Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl dava davalılar vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı ... vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalılardan ... vekili Av.... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dosya davacısı vekili, davalılardan ... ile diğer davalılar arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi içerikli daire karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki ... ve ... numaralı dairelerin verilmesinin vaadedildiğini, davalılardan ...'nin müvekkili şirkete olan borçlarından dolayı adı geçen kişi hakkında ... takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, ... .......
Madde uygulaması yaptığı; İmar uygulamasına kadastral 158- 159- 162- 163- 164- 165- 166- 167- 168 ve 169 numaralı parseller dahil edilmiş olup imar uygulamasında % 34,99 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda davaya konu edilen yol alanı, imar uygulamasına esas imar planında 12 m genişliğinde yol alanında kaldığından kadastral parsellerin çap alanında kalan alanlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki “boşanma” ve “karşı boşanma” davası ile, davalı tarafından bağımsız olarak açılan “nafaka” davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (...) tarafından, kendi davasının reddi ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı (...) tarafından ise; kusur belirlemesi ile tazminatlar ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesinde yer alan “terk” sebebine dayanmaktadır.Mahkemece, bu dava; terk ihtarının, mahkemece değil, noter tarafından çekildiği, bu sebeple geçersiz olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava; Türk Medeni Kanununun 164.maddesi gereğince açılmış, terk hukuki nedenine dayalı boşanma isteğinden ibarettir. Terk sebebiyle açılmış bulunan boşanma davasında terk eden eşin terkte haklılığını değil; usulüne uygun terk ihtarı tebliğine rağmen; eve dönmemekte haklılığını ispatlaması gerekir (TMK.md.164). Davalı kadın haklı bir sebeple ortak konuta dönmediğini kanıtlayamamıştır. Eve dönmemekte haklılığını kanıtlayamayan davalı kadın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur....
Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmaza davalı ve dahili davalıların el atmasının önlenmesine, davanın kal ve ecrimisil açısından reddine dair verilen kararın davalı ve birleşen dosya davalılarından bir kısmının temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 09.05.2016 gün 2015/872 Esas 2016/2986 Karar sayılı bozma ilâmına karşı asıl ve birleşen dosya davacısı arsa sahibi vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında asıl ve birleşen dosya davacısı arsa sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yargıtay 23....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki sebebine dayalı (TMK m. 164) boşanma davasıdır. Davalı kadına ihtar kararı 09.10.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı ihtara cevap vermemiş, dava 15.01.2014 tarihinde açılmış, davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve terk ihtarında samimi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş olmakla dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılır (HMK m. 128). Davalının davacı erkek tarafından bağımsız konut temin edilmediği" vakıasını ileri sürmesi ve bu savunmasının hükme esas alınması mümkün değildir....
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 29,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl dava davalısı-birleşen dava davacısından alınmasına, 17.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....
in imzası taklit edilmek suretiyle oluşturulduğu, davalının çeklerin tahsil edilmesi için davacı şirket tarafından kendisine verildiği yönündeki beyanına itibar edilmediği, sahte çekin muhatap banka tarafından ödenmesi halinde sorumluluğunun doğacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 41.740 TL'nin 11.740 TL'sinin 07.08.2013 tarihinden itibaren, geri kalan 30.000 TL'sinin ise 31.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl dava davalısından tahsiline, birleşen dosyada davanın kabulü ile 41.740 TL'nin birleşen dosya davalısından 16.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsiline karar verilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2017/265 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası davası açtığı, mahkemenin 07/12/2017 tarih, 2017/494 Karar sayılı kararı ile dosyanın işbu boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde boşanmaya neden olan olaylarda davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı-birleşen davalı erkek vekili tarafından "asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğuna" ilişkin, davalı-birleşen davacı kadın vekili tarafından "asıl davanın reddi, buna bağlı olarak yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi, birleşen davada davacı kadın ve müşterek çocuklar kadın yararına bağlanan tedbir nafakası miktarının düşük olmasına" ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır...