İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Öncelikle aracın parçalarının değiştirilmesi, motorunun sökülmesi ve takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabulü gerekecektir. ( Emsal Yargıtay HGK'nın 08.10.2019 Tarih, 2017/947 Esas ve 2019/999 Karar sayılı ilamı) Ayıp ihbarı def'i niteliğinde olup, bu hususun davalılar tarafından cevap dilekçesinde ayıbın süresinde ihbar edilmediğinin ileri sürülmesi gerekmektedir. (Emsal Yargıtay HGK'nın 04/05/2016 tarih, 2014/13- 1125 Esas ve 2016/587 Karar sayılı ilamı, benzer Yargıtay 3....
Davacının taleplerine göre ürünlerde ayıp olup olmadığı, bedelde indirim seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı ve zarar miktarının tespiti açısından mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak defter incelemesine gelen olmadığı gibi davacı tarafça süresi içerisinde bilirkişi ücreti de yatırılmamıştır. HMK.324. Maddesi gereğince taraflardan her birinin ikame ettiği delil için mahkemece verilen süre içerisinde delil avansını ödemesi, aksi halde sunulu delilin ikamesinde vazgeçilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırılmadığı, bilirkişi incelemesinin yapılamaması nedeni ile bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı, teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile belirtilen hesaplamanın mahkememizce de yapılamayacağı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Açılmış olan davanın kabulü ile davacının seçimlik haklarından bedelde indirim talebinin kabulüne, 13.500 TL tazminat bedelinin dava tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçtaki ayıbın kullanımdan kaynaklı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazların yeterince karşılanmadığını, faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bedel indiriminin nispi metoda göre yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı maldan kaynaklı bedelde indirim istemine ilişkindir....
tarihinde trafiğe çıktığı, aracın davacı tarafırıdan ... tarihinde servise götürülerek tavan boyasındakl ton farkının gösterildiği (servise başvuru ayıp ihbarı olarak değerlendirimdiğini), TBK. 223. maddesi kapsamında değerlendirme yapıldığında, davacının makul süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğu, buna göre davacının TBK. 22712. maddesi kapsamında malın bedelinde indirim talep etmesinin mümkün olduğu, TTK. 23/1-c kapsamında değerlendirme yapıldığında ise davacının yasada belirtilen sürelerde araçta gözlem ve denetim yapmadığı gibi ayıp ihbarında da bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının yasal süre içerisinde ayıp ihbarında lunup bulunmadığı, davalının garanti kapsamında olan araç yönünden sorumluluğu hususundaki hukuki değerlendirme ve takdir hakkının mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı tarafların ayrı ayrı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür....
, bu itibarla, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca davacının aracın ayıpsız misliyle değişimi talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve orantılılık ilkesine aykırı olacağından; davacının ayıpsız misliyle değişimi talebinin ve her ihtimalde davanın reddini talep etiklerini, dava konusu araç halen davacının kullanımında olduğundan davacının ayıp oranında bedelde indirim tutarının 10/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ilişkin talebi isabetsiz olup kabulünün mümkün olmadığını beyanla; davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanatte olunursa davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre makine mühendisinin yanında kimya mühendisinin de bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılarak, Yargıtay içtihatlarına göre ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi yönünden önem arz eden, ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı,usulünce nispi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmadığı raporun benimsenmesi suretiyle yukarıda belirtilen şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmesi yerinde olmadığı" gerekçesiyle; HMK'nun 353/1.a-6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir....
Toplanan deliller, içtihatlar, yasal düzenlemeler, tüm dosya kapsamı ve bilirkişilerin raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın sözleşmeye konu aracın ayıplı olması nedeniyle, ödenen bedeli faizi ile birlikte iadesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde, terditli olarak ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi olup, bu talebin de kabul edilmemesi halinde ayıp oranında indirim yapılarak belirlenen tutarın davacıya ödenmesi talep edilmiştir. Davacı vekili, 08.02.2021 tarihli dilekçesi ile, talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak ıslah etmiştir. Davacı taraf dava açarken seçimlik hakkını bedel iadesi hakkından yana kullanmıştır. Seçimlik hak yenilik doğurucu bir hak olduğundan, kullanıldıktan sonra, ıslah veya başka herhangi bir yolla değiştirilemeyeceği öngörülmüş ise de, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/1594 e. 2019/1391 k....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıp nedeniyle meydana gelen değer kaybı bedelinin 9682,65 TL olabileceği tespit edilmişken bedelde indirim yerine misliyle değişim kararı verilmesinin istinaf kaldırma ilamına ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğunu, mahkeme gerekçesindeki dövizde artışa ilişkin değerlnedirmenin subjektif oldğunu, gerekçesinin bulunmadığını, boya kalınlığının da performansı veya faydayı azaltan bir husus olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, otomotiv sektöründe uzman bilirkişilerden oluşacak heyetten rapor alınması gerektiğini, rapora itirazlarının incelenmediğini, boya kalınlığı konusunda referans alınabilecek bir veri bulunmadığı, raporda boya kalındığı yönünden herhangi bir standart bulunmadığı belirtildiği halde boya kalınlığının güncel otomotiv teknolojisinden beklenen boya aralığında bulunmadığından üretimden kaynaklı ayıp olduğu sonucuna ulaşıldığını, raporun bu yönüyle...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; üretici firmanın ihtarlarına ve delil tespitine yanıtsız kalması sebebiyle taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup arabuluculuktaki istek ve taleplerinin; " Özel İmalat Oluk Makinasında meydana gelen ayıp sebebi ile, ayıplı malın ve ödenen bedelin iadesi veya ayıp oranında indirim ve yapılan masrafların iadesi " şeklinde olduğunu, dava aşaması öncesi taraflarınca Sakarya Arabuluculuk Bürosuna 2021/54 dosyası ile yeni bir arabuluculuk müracaatı yapılmış olup; özel üretim oluk makinesinin geç tesliminden kaynaklanan zararların ödenmesi, özel üretim oluk makinesinin geç tesliminden dolayı 12.12.2019 tarihli sözleşmeden kaynaklı ceza-i şartın ödenmesi, tüm zararlar, ceza-i şart ile alacaklar için ticari faiz taleplerinde de bulunulduğunu, arabuluculuk sonucu taraflar arasında anlaşma sağlanmadığını, dava dilekçelerinde işbu taleplerinin de bulunmakta olup bu hususlar için herhangi bir anlaşma sağlanamadığını belirterek...