Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; asıl davada verilen kararın bozma dışında bırakılarak kesinleşmesi nedeniyle asıl dava yönünden yeniden karar vermeye yer olmadığına, birleşen davada tarafların fesih iradelerinin birleştiği 28.11.2007 tarihi itibariyle sözleşme uyarınca yüklenici tarafından yapılan ve arsa sahibinin de yararlanabileceği imalat değerinin 99.165,00 TL olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 70.000,00 TL'nin birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
A.Ş vekili ile asıl ve birleşen davada davalılar ..., ... ve ... vekili, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davada davalı ... hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL maddi tazminatın ve takdiren her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL manevi tazminatın, birleşen davanın kabulü ile 23.700,00 TL maddi tazminatın faiziyle davalı ... San. A.Ş. ile davalılar ..., ... ve ...'tan müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davalı şirket vekili ile davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
devamı ile hüküm kesinleştikten sonra ortadan kalktığının tespitine, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN: DAVANIN KABULÜ İLE; tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi Gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı birleşen davanın davacısı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 7.500 TL maddi tazminatın davacı birleşen davanın davalısı erkekten alınarak davalı birleşen davanın davacısı kadına VERİLMESİNE, Davalı birleşen davanın davacısı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 7.500 TL manevi tazminatın davacı birleşen davanın davalısı erkekten alınarak davalı birleşen davanın davacısı kadına VERİLMESİNE, Davalı birleşen davanın davacısı kadının yoksulluk nafakası talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE," karar verilmiştir....
Sadece eşi evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla kendisini terk eden veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmeyen değil, eşi tarafından terke zorlanan veya ortak konuta dönmesi engellenen eş de terk edilen eş kavramına girmektedir. O halde terke zorlayan veya eve dönmeyi engelleyen eşin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (HGK.4.11.2009, E.2009/2-402K.2009/484) Somut olay değerlendirildiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-davalı erkek, eşine hakaret ve küfür edip, şiddet uygulayıp, eşini ve ortak çocukları evden kovmuştur. Yukarıda belirtilen Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı-davalı erkek eşin gerçekte iddia ettiği gibi terk edilen değil, terk eden eş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı-davalı erkeğin terk hukuki nedenine dayalı dava açma hakkı bulunmadığından, davasının reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkemece; "Dava TMK'nın 164.maddesinde düzenlenen terk hukuksal nedenine dayalı boşanma davasıdır. TMK'nın 164.maddesine göre "(1)Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır....
Davacı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ( TMK m. 164) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş verilen karar davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.11.2017 tarih, 2016/7410 esas ve 2017/12791 karar sayılı ilamı ile, davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; Dava, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır ( TMK m. 164)....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı birleşen dosya davalısı Köksal vekili hükmün yalnızca birleşen davanın kabulü ile birleşen davada hükmedilen nafaka ve tazminat yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı bireleşen dosya davacısı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Dava; Davacı- birleşen dosya davalısı erkek tarafından açılmış terk nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin davadır. Birleşen dava; Davalı birleşen dosya davacısı kadın tarafından açılmış TMK.nun 162 ve 166/1 maddelerine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl davalı- birleşen davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle asıl davacı- birleşen davalının tüm, asıl davalı- birleşen davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen davada davacıya iadesine, 1.978,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen davada davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
nin yöneticileri olan davalıların bu kiralama ilişkisinde elektrik aboneliğini kiracıya devretmediğinden ve üzerindeki aboneliği iptal ettirmediğinden, kiracının kullandığı elektrik bedelini başlatılan icra takipleri sonucunda müvekkili kurumun ödemek zorunda kaldığını, borca ilişkin olarak açılan davaların aleyhe sonuçlandığını, davalıların kusurlu hareketleri sonucunda kurum zararına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, asıl ve birleşen davada toplam 424.820,62 TL'nın ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine davacı vekilinin temyizi üzerine bozulmuştur. Davalı ... ve ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/131 D. iş sayılı tesbit dosyası esas alındığında, yüklenicinin inşaatı terk ettiği tarihte, inşaatın fiziki seviyesinin %81,50 olduğu saptanmıştır. Yükleniciden dava konusu bağımsız bölümü satın alan birleşen davanın davacısı ..., inşaatın yüklenici tarafından terk edilmesinden sonra inşaattaki eksikliklerin kendisi ve dava dışı kat maliklerince tamamlandığını ileri sürmüş, davalı arsa sahibi ise yüklenicinin inşaatı yarıda bırakmasından sonra gerek Sosyal Sigortalar Kurumuna gerekse belediyeye olan borçları ödediği gibi inşaatı da devam ettirip bitirdiğini savunmuştur....