ile gizlediğini, araç muayenesi ile öğrenilebildiğini; davacının araç hareket etmemesi nedeni ile acilen yapılması gereken direksiyon kutusu tamiri için 450,00- TL ödemek zorunda kaldığını; kusurları nedeniyle davalı tarafın aracın geri alınarak araç bedeli olan 29.000TL'nin ve davacı masraflarının (272,63,00- TL Noter masrafı, 324TL ekspertiz masrafı, 450,00- TL direksiyon kutusu masrafı) iadesi gerektiğini beyan ederek, davacının satın aldığı otomobilin iadesi ile 29.000,00- TL araç bedelinin, 272,63- TL Noter masrafının, 324,00- TL ekspertiz masrafının tahsil edilerek kendilerine ödenmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
üzere, ihbar, değer artırımı, ıslah, ek / dava v.s. her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla; davanın kabulüne ve öncelikle aracın misliyle değiştirilmesi, aksi halde; bilirkişi marifetince yapılacak olan tespitin, araç bedel ödemesi yapıldığı tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte araç bedelinin davalı şirketler yönünden müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AŞ.den 27.12.2006 tarihinde satın aldığı aracın bir süre sonra vites kumanda mekanizmasında arıza olduğu, arızanın yetkili servis tarafından giderilmesinden sonra aynı arızanın tekrarladığını, araçtaki arızanın araçtan yararlanmamayı sürekli kıldığını, aracın bedelinin iadesi istemli ihtarnameden sonuç alınamadığını belirterek, aracın davalılara iadesi ile araç bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .... Şti. vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gibi, davanın da zamanaşımı süresinde açılmadığını, kaldı ki aracın ayıplı olmadığı gibi davacının ancak aracın kısmen noksanını isteyebileceğini, kullanımdan kaynaklanan değer kaybı ile elde edilen tutarın da tenzili gerektiğini, ayrıca şikayetin yetkili servisçe giderilmiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiş, diğer davalı ... Otom. San. ve Tic....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 34 XX 881 plakalı, BMW marka aracı 27/12/2012 tarihinde 195.452,95 TL bedel ile satın aldığını, aracın 05/08/2015 tarihli arızası nedeniyle çekiç ile yetkili servise getirildiğini, aracın motorunda bir arıza olduğunun ve motorun ücretsiz değiştirileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin yapılan işlemin aracın rayiç değerinde azalmaya neden olacağı gerekçesi ile motor değişimini kabul etmediğini, kanuni tamir süresinin bitimine iki gün kala aracın motorunun değiştirildiğini, ruhsat işlemeleri için vekaletname verilmesi gerektiğini bildiren bir mail aldığını, bunun üzerine aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını, gönderilen ihtarname ile bedel iadesi talep edildiğini, cevaben motor değişimine müvekkilinin kardeşi tarafından ıslak imza ile onay verildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin kardeşinin bu tür bir muvafakat vermeye yetkili olmadığını, bu konuda müvekkili tarafından verilmiş bir vekaletname olmadığını...
Noterliğinin 31.01.2013 tarih ve 02759 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesine konu 06 SCM 99 plakalı aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihi esas alınması gerekirken, 12.02.2013 tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....
Bu durumda ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi şartları oluştuğundan, davacının fiilen ödediği bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, direksiyon kutusunun değiştirilmesi ile ayıbın ortadan kalkacağı gerekçesiyle, yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi; bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kilometresinin değiştirildiği, aracın gizli ayıplı olduğu ve TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcının bu gizli ayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen tazminat bedeline hükmettiği, karara karşı davalı T3 davanın reddolunmasına rağmen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine yüklendiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, dava konusu aracı noterde yapılan satışla 36.400,00 TL bedelle satın aldığını, ancak satış işleminden sonra aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, aracın bu durumunun kendisinden saklandığını ileri sürerek araç için ödediği bedelin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, araçtaki hasar kaydını alıcının bildiğini, aracın bu nedenle adi yazılı şekilde yapılan sözleşme ile 31.000,00 TL bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davalının davacıya aracın hasar kaydını gösterdiği ve alıcıyı ayıptan haberdar ettiği, ayrıca araç satış değerinin aracın mevcut hali ile uyumlu olduğu, bu haliyle araçta gizli bir ayıp bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi isteğine ilişkindir....
Sayılı ve 10/11/2016 tarihli bozma ilamında "Davacı satın aldığı ticari aracın ayıplı olması sebebi ile araç bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Üretimden kaynaklanan gizli ayıbın varlığı halinde satıcı ile birlikte üretici de alıcıya karşı sorumludur. Araç bedelinin iadesi için satış konusu araç üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığının ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kanıtlanması gerekir. Alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli mahiyette değildir. Mahkemece araç üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak aracın ayıplı olup olmadığının tespit ettirilip açıklanan ilkeler uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın, davacı yanın davalı şirketlerden satın aldığı aracın üretimden kaynaklı olarak ayıplı olup olmadığı hususlarında toplanmakta ve davacı yan aracın ayıpsız mislini, bu olmadığı takdirde araç bedelinin ödenmesi talebi bulunmaktadır. Davalılar davanın reddini talep etmiş ayrıca davanın araç tamirini yapan teknik servis olan ...'a ihbarını talep etmiş, ihbar talebi kabul edilerek ...'ın davaya dahili sağlanmıştır....