Öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur. Dosya kapsamından, dava konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin birden çok parseli içerecek şekilde birkısım arsa sahipleri ile imzalandığı görülmüş ise de, davacıya ait taşınmaza paydaş olan diğer arsa malikleri ve inşaatın yapılacağı tüm taşınmazların paydaşlarıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı anlaşılamamaktadır....
Hükmü, davalı arsa maliki vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, arsa malikleri olan davacılar ile yüklenici ... arasında 01.09.2009 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, davacılardan ...'...
Devralan kimse, temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa bile, borçlu (arsa sahibi) ona karşı birtakım itiraz ve defilerde bulunmak imkanına sahiptir. Gerçekten BK m. 167'ye göre "Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir". Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defiler yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Somut olayda; yüklenicinin edimini yerine getirmediği, bundan dolayı da davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin geriye etkili feshedildiği sabittir. Yüklenicinin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanılarak isteyebileceği hakkı olmadığından, şahsi hakkını davacı üçüncü kişiye temlik etmesi de ona bir hak sağlamaz. Davanın reddi bütün bu nedenlerle doğrudur....
Davalı yüklenici vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olması için düzenleme şeklinde yapılması gerektiğini savunarak, davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı ve esas yönlerinden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 18.03.2009 tarihinde haczin kaldırılmasının talep edildiği ve tapuda satış işleminin yapıldığı, bu tarihte icradaki borçların ödendiği iddiasının kanıtlanamadığı, hile ile taşınmazın ele geçirildiği olgusunun yeni öğrenildiği ileri sürülmesine rağmen BK'nın 39/1. maddesi gereğince hileye ilişkin aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığı bildirilmediğinden sözleşme onanmış sayılacağından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan üç adet bağımsız bölümün satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa malikleri, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde temlik yasağı olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemişlerdir. Davalı yüklenici .... San. Lmt. Şti., çekişmeli bağımsız bölümlerden bir tanesinin kendilerine bırakılmadığını ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde de temlik yasağı bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde temlik yasağı olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin ise yüklenici yönünden kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava dilekçesi içeriği, taraflarca imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi 3. maddesi, davalının ara karara karşı vermiş olduğu istinaf dilekçesi içeriği birlikte değerlendirildiğinde davanın, noterde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 3. maddesindeki taahhüte dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 29.07.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı kooperatifin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, henüz inşaatlara başlamadığını, sözleşmeye konu parsellerden 48 no.lu parselde müvekkiline ait bulunan hisseyi diğer davalı belediyeye devrettiğini ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini, sözleşme gereğince davalı kooperatife verilen bono (27.300,00 TL bedelli) nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve bononun iadesini, diğer davalı belediyeye devredilen hissenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde, sözleşme gereğince bu hisseye tekabül eden 1 adet dairenin %73,37’lik kısmının rayiç bedelinin tespitini ve bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 2.700,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Somut olay bakımından, geçerli alacağın varlığı demek davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin bulunması bu sözleşmeyle yüklenicinin arsa sahibinin maliki olduğu bir arazi üzerine sözleşmeye fen ve amaca uygun bir bina yapıp ona teslim etmesi bu şekilde şahsi bir hak kazanması kazanacağı bu hakkını üçüncü bir kişiye devretmesi demektir. Kısaca vurgulamak gerekirse arsa sahibi ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi olmadan ve bu sözleşmenin varlığı ve sözleşme uyarınca edimlerin yerine getirildiği kanıtlanmadan arsa sahibinden ifa istenemez. Burada üzerinde durulması diğer bir husus da; arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin hukuki niteliğidir. Gerçekten bu sözleşmelerle yüklenici bir bina yapım işini üstlenmekte yüklenicinin finansını sağlayarak yapacağı bu binaya karşılık arsa sahibi de ona arsa payı mülkiyetini geçirmektedir....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış; karar, davalı arsa maliki tarafından temyiz edilmiştir. Yargılamalar sırasında arsa maliki ... ve yüklenici olduğu ileri sürülen ....aralarında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmadığını savunmuşlar, davacı tarafça da dosyaya buna ilişkin bir belge ibraz edilmemiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibi taşınmazdaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirmek zorunda olduğundan, sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü’nde veya noterce düzenleme şeklinde yapılması, sözleşmenin geçerliği ( sıhhati ) için şarttır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir. Ancak, şekil şartına uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine bazı durumların varlığı halinde sonradan geçerlilik tanınmaktadır....