Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak ve 2.311,16 TL tutarındaki bir değer kaybı nedeni ile 6502 sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçeneklerinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği kanaatiyle 6502 sayılı Yasanın 11/1b maddesinde düzenlenen satılanın davacıda bırakılıp ayıp oranında indirim tutarının davacıya ödenmesi sureti ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin hakkaniyetli olacağı gerekçesiyle 2.311,16 TL tutarındaki ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı tarafından davalıya satılmış olan aracın ayıplı olması sebebiyle mahkeme kararı ile değiştirilmesine karar verildiği, aracın bedelinin davalı tarafça tahsil edildiği ve ayıplı aracın davacıya fiilen teslim edildiği, ancak aracın hasarları nedeniyle fenni muayeneden geçirilememesi üzerine davacının bu hasarları yaptırdığı, davalının hasar miktarına ve bedeline bir itirazının olmadığı gibi bu hasarların kullanımdan kaynaklı olmadığı yönünde bir itirazının da bulunmadığı, bu nedenle usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, bunun yanında davalı araç kendi kullanımında iken meydana gelen hasarlardan sorumlu olup aracı kullanıma elverişli bir şekilde ve ayıpsız bir şekilde davacı satıcıya teslim etmekle yükümlü olduğu, davalı taraf her ne kadar aracın kendisi tarafından hiç kullanılamadığını iddia etmiş ise de, daha önce araç değişimine ilişkin açılan davada dava dilekçesinde aracın ilk arızasının 6520 km'de iken çıktığını açıkça...
VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : T3 TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dava konusu araç artık Türkiye’ye ithal edilmediği, mahkemece bu husus araştırılmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğu, kullanıcı hatası ile arızalanan mallar, TKHK m. 8 kapsamında “ayıplı mal” olarak değerlendirilemeyeceği, aracın ayıplı olmadığı, dava konusu aracın ayıplı olduğu iddiasının dinlenebilmesi, teslim tarihinde aracın ayıplı olduğu hususunun ispat edilmesine bağlı olduğu, TKHK 8. maddesi uyarınca, müvekkili şirketin teslim tarihinde var olmayan arızalar bakımından ayıba karşı sorumluluğu bulunmadığı, mahkemece ayıbın ne olduğu, değer kaybının ne miktarda olduğu araştırılmaksızın hüküm kurulduğu, araçta bulunduğu iddia olunan ayıp ile aracın değeri arasında fahiş fark bulunduğu, davacı aracı uzun süredir kullandığını, Yargıtay kararları dikkate alındığında davacı tarafın aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinin hakkaniyete ve dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, bu nedenlerle...
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim talebine ilişkin olup davacı, 16.12.2014 tarihinde almış olduğu araçta boya dökülmesi olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu ileri sürerek aracın misli ile değişimini talep etmiş, davalılar aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davacının talebinin bedel indirim talebi olarak kabulü ile 15.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteelsilen tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı öncesinde alınan 12.10. 2016 tarihli bilirkişi raporunda '' dava konusu otomobilin sol yan panel üzerinde camın alt kısmında yaklaşık 50 cm.'...
Dava, ayıplı malın misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıplı mal bedelinin ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece mal bedelinin ödetilmesi isteminin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Davacı, davalı şirketin Türkiye Distribütörü olduğu T… … İ… … Sedan Comfart marka, 2006 model aracı satın aldığını, araca servis tarafından plaka takılırken belirlenen sağ arka üst cam kenarındaki çöküklük, sağ arka çamurluktaki eğiklik ve boya birikintisi nedeniyle aracın ayıplı olduğunu, davalı tarafın kendisine tazminat önerdiğini; ancak, araç onarılsa bile araçta değer kaybı olacağını belirterek aracın yenisi ile değiştirilmesini, bu istem kabul edilmezse ödediği bedelin faiziyle alınmasını istemiştir....
Mahkemece; dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle dava konusu aracın davacı elinde geçirdiği kaza nedeniyle uğramış olduğu değer kaybının davacı tarafından karşılanması ile birlikte otomobilin ayıpsız misli ile değişimi cihetine gidilmiş ise de, mütalaasına başvurulan bilirkişi; raporunda, dava konusu aracın ayıplı boyasının sökülerek yeniden fırın boyama yöntemi ile komple boyanması gerektiğini ve bu işlemin 2.000,00 TL kadar bir masrafa neden olacağını, bu nedenle de aracın ikinci el piyasa değerinde 2.000,00 TL değer kaybı yaratacağı sonucuna varmış, ilk derece yargılama makamınca bu sonuç yanılgılı olarak değerlendirilerek dava konusu otomobilin davacı tüketici elinde iken geçirdiği kazanın araç üzerinde yarattığı değer kaybı olarak değerlendirilmiş ve bu miktarın davacı tarafından karşılanması hüküm altına alınmıştır. Oysa, araç tüketici elinde iken olan kaza nedeniyle meydana gelen bu değer kaybı bilinmemektedir....
Davacının dava dilekçesindeki talebi aracın misli ile değişimi mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkin olup, Mahkememizce alınan ilk raporda bilirkişilerce araç üzerinde yeterli teknik inceleme yapılmadığı anlaşılmış bu nedenle rapor hükme esas alınamamış----- mühendisleri ise aracın ayıplarını tek tek fotoğraflayarak tespit etmiş ve araçta halen ayıp mevcut olduğu, bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmış, çelişkinin giderilmesi için oluşturulan yeni teknik heyet de------ raporunu benimsemiş, ve hükme esas alınan son raporlarda da aracın misli ile değişimine gerek olmadığı, onarım yapıldığı takdirde ayıbın giderilebileceği belirtilmiştir. TBK'nın 227. Maddesinde ayıptan dolayı sorumluluk düzenlenmiş olup, alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....
Davacı, davalı şirketin ithal ettiği aracı satın aldığını, garanti süresi içinde on üç kez farklı nedenle, dört kez aynı nedenle arızalanıp onarım gören araçtaki arıza giderilmediğinden, aracın onarımının olanaksız olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde, ayıp oranında bedelden indirim veya ücretsiz onarım hakkına sahip olmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı yan, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta üretimden kaynaklanan bir hata bulunmadığını, sorunun yakıttan kaynaklandığını, aracın davacıya sorunsuz olarak teslim edildiğini, bu nedenle ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
müvekkile ait aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek müvekkili teslimine karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde araç için ödenen 227.750 TL bedelin ayıp oranında indirim yapılarak yapılan bu bedelin yasal faiziyle birlikte davalı Özgörkey Otomotivden alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
mail yolu ile aracın misli ile değişim talebinin bildirildiğini, ancak dava tarihine kadar davalılar tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, eldeki dava ile ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi, aksi kanaat halinde ayıpların tamamen giderilmesi ile araçtaki değer kaybının tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....