Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda .../k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Bu durumda, gerek kesilen ağaçların bedeli gerekse de kısmi imalatın kaldırılması ile eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması gerekirken; soyut olarak bu taleplerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir. Her ne kadar mahkemece, imzalanacak yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca hak kaybına uğranılmasından ötürü talep edilen tazminat istemi de ret kapsamına sokulmuşsa da davacı yanca henüz somut olarak yeni bir sözleşme yapıldığı ileri sürülerek kanıtlanmadığından, bu istemin ''şimdilik'' kaydıyla kabul edilmemesi yerinde görülmüştür....
Öte yandan davalılar arasında düzenlenen 01/04/2014 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı Satış sözleşmesinin anahtar teslim usulü ile yapılıp 3- E maddesinde " inşaat ruhsatının alınması, oturma ruhsatının alınması işlerinin yapılması ve bunlarla ilgili her türlü ücret, vergi, harç, resim, pul ve benzeri masrafların, denetim bürosu ücreti masraflarının tamamının yükleniciye ait olduğunun" kararlaştırıldığı, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan, davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklendiği fiili inşaat yapma edimini yerine getirdiği (nitekim davalı arsa sahibi dayanağı Değişik Dosyasında oranın %99 olduğunun tespit edildiği) , ancak taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca iskan ruhsatının alınması da yüklenicinin sorumluluğunda olduğundan, halefi olan davacının iskan ruhsatı alması gerekmekte olup mahkemece davacıya bu hususta süre verilmediği gibi esasen bir kısım...
Mahkemelerinin yetkili olduğunu dava konusu taşınmazla ilgili 30.1.2001 tarihinde davalı şirketle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını belirlenen sürede inşaat ruhsatı alınamaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini aynı konuda 10.12.2003 tarihinde düzenleme şeklinde kısmen nakit kısmen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve karşılıklı satış vaadi sözleşmesi yapılarak imar mevzuatı gereği müşterek mülkiyet tesis edilemediğinden davalı şirketin talebi doğrultusunda taşınmazın devredildiğini ortada gerçek anlamda satış olmayıp aradaki inşaat sözleşmesi gereği emaneten yapılan bir devir olduğunu sözleşmenin inşaat ruhtası alınması halinde geçerli olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket vekili ......
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde davacıya düşen, teminat olarak ayrılan 4 numaralı daire dahil tamamının davacı tarafından üçüncü şahıslara satıldığı, bedelinin davacıya ödendiği, 4 numaralı daire bedeli 25.000,00 TL'nin davacıya, 25.000,00 TL'nin de davacının muvafakati ile davalıya ödendiği, tarihsiz "ibraname" başlıklı adi senede göre davacının haklarını elde ettiği, davalının 35.000,00 TL almasına rağmen eksik işleri ve iskân iznini tamamlamadığı, ancak bu hususun dava konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 04.06.2014 tarih, 2014/949 esas ve 2014/4326 karar sayılı ilamı ile onanmıştır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda, kanun koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiğinin, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Hukuk Mahkemesi'nce hükmedilen tazminat bedelinden mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... dışındaki davalılar vekili, müvekkillerinin zilyet olduğunu, müvekkilleri ile davacı arasında sözleşme temelinde edim yükümlülüğü doğuran borç ilişkisi olmadığını, taşınmazların davacıya ait olmadığını, davacının taleplerini Necati Tekin'e yöneltmesi gerektiğini, müvekkillerinin kötüniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalılardan ... arasında 27.11.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre arsa sahibi olan davacının toplam 14 parselden ibaret taşınmazlarını arsa payı karşılığı anlaşarak yüklenici ...' e vermeyi vaat ettiği, davalı yüklenici ...'...
S.2 Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, arsa sahibi davalı ile dava dışı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, dava konusu bağımsız bölümün, davalıya vekaleten Kemal Gündüz tarafından, davacıya taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satıldığı, .... sayılı dosyasında, davalı ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile davacı ...'in (o davada davalı) bağımsız bölüme yönelik müdahelesinin menine, tadilat projesi ile yasal hale getirilmesi mümkün olmayan bağımsız bölümün kal'ine ve tapudaki hisselerin davalı arsa sahibi ......
a yönelik olan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b) Dava, davacı ile davalı arsa sahipleri ve davalı yüklenici T... Tesisat İnş. Medikal Nak. Oto. Gıda İhtiyaç Mad. San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye verilmesi gereken 16 no'lu dairenin; yüklenicinin ortak alanlarda bıraktığı eksikliklerin ve ayıplı işlerin giderilmesi için nama ifa kapsamında satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 16 No'lu bağımsız bölüm arsa sahiplerinin yükleniciye devretmesi gereken son bağımsız bölüm olup, sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahiplerinin teminatını oluşturduğundan, sadece davalıların tapu kaydına dayalı olarak açılan davanın bu haliyle sonuçlandırılması mümkün değildir....