Dosya kapsamında, asıl ve birleşen davalı arsa sahipleri ile dava dışı yükleniciler Derviş ... ve ... arasında ...1. Noterliği’nin 15412 yevmiye No, 05.11.1990 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği anlaşılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir. Kuşkusuz teslimden sonra yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder. Diğer taraftan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde meydana getirilen esere karşılık yükleniciye eser bedeli yapının bağımsız bölümlerindeki devri kararlaştırılan arsa paylarının devri suretiyle ödenir....
Noterliği'nin 22.01.2011 gün 1490 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı yüklenici davacılara ait arsa üzerinde inşaat yapımını üstlenmiştir. Sözleşmede paylaşım, giderler, devir yetkisi, vekâletname, yapım süresi vs. gibi hususlar da düzenlenmiş olup, inşaatın yapım süresi başlıklı bölümde yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren gayrimenkul ile ilgili yapılması gerekli terk, ihdas, tevhid, ifraz gibi işlemlere hemen başlayacağı ve bu gibi işlemlerin bitiminden itibaren gerekli projeleri hazırlayıp inşaat ruhsatı alınacak duruma getireceği, inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 36 ay içerisinde arsa sahibine kalan bağımsız bölümleri ve ortak kullanım alanlarını sözleşme hükümlerince göre bitirip arsa sahibine teslim edeceği kararlaştırılmıştır....
Karşı davada davacı vekili, halen yürürlükte olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine rağmen davalı birliğin, diğer davalı ... ile sözleşme imzaladığını, bu nedenle kötü niyetli olduğunu, davalı birliğin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ifa etmek yerine üçüncü şahıslarla görüşmeler yaparak yeni sözleşme yaptığını, böylelikle geçerli sözleşmeye aykırı davrandığını, fesih sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmeyen fesih sözleşmesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin halen yürürlükte olduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin aynen ifası ile müvekkili adına tekrar tapuda tescili ve şerhine, bu talepleri kabul görmediği takdirde sözleşmenin feshi ile yaklaşık 400.000.000,00 TL tutarındaki müspet zarar ve mahrum .../... S.2. kalınan kârın tespiti şimdilik 1.000.000,00 TL'nin davalı birlikten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti ile 10/02/2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmeye göre, yüklenicinin inşaatı en geç 30/12/2011 tarihine kadar eksiksiz olarak bitirip teslim edeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin hiçbir edimini ifa etmediğini belirterek taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile Konya ili, Selçuklu ilçesi, Hocacihan Mahallesi, 210 cilt, 22180 sayfa, 8703 parselde kayıtlı taşınmazın davacı müvekkili için daha önceki hisse oranında tapusunun iptali müvekkili adına daha önceki hissesi oranında tescili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep ve dava etmiş, dava konusu taşınmaz el birliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle diğer maliklerin vekaletnamesi ibraz edilerek davaya iştirakleri sağlanmıştır....
Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....
Bu sözleşmelerde yüklenicinin asli edimi, arsa sahibinin arsası üzerinde sözleşme ve imara uygun olmak üzere finansmanı kendisi tarafından sağlanarak inşaat yapıp teslim etmek, arsa sahibinin borcu ise, bedel olarak kararlaştırılan bağımsız bölüm ya da arsa payının mülkiyetini yükleniciye devretmektir.Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tapu kaydı ya da bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi inşaatı kusursuz ve eksiksiz tamamlayıp teslim etmesine bağlıdır. Sözleşmeden sonra ve inşaat süresince yükleniciye bir kısım payların devri avans niteliğindedir. Yüklenici edimini ifa ettiği oranda şahsi hak elde edebilir ve elde ettiği hakkını üçüncü kişilere devredebilir.Bütün sözleşmelerde olduğu gibi kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde de taraflar sözleşmenin kendilerine yüklediği borçları belirlenen zaman ve biçimde ifa etmek zorundadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 07.07.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebi ile arsa sahibince 28.03.2005 tarihinde açılan dava red ile sonuçlanmış ve verilen karar 2009 yılında kesinleşmiş, bu arada arsa sahibi 18.04.2005 tarihinde başka bir yüklenici ile ilk sözleşmenin konusu aynı parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere sözleşme yapmış, 07.07.2003 tarihli inşaat sözleşmesi fiilen ayakta gözüktüğü sırada, arsa sahibinin bir başka yüklenici ile sözleşme yaparak ve inşaatı ona yaptırarak ilk yüklenici ile arasındaki 07.07.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini haksız olarak ve fiilen sona erdirmesi nedeniyle 08.04.2010 tarihinde temyiz...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin inşaat yapımını üstlendiği, ... mahallesi 946 ada 1 parsel taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu satılması ve bilahare davalı arsa sahiplerinin devrettikleri bu parseldeki paylarının karşılığı olarak davacının aldığı izale-i şuyu satış bedelinin davacıdan geri alınması ve bu parselde inşaat yapımının imkansız hale gelmesi sebebiyle ödenen emlak vergi bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... 4....
gereği taraflar arasında akdedilen “kat karşılığı inşaat sözleşmesinin” karşılıklı olarak feshine karar verdiklerini ve fesih protokolü akdedildiğini, arsa maliklerinin tamamının davacı da dahil taşınmazdaki hisselerini Aca Mühendislik Ltd....
Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....