WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nde 26.03.2007 gün, 9537 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ek kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Davacıların murisi... arsa sahibi, davalı şirket yüklenicidir. Asıl sözleşmede inşaat süresi, teslimi gereken tarih ve yüklenicinin sorumlulukları ile ilgili bir düzenleme bulunmamakla birlikte biçimine uygun olarak düzenlenip imzalanan 26 Mart 2007 gün 9537 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ek kat karşılığı arsa sözleşmesinin 3. maddesinde mukavele süresi ve şekli, 4. maddede inşaatın sorumluluğu ve diğer hükümler, 5. maddede de mahal listesi düzenlenmiştir....

    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise rayiç hisse bedelinin tahsili, mümkün olmaz ise eksik iş bedelinin ve gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. HMK'nın 111. maddesinde belirlendiği gibi, davacı bir davada birden fazla isteği aslilik ve ferilik ilişkisi içinde bir davalıdan talep edebilir. Hakim asli talebi reddetmeden feri talep hakkında karar veremez. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Bu tür sözleşmelerin feshi ya taraf iradelerinin birleşmesi ya da mahkeme kararı ile mümkündür. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca devredilen tapu kayıtlarının iadesinin talep edilmesi sözleşmenin feshi gerçekleşmeden mümkün olamayacağı için tapu iptalinin talep edilmesi halinde sözleşmenin feshininde bu talep içinde olduğunun kabulü gerekir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeden evvel 12.09.2008 tarihinde yerin imar durumunu belediyeden aldığı, herhangi bir imar planı iptalinden bahsedilmediği, sadece boru hattı sebebiyle MSB'den görüş alınması gerektiği şerh düşüldüğü, yüklenicinin sözleşmeden sonra, tapuda yer alan geçici inşaat şerhini kaldırttığı, bilahare parseldeki binanın yıkımı için izin aldığı ve taahhütlerini bu yönden de yerine getirdiği, ancak davacı yüklenicinin, sözleşmenin ifası amacıyla idari iş ve eylemler için tarafına yetki verilmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle dilekçesinde talep etttiği menfi ve müsbet zararlarının tahsiline, tapu kaydında bulunan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin şerhin kaldırılmasına, karar verilmiştir.Hükmün taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 15.02.2017 tarih ve 2015/6532 E., 2017/423 K. sayılı ilamıyla; ''İmar planı olmayan bir yerle ilgili olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılamaz....

        Konut Yapı Kooperatifi'yle arsa sahibi sıfatıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davalının herhangi bir hakka dayanmaksızın kendisine isabet eden dairede oturduğunu, ihtara rağmen bu yeri tahliye etmediğini ileri sürerek, belirtilen yere haksız müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu edilen yerin noter kur'ası ile kooperatif üyesi olan dava dışı...a isabet ettiğini, müvekkilinin bu kişiden devralarak davaya konu yeri kullanmaya başladığını ve dolayısıyla kooperatife üye olduğunu, ... Ticaret Mahkemesi'nin 2008/173 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkındaki ihraç kararının iptal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacıyla ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 30.03.2009 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davacıya 2 numaralı dairenin verileceğinin kararlaştırıldığı, davalının ise kooperatif hissesini dava dışı ....'...

          Şti. arasında davacıların muvafakatı olmaksızın ortak gayrimenkul hakkında yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi daha imzalandığını, bu sözleşme ile davacıların haklarının ihlal edildiğini ve sözleşmeye konu projenin uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek 31.07.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların yetkilisi olduğu şirket ile imzalanan sözleşmenin tüm arsa sahipleri ile yapılmadığından geçersiz olduğu, davaya konu iptali istenen sözleşme yönünden ise taraflarının fesih yönünde iradeleri bulunmadığı, davacıların imar yönetmeliğine aykırı olduğunu iddia ettikleri projenin sözleşme şartlarına uygun olarak çizdirildiği ve 15.04.2015 tarihinde onaylanmış olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden söz edilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi halen fesledilmediğinden, tarafların yükümlülüklerinin devam ettiği, asıl dava konuyu tazminatın ancak sözleşmenin feshi halinde istenebileceği, diğer yandan henüz imal edilmeyen bloklar için farazi alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

                Bu durumda mahkemece aşamalı devir öngörülmediği ve yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğü yükleniciye bırakıldığından asıl dava davacısı yükleniciye yapı kullanma izin belgesi alma ve belediye ile diğer resmi kurumlardan yapı kullanma izin belgesi alınması ile ilgili olarak arsa sahiplerini temsile yetkili olduğuna dair yetki belgesi ve makul süre verilerek yapı kullanma izin belgesi alınması sağlanıp alınması halinde, tapu yazı cevabına göre inşaat konusu taşınmazda henüz kat irtifakı tesis edilmediğinden tapu ve kat irtifakı tesisi konusunda uzman bilirkişiden sözleşmeye göre yükleniciye bırakılacak bodrum, zemin, 1. ve 2. katta bulunan 1, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin kat irtifakına esas olarak tapu ve arsa payları konusunda denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp arsa payı ve bağımsız bölüm numarası belirtilerek ve arsa payları toplamı üzerinden tapu kaydının iptâl ve tesciline karar verilmesi, yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğü davadan sonra yerine getirilmiş...

                  Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                    Mahkemece yapılması gereken inşaatın durumu da gözetilerek fesih koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre gerekçesi ile bir karar verilmesi gerekirken, fesih talebi hususunda karar verilmemesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür. 3) Davalıların temyiz itirazları bakımından, gerek yüklenici, gerekse de yükleniciden pay alan davalılara arsa sahibince yapılan arsa payı devirleri avans ödemesi niteliğinde olup, yüklenici ve ondan bağımsız bölüm satın alan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişilerin tümü taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaat yapıldığını ve yüklenicinin edimini yerine getirdiğinde bağımsız bölümlere gerçekten hak kazanacaklarını bilerek bağımsız bölüm satın almışlardır. Bağımsız bölümlerin mülkiyetini iktisap edebilmeleri için yüklenicinin arsa sahiplerine karşı yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi ve inşaatı sözleşme koşullarına uygun olarak bitirip teslim etmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu