Ayıp ihbarının varlığı tanık sözleri ile de kanıtlanabilir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Yukarıda vurgulandığı üzere davalı kiracı, 5 adet havuzdan ayıp nedeniyle yararlanamadığını, kira parasından uygun bir miktarı yararlanılmayan kısma mahsup ettiğini savunmuş, ayıp ihbarının varlığının tanık sözleri ile kanıtlayacağını ileri sürmüştür. O halde mahkemece ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin davalıdan tanıkları sorulup saptanmalı, bildireceği tanıklar dinlenmeli, ayıp ihbarı yapılmışsa bunun makul sürede olup olmadığı tartışılmalı, davalı bu hususu kanıtlarsa ve ayıp ihbarı makul sürede yapılmışsa, yararlanamadığı havuzlar sebebiyle kiradan yapılacak indirim miktarı bilirkişiye hesap ettirilmeli ve dava bunun sonucuna uygun hükme bağlanmalı, aksi takdirde dava şimdiki gibi kabul edilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
Dava, davacı tarafından davalıdan ikinci el olarak 03.12.2020 tarihli noter satış sözleşmesi ile satın alınan aracın km'si ile oynanmış olması sebebiyle gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir. Davalının tebligatlara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; davalıya Yeni Mah. Hafız Hakkı Sk....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının satın aldığı konutun gizli ayıplı olduğunun tespiti ile ayıp oranında indirim tutarı olan 17.666,66 USD'nin dava tarihiden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının dolar ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline, davacının sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesine yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı bağımsız bölümün gizli ayıplı olması nedeni ile sözleşmeden döndüğünü bildirerek ödemiş olduğu 265.000 USD nin davalıdan tahsili ile dava konusu bağımsız bölümün davalı adına tescilini istemiştir....
7.800,00-TL olarak belirlendiğini, bütün bu nedenlerle, ayıp indirim bedeli olarak 7.800,00-TL'nin ihtarname tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketler tarafından davacıya satılan 2004 model Volkswagen marka kamyonetin ayıplı olması nedeni ile aracın yeni bir araçla değiştirilmesi veya ayıp oranında bedelinden indirim yapılmasına ilişkindir. Dava konusu araç ticari nitelikte olup, taraflar da tacirdir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4822 sayılı kanunla değişik 3/E maddesi uyarınca tüketici kapsamında kabul edilemeyeceği ve davanın Genel Mahkemeler’de görülmesi gerektiği düşünülmeden, davanın Tüketici Mahkemesi’nde görülüp karara bağlanmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bir bildirim veya bir tutanağın bulunmadığı, davacı tarafından davalının teslim ettiği ürünlerle ilgili olarak davalıya herhangi bir ayıp bildirimi yapılmadan, aradan 2 ay geçtikten sonra 15/09/2021 tarihinde ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla davalıya iade faturası düzenlenmesinin izaha muhtaç bir durum olduğu, davacının teslim alınan ürünlerin ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kanıtlaması halinde 01/10/2021 tarihinde davalıdan 19.210,00 TL alacaklı olacağı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kanıtlayamaması halinde davalıya 1.440,00 TL borçlu olduğu, davacının ayıp ihbarını süresinde yaptığını kanıtlaması halinde kayıtlarında 01/10/2021 tarihinde davalıdan 19.210,00 TL alacaklı gözüktüğü, davacının 16.210,00 TL talep ettiği, talepte bağlılık ilkesi gereği davacının 16.210,00 TL talep edebileceği.." şeklinde rapor sunulmuştur.Mahkememiz 23/03/2023 tarihli 1 nolu ara kararı gereği, dosyanın dava konusu klimalar üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığı, ayıbın tamir ile giderilip...
(IV)Dava açıldığı tarihte, davacının zararını tam olarak tespit etmesinin beklenmediği, bu haliyle belirsiz alacak davası açmasında hukuka aykırılık görülmediği, davacı seçimlik hakkını açıkça belirtmemiş ise de bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere ücretsiz onarım, ayıp oranında bedelde indirim ve ayıpsız benzeri ile değişimin mümkün olmadığı, bu haliyle davacının talebinin bedel iadesine yönelik olduğu, bu talebin bedel arttırım dilekçesi ile ortaya konulduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (V)Dosya kapsamında davalının satıcı olduğu, ayıbın satıştan önce var olduğu, davalının ayıbı bilmese bile ayıptan sorumlu olduğu dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (VI)Bilirkişi raporunun olayla uyumlu, denetime elverişli, araçtaki ayıbın varlığını ortaya koyan tespitler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiş, bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Davalı yanın bu yöne değinen istinaf başvuru nedeni kapsamında yapılan değerlendirme sonucu, ilk derece mahkemesince, davacının ıslah talebi doğrultusunda boyanma masrafı ile değer kaybı hüküm altına alınmış ise de, davacının talebinin boyanma nedeni ile oluşacak değer kaybı olduğu, bilirkişi tarafından ise ayıp nedeni ile nispi metoda göre değer kaybı hesaplandığı nazara alınarak, boyanma nedeni ile araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken, bu yönde araştırma yapılmadan bir diğer seçimlik hakkın da hüküm altına alınması doğru olmamış, davalı yanın bu yöne değinen istinaf başvuru nedeni yerinde görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle ayıp oranında indirim bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Aynı Kanunun 73/1. maddede; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu belirtilmiştir. Somut olayda davacının araç alım satımı yapan galerici olduğu, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla tazminat istediği görülmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmede ayıp nedeniyle bedelde indirim isteyen davacı aracı satmak amacıyla aldığına ve tüketici konumunda olmadığına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanacak olan Yasa hükümleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri olup, davaya bakmakla görevli mahkemede genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Bu itibarla; 6100 sayılı HMK'nın 353/114/1- c ve 115/2....