Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, sözleşmenin .... maddesinin dönme cezası mahiyetinde olmadığı, bilirkişilerce hesaplanan tazminatın inşaatın dava tarihindeki fiyatlarla tamamlanma bedeli olup müspet zarar kapsamında kaldığı, yüklenicinin temerrüde düştüğünün sabit olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, taşınmaz üzerindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkinine, davacının müspet zarar ile ilgili talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ile davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı ile davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı ... İnş. Ltd. Şti....
- K A R A R - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının süresinde inşaatı tamamlamadığını sözleşme gereği çıkarılan hafriyatı komşu parsele döktüğünü, edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile menfi, müspet zararları ve kira tazminatının tahsilini, birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, müvekkili yükleniciye devri gereken bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile tescilini talep ve dava etmişlerdir....
- K A R A R - Davacı vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 29.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden sonra sözleşmeye konu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satılarak tapu kaydının devredildiğini ileri sürerek, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL kar kaybının ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşme ile belirlenmiş inşaat süresinin üzerinden hayli vakit geçmesine rağmen inşaata başlanmadığını, davacının yaptığı icra takibi neticesinde menfi zararını tahsil ettiğini, artık müspet zararın tazminini isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yüklenicinin icra dosyası ile menfi zararını talep etmesi nedeniyle müspet zarar olan kar kaybından kaynaklı tazminatı talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Kararı, taraf vekilleri ve dahili davalı ..., ..., ... ayrı ayrı temyiz etmiştir. Mahkemenin 25.01.2016 tarihli ek kararı ile davalı ...’ın temyiz talebi süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, red edilmiştir. 1-...’ın ek kararının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Mahkemenin, hükmü temyiz eden davalı ...’ın temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 25.01.2016 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz itirazlarının reddiyle 25.01.2016 tarihli ek kararın onanmasına karar verilmiştir. 2-Taraf vekilleri ve dahili davalı ..., ...’nun temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan 29.04.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle davalı taraftan talep edilen masrafların verilmemesi üzerine açılan dava da fesih konusunda taraf iradelerinin birleştiği görülmektedir....
Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Burada iki sözleşme iç içedir. Biri, hiçbir şekle bağlı olmayan “inşaat sözleşmesi”; diğeri ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nun 213, Tapu Kanunu’nun .... ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken “mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme”dir. Bu nedenle, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ‘düzenleme’ biçiminde yapılması gerekmektedir. Burada şekil geçerlik şartıdır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekilleri istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat...ile davalılar vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle müspet ve menfi zararların tazmini, karşı dava ise cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshi iddiası ile menfi ve müspet zararların tazmini istemi ile açılan davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshi iddiası ile menfi ve müspet zararların tazmini istemini konu almaktadır. İlk derece mahkemesince, yukarıya aktarılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı yüklenici vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
- KARAR - Davacı vekili, davalı arsa maliki ... ile müvekkili yüklenici şirket arasında 15.08.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, çevre parsellerle tevhit işlemi yapılabilmesi için müvekkilline yetki verildiğini, işlemlerin yapılması aşamasında davalı arsa malikinin sözleşmeyi feshettiğine dair ihtar yolladığını, müvekkili yüklenicinin feshi kabul etmediğini, davalılar arasında daha sonra ayrı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini ileri sürerek, arsa maliki olan davalının taşınmazı üzerindeki diğer davalı yüklenici lehine olan şerhin kaldırılması ile davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini yoksun kalınan kâr ve yapılan giderler için toplam 30.000,00 TL tazminatın tahsili olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ve yükleniciye devri gereken bağımsız bölümlerin adına tescili ve menfi, müspet zarar ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında menfi, müspet zarar ve manevi tazminat talepleri davacı vekilince atiye bırakılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen ... 5. Noterliği'nin 06.02.2010 tarih ve 4184 sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile bodrum katta 2 adet bağımsız bölümlü depo dahil 6 adet bağımsız bölümün arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırılmasına rağmen, yüklenici şirket tarafından 4 adet bağımsız bölüm verildiği, 2 adet deponun ise imar mevzuatına aykırılığı nedeniyle yapılmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeye göre yapılması gereken bodrum kattaki 1 ve 2 no'lu depoların imar mevzuatından kaynaklı imkansızlık nedeniyle yapılamayacağı hususunda davacı yüklenici tarafından yapım aşamasında davalı arsa sahiplerine bildirimde bulunulmayıp, bina mevcut şekliyle tamamlanmıştır....
BK’nın 108 ve 106/III. maddesi gereğince, arsa sahipleri arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “geriye etkili sonuç doğurur” şekilde feshinde haklı olduklarına göre; gerçekleşmiş ise menfi zararının yüklenici davalıdan tazminini isteyebilirler. Sözleşme yapılmamış veya görüşülmesine girişilmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarar, menfi zarardır. Somut olayda da; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan Ankara ili, Çankaya 5. Bölge, Karapınar mahallesinde bulunan 27989 ada 1 parsel numaralı taşınmazdaki üç katlı, yığma çatısı örtülü bodrumunda iki oda, mutfak, kömürlük ve banyo, birinci ve ikinci katında da aynı bölümler bulunan davacılara ait yapı, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 10.12.2003 tarihinde yıkılmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yukarıda açıklandığı şekilde feshinden sonra arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında 15.12.2006 tarihinde ayrı bir eser sözleşmesi yapılmıştır....