WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terk edilen kadın olup, TMK.nun 164.maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş de terk etmiş sayılır ve terk nedeniyle dava açamaz. (YHGK 04/11/2009, 2009/2- 402, 2009/484) Bu itibarla; mahkemece, davacı karşı davalı erkeğin terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ve ayrı yaşamda haklı olan kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Karşı dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2017/397 E-2021/164 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/04/2021 tarih ve 2017/397 E. 2021/164 K. sayılı kararına karşı asıl ve birleşen dosya davacılar vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T6 müvekkiline borçlu olduğu, icra takibi yaptıklarını, borcun ödenmediğini, davalı T6 İzmir ili, Çeşme ilçesi, Dalyan mahallesi, 7626 ada, 1 parsel B blok, 2 no'lu meskeni 615.000,00 bedelle, davalı T8 devrettiğini, alacağın tahsil imkanı olmadığını, İİK 280/1 maddesi gereğince tasarrufun iptalinin gerektiğini, tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....

Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı vekili birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/164 Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili ile esas davanın davalısı ... arasında 6361 sayılı yasa çercevesinde Biga Noterliği'nin 30/06/2005 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, FKS'den kaynaklanan sigorta borcunun 7 iş günü içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağının asıl boçluya ihtar edilmesine rağmen ödenmediğinden, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı takip dosyası ile asıl borçlu ve kefil hakkında takip başlatıldığını, ...'un itirazının iptali için, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/725 E. sayılı davasını açtıklarını, dava devam ederken ...'da itiraz ettiğinden, HMK 166. madde gereğince davanın İstanbul 1....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacı-birleşen dosya davalısı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği babayla şahsi ilişki tesis edildiği, çocuk için aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın için aylık 400 TL tedbir 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği erkek tarafından açılan boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kabul edilen asıl boşanma, tanıklarının tamamının dinlenmediği, kusur, velayet,aleyhine nafakalar, reddedilen boşanma davası yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına ve birleşen dava terke dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

      Davalı-davacı vekili, birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinde kusurlu davranışlarda bulunan tarafın davacı-davalı kadın olduğunu, davacı-davalı kadının 29/02/2016 tarihinde ailesini ziyaret ve kafasını dinlemek amacıyla, geri dönmek üzere Konya'ya gittiğini, ancak müşterek haneye geri dönmediğini, davacı-davalının müşterek haneden ayrılmasından dört aydan fazla süre geçtikten sonra Beyşehir Noterliği'nin 21/12/2016 tarihli 20471 yevmiye no'lu eve dön ihtarının gönderildiğini, bu ihtarın tebliğinden itibaren iki aydan fazla süre geçmesine rağmen davacı-davalı kadının müşterek konuta geri dönmediğini beyanla, tarafların "terk" hukuksal nedeni ile boşanmalarına, davalı-davacı erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir, Davacı-davalı vekili, birleşen davaya cevabında özetle; birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      , son üç aydır evi terk edip ailesinin yanına gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve ve dava etmiştir....

      Kişiye yaptırığı iş bedeli için düzenlenen fatura bedelinin 11.705,60 TL olduğu, davalının birleşen dosyada takibe konu fatura içeriği ile davacının 3. Kişiye yaptırdığı işlerin birbiriyle örtüştüğü davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı defterinde de kayıtlı olmadığı değerlendirildiğinde birleşen dava yönünden davalı şirketin alacaklı olmadığı belirlenmiş, asıl ve birleşen dava yönünden hem mali müşavir bilirkişi hem de inşaat mühendisi ve hesap uzmanı bilirkişilerin yaptıkları inceleme sonucunda davalı alt yüklenicinin sözleşme kapsamında işi eksik ve ayıplı yapması nedeniyle davacı tarafından ödenmesi gereken alacak tutarının 4.125,00 TL fazla yapılan ödeme tutarının 3.272,52 TL olduğu anlaşılmakla asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davalı alt yüklenicinin davacıdan fatura bedeli alacak kadar alacaklı olmadığı, dava konusu fatura içeriği işlerin davalı tarafından değil davacı tarafından 3....

        Mahkemece, sözleşmenin davalı şirketin yetkili temsilcileri tarafından imzalandığına, feshin de yetkili temsilciler tarafından yapılmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmemiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı asıl davanın yanı sıra 13.9.2004 tarihinde dava açmış ve 2004/433 esas sayılı bu dava asıl dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen dava ile ilgili 2009/13314-13489 ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken birleşen dava hakkında hiç hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazları bu aşamada incelemesine gerek görülmemiş, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yine birleşen dosyadaki iddialarını kanıtlamak için erkek tarafından bildirilen tanıklar olan müşterek çocukların beyanları davalının nedensiz terk iddiasını destekler nitelikte olmadığı gibi fiili ayrılık veya haklı/haksız terk olgusu tek başına evlilik birliğinin temelden sarsıldığını göstermediğinden mahkemece birleşen dava davacısının birleşen davasını kanıtlayamadığına kanaat getirilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Asıl davanın ve birleşen davanın reddine" karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu