Dava, tüketicinin açtığı ayıp nedeniyle seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Davaya konu aracın, satın alındıktan kısa süre sonra, garanti süresi içerisinde, yağ kaçağı nedeniyle seyir halindeyken durduğu, bir daha çalışmaması nedeniyle çekici ile servise alındığı, eksantirik mili zincir gerdiricisindeki bu arızasının kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden doğan gizli ayıp mahiyeti taşıdığı bilirkişi raporu ile sabittir. Mahkemece arızanın basit bir onarımla giderildiği, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve halihazırda arızanın giderilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....
Kaldı ki dosya kapsamında davalı tarafından,davacının ihbar yükümlülüğünü süresinde yapmadığına ilişkin bir itirazı da bulunmamaktadır.Bu durumda ayıp ihbarının BK 198. maddesine göre süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca Kullanım hatasından kaynaklanmayıp üretimden kaynaklanan ve zaman içinde ortaya çıkan ayıplar gizli ayıp olup, aynı yasanın 4/4. Maddesi gereğince " satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz" hükmü uyarınca gizli ayıbın varlığı halinde tüketici malın değiştirilmesini ya da Bedel iadesi hakkını kullanabilir....
Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, aracın ayıplı olmadığını, misli ile değişimi veya bedel iadesi taleplerinin iyi niyet kurallarına ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım yönünde karar verilmesinin hakkaniyet gereği olduğunu, davacının onarım hakkını kullandığını, seçimlilik hakkını kullandıktan sonra tekrar misli ile değişim talebinin yasaya uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresi içerisinde açılmadığını, ayıp ihbarlarına ilişkin şekil ve süre şartına uymadan dava açıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, aracın ayıplı olmadığını, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakıncanın alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, araçta kullanıcı kaynaklı oluşan değer kaybının hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Davalı Borusan A.Ş. vekili, müvekkili aracın satıcısı konumunda olmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta üretim hatasından veya servis hizmetinden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, aracın davacı tarafça 2 yıldır fiilen kullanılmakta olması nedeniyle davacının aracın bu süreçte kullanım hatası ve diğer dış etkenler nedeniyle arızalanmadığını ispat etmesi gerektiğini, davacının ayıp iddiasının haklı bulunması halinde ise araçta meydana gelen değer kaybının TBK’nın 229. maddesi uyarınca iadesi gerektiğini, ayrıca ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi taleplerinin haksız olduğunu, ancak bedel indirimine karar verilebileceğini, araç iade edilmeden faiz işletilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesine konu robot süpürgede ayıp olduğu iddiasıyla satım bedelinin istirdadı faizi ile birlikte istirdatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olduğu ve satılan malın davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, satılan malın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın mahiyeti (gizli ayıp/açık ayıp, imalattan kaynaklı ayıp/kullanıcı hatasından kaynaklanan ayıp) , davacının iş bu satım konusu üründen dolayı satım bedelinin iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Satın alma tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Noterliği kanalıyla, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesine göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin haklarını kullandığına ilişkin ihtarın gönderildiğini, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek, araç için ödenen 32.300,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi araç bedelinin iadesi ve bunun mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında sözleşmeden dönme hakkını mı ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme,malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek,ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.Sözü edilen fıkra metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici, ürünün ayıplı çıkması halinde ürünün bedelsiz onarımını isteyebileceği gibi sözleşmeden dönerek ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini isteyebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2019 NUMARASI : 2017/437 ESAS, 2019/153 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....