Şti. arasındaki inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, ... Hukuk Daireleri ... bölümünün ortak hükümler kısmının .... maddesi uyarınca uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki (eser sözleşmesi) esas alınarak, görevin belirlenmesi gerektiğinden ve davalı arsa sahipleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ........2013 tarihinde oybiriliğiyle karar verildi....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Görüldüğü üzere, alacağın temliki işleminde, temlik yoluyla alacağa hak kazanıldığının arsa sahibine (davalılara) temlik işleminin varlığının ispatı ise yükleniciye karşı olmalıdır. Denilebilir ki, bu tür temlik işlemlerine dayalı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalarda arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır....
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu talebin eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, davacının sıfatına ve sözleşmenin niteliğine göre Tüketici Mahkemesi'nin davaya bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava; davalı ile arsa sahibi arasında 15.04.2010 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 6098 sayılı TBK'nın 434 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri de genel mahkemelerdir....
Dolayısıyla arsa sahibinin münhasıran tapuda pay devretmesi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeden doğan hakların temlik edildiği sonucunu doğurmayacağından arsa sahibinin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ile ilgili olarak dava açma hakkı bulunmaktadır. Pay devralanın dava açabilmesi için, pay devredenin sözleşmeden doğan alacaklarını da temlik etmiş olması gerekir. Bu nedenle arsa sahibinden daire satın alanlar, sözleşmeden doğan hak ve alacaklar yazılı olarak kendilerine temlik edilmediği takdirde yükleniciden gecikme tazminatı isteme hakkına sahip olmadığı gibi eksik ve kusurlu iş bedeli talebinde de bulunabilmesi mümkün değildir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davalılar, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3....
Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmez. (YHGK'nın 26.03.2008 tarih 15-279 E., 2008/277 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 21.03.2013 tarih ve 327 E, 1732 K; 25.09.2013 tarih ve 3694 E, 5737 K sayılı ilamları bu yöndedir.) Davalı arsa sahibi ... tarafından, 06.11.2004 tarihli sözleşmenin geçersizliği yönünden herhangi bir savunma ileri sürülmemesine rağmen, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakların temlikine ilişkin daha önce düzenlenen 08.04.2004 tarihli sözleşmenin iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersizliğinin savunulmasının, 6100 sayılı HMK'nın 29. maddesindeki tarafların dürüst davranma yükümlülüğüne uygun olmadığı kabul edilerek itibar edilmemiş, arsa sahibi ...'...
Karşı davada davacı vekili, halen yürürlükte olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine rağmen davalı birliğin, diğer davalı ... ile sözleşme imzaladığını, bu nedenle kötü niyetli olduğunu, davalı birliğin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ifa etmek yerine üçüncü şahıslarla görüşmeler yaparak yeni sözleşme yaptığını, böylelikle geçerli sözleşmeye aykırı davrandığını, fesih sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmeyen fesih sözleşmesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin halen yürürlükte olduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin aynen ifası ile müvekkili adına tekrar tapuda tescili ve şerhine, bu talepleri kabul görmediği takdirde sözleşmenin feshi ile yaklaşık 400.000.000,00 TL tutarındaki müspet zarar ve mahrum .../... S.2. kalınan kârın tespiti şimdilik 1.000.000,00 TL'nin davalı birlikten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK'nın 81. maddesine göre yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Görüldüğü üzere, alacağın temliki işleminde, temlik yoluyla alacağa hak kazanıldığının arsa sahibine, temlik işleminin varlığının ispatı ise yükleniciye karşı olmalıdır. Denilebilir ki, bu tür temlik işlemlerine dayalı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalarda arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Böyle olunca, 06.12.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ...'...
Birleşen davada davacı vekili, davalı ... ile arsa sahipleri arasında davaya konu arsa için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin davalı ... ile adi ortaklık sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin ...’nın inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve borçlarına %50 oranında ortak olduğunu ancak davalı ...'nın sözleşmede belirtilen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini, dava konusu taşınmazın ...,... ve ... nolu bağımsız bölümlerinin tapularının iptali ile müvekkili adına tescilin i talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ve birleşen davada davacı vekili davanın reddini istemişlerdir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı arsa sahipleri ile yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, yüklenici ...'in inşaatı diğer davalı müteahhit ...'e devrettiği, sözleşmesi uyarınca yapılacak inşaattan davacı arsa sahiplerine ait olan bölümlerin süresinde teslim edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir. Davalı ... vekilinin temyizi yönünden; Mahkemece resmi olarak yüklenici ... ile davacılar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı ...’a devredildiği kabul edilmiş ise de dosyada bulunan 09.03.2011 tarihli adi yazılı taahhütnamenin sadece Serhat ile arsa sahibi Nurullah arasında yapıldığı diğer arsa sahibi ve asli yüklenici imzasını taşımadığı anlaşılmaktadır....