AŞ, her iki dairenin de ayıp ve eksik olmaksızın teslim edildiğini, davacının bir an için haklı olduğu kabul edilse dahi ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını savunarak davanın reddini dilemiş; diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davaya konu dairelerdeki ayıp ve eksiklikler nedeniyle 14 nolu daire için 28.210,00 TL, 74 nolu daire için 16.800,00 TL olmak üzere toplam 45.010,00 TL'nin 10.000,00 TL'si bakımından dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 35.010,00 TL'si bakımından ıslah tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan iki adet dairenin ve site otoparkı ile yeşil alanların ayıplı ve eksik olarak teslimi nedeni ile ayıp oranında bedelde indirimi talebine ilişkindir. Dava konusu dairelerin satışına ilişkin olarak imzalanan sözleşmelerin incelenmesinde; her iki davalının da satıcı olarak sözleşmelerde yer aldığı, davalı ......
YEREL MAHKEME KARARI: Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/137 Esas, 2021/29 Karar sayılı 26/01/2021 tarihli kararı ile; "Davacının davasının kısmen kabulü ile 42.949,00 TL ayıp nedeniyle indirim tazminatının 16/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 178,54 TL ihtarname masrafı ve 500,84 TL ekspertiz masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir....
Gerçekten de hesap mutabakatından sonra ortaya çıkan ve gizli ayıp niteliğinde olan kusurlar sebebiyle süresinde ayıp ihbarı yapılmış olması halinde iş sahibi BK’nın 360. maddesinde sayılan ayıptan doğan haklarını kullanabilir....
İlk derece mahkemesince, " ...davacı asil dava dilekçesi ile, taşınmazdaki ayıpların giderilmesi için yaptığı masraflar ile yapılacak işlerin karşılığını talep etmiş ise de, rapor alındıktan sonra verdiği 30/10/2019 tarihli diletçe ile ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını tercih ederek, bilirkişilerce hesap edilen 19.272,00 TL indirim bedelinin kendisine ödenmesini istemiştir. Alınan raporda görüleceği üzere bağımsız bölümün ısı ve su yalıtımının ayıplı olduğu, bu yüzden özellikle kış aylarında nemlenmenin meydana geldiği, yer kaplamaları ile duvarların sıva ve badanalarında bozulmaların oluştuğu, giderilmesi için yapılması gereken yalıtım işlerinin tespitinin yapıldığı, davacı tanıkları ile davalı tanığı yüklenicinin beyanlarından, davacının taşınmaza taşındığı ilk kış mevsiminde ayıbı fark eder etmez davalı ve yükleniciye durumu bildirdiği, ihbar görevini yerine getirdiği, buna rağmen ayıbın halen giderilemediği anlaşılmıştır....
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla üzerinde inceleme yapılan ve davalı elinde bulunan az yukarıda kod numaraları belirtilen toplam 1285 adet üründeki ayıpların, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı BK'nın 360. maddesi gereğince niteliği kabule icbar edilemeyecek ve eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, bu derecede değilse bedelde tenzil gerekip gerekmediği, aşırı masraf gerektirmiyorsa onarımının mümkün olup olmadığı ve bedelde tenzili gereken miktar ile onarım masrafları, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması halinde yüklenicinin bu kısım için hak etmediği iş bedeli miktarı ve 1285 adet ürünle ilgili ayıplı imalâtta yüklenicinin kusuru bulunduğundan ayıp sebebiyle uğradığı zarar miktarı hesaplattırılıp iş bedeli, ayıp nedeniyle uğranılan zarar ve menfi tespit istemli olarak ayrı ayrı karar verilmesi gerekmiştir...” denilmiş olup,...
Noterliği'nin 15058 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapıldığını, ancak yine olumlu bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin, 54.000 Km'de olduğunu zannederek aldığı araç sebebiyle oldukça mağdur edildiğini, aracın kilometresinin gerçekte çok yüksek olması sebebiyle aracı satmakta dahi zorlandığını ve satın aldığı bedelin çok daha altında rakamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek; aracın 54.000 Km'de olduğuna yönelik yanılgı oluşturularak satılan aracın o dönemki gerçek kilometre ve bedelinin tespiti ile müvekkilinin ödemiş olduğu 74.250- TL. arasında farkın tespit edilerek ayıp oranında indirim yapılmasını ve bu farkın müvekkile iadesine karar verilmesini, davacının davalıdan satın aldığı aracın kilometresinin düşürüldüğünün anlaşılması sebebiyle ayıp oranında bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesiyle özetle, taleplerini 12.000- TL'na yükseltmiştir...
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle bedelde indirime hükmedilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı Kamer Oto A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda ; Yargıtayın kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1078 KARAR NO : 2020/764 DAVA TARİHİ : 05/04/2016 KARAR TARİHİ : 29/12/2020 DAVA : Eserdeki Ayıp Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Mümkün Olmazsa Ayıp Oranında Bedelde İndirim KARAR TARİHİ : 06.03.2024 KARARIN YAZ. TARİH : 06.03.2024 İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29.12.2020 tarih ve 2017/1078 Esas, 2020/764 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....
aracın daha az alıcıya çekmesi nedeniyle müvekkilinin aracı satarken çekeceği zorluk, araçtaki değer kaybı, tüketici konumundaki müvekkilin aracından beklediği fayda göz önünce alındığında, ari misliyle değişim taleplerinin reddine karar verilmesi hakkaniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bununla birlikte yerel mahkeme, indirilmesi gereken bedelin nispi yönteme göre belirlenmesi gerektiğini belirtmiş ve 'satış tarihindeki ayıpsız araç bedeli (55658,00 TL)/aracın güncel ayıplı bedeli (130.000,00 TL) * satış bedeli /55.658,00 TL) = 23.829,00 TL olarak hesap ettiğini, araçta meydana gelen değer kaybı ve ayıp nedeniyle indirilmesi gereken bedel tespitinin çözümü teknik bilgi gerektirdiğini, araçtaki değer kaybının ve ayıbın onarım maliyetinin hukuki ve bilimsel yöntemler gözetilerek hesaplanması, şeffaf ve güvenilir biçimde ortaya konulması elzem olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bedelde indirime gidilmesine karar verilse dahi; yerel mahkeme ayıp nedeniyle indirilmesi...
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıplı ifa sebebiyle doğan zararın tazmini için açılan bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının 2012 yılından beri teslim aldığı mallarda muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığını, satılan malda ayıp bulunmadığını, TBK'nın 227. maddesi gereği satılanın onarılması veya bedelde indirim talep edebilecek olan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak dava değerinin tamamını isteyemeyeceğini, davacının satılandan elde ettiği menfaatleri de mahsup etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davanın açıldığı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1470 esas ve 2015/453 karar sayılı ve 28.04.2015 tarihli kararı ile davalının yetki itirazının kabulüne, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiş, davacı vekilince süresi içerisinde başvurulması üzerine yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmuştur....