişiye satılmasından dolayı misli ile değişimin veya bedel iadesinin fiilen mümkün olmayacağı gerekçesi ile aracın ayıpsız satışı ile ayıplı satışı arasındaki farkın (değer kaybı zararının) ıslah ile talep edildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tüketicinin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde ayıplı olan aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir Mahkemece, satışa konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi yerine nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ayıp oranında indirim bedeli olan 3.023,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
Dava, davacı tarafından dava dışı satıcı firmadan 26/06/2017 tarihli fatura ile 0 km olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı (ithalatçıya açılan) misli ile değişim talebine ilişkindir....
Davalı ..., araçta ayıp bulunmadığını, araç değişimi talebinin haksız ve yersiz olduğunu, şikayetlerin onarım ile giderildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ..., araçta ayıp bulunmadığını, davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi için gereken koşulların oluşmadığını, şikayetlerin onarım ile giderildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İcra mahkemesine yapılacak şikayet üzerine, mahkemece, dava konusu ayıplı aracın, teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek, bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın veya aracın üretimden kalktığı ve yenisinin üretilmediğinin anlaşılması halinde, ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilerek muadili aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek bilirkişi aracılığıyla fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerekir....
Dosyanın incelenmesinde bu davalı vekilince eksik temyiz harcının muhtıranın tebliğinden önceki tarihte yatırılmış olduğu anlaşıldığından mahkemece, verilen 07.12.2016 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak bu davalının temyiz itirazları da diğer davalı temyiz itirazları gibi incelenmiştir. Davacı, davalılardan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğunu belirterek, aracın misli ile değişimi talebiyle bu davayı açmıştır. Dosyadaki bilirkişi raporundan araçta üretim hatası olduğu anlaşılmış olup, Mahkemece dava kabul edilmiştir. Davalılar tarafından gerek yanıt dilekçesinde ve gerekse hükme esas alınan bilirkişi raporuna vaki itirazlarında dava konusu otomobilin davacı tüketici kullanımındayken iki adet kaza geçirmiş olduğu ileri sürülmüştür. Bu kazalar nedeniyle oluşacak değer kaybı araç ayıplı da olsa ürünün satıcısına yüklenemez....