WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin aracılık ettiği bir ihalede davalının dava dışı Almoda Şirketi'nden bir araç satın aldığını,aracın davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin alım satım sözleşmesinin dışında kaldığını, ancak buna rağmen davalının satın aldığı aracın kaydında haciz şerhi olması nedeniyle satım sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek araç ve onarım bedelinin tahsili için müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, ayrıca ihale sözleşmesinde açık bir şekilde alıcının kontrol yükümlülüğü bulunduğunun hükme bağlandığını belirterek müvekkilinin hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, yargılama aşamasında sigortalı araç üzerinde rehin hakkı olan Finansbank A.Ş.nin 20.6.2008 tarihli yazısı ile bankaya ödenmesi halinde muvaffakat edecekleri belirtilmiş, mahkemece bu yazıya göre banka şubesinin muveffakatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından temyiz dilekçesi ile dosyaya sunulan rehin hakkı sahibi banka şubesinin 19.2.2009 tarihli yazısı ile araç üzerindeki rehnin kaldırılması için ilgili trafik şube müdürlüğüne yazı yazıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, rehin hakkı olan bankanın rehin hakkının devam edip etmediği, davacıya tazminatın ödenmesine muvafakatinin olup olmadığı, muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

      Dava; araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; yüklenici (davacı) ile araç maliki (davalı) arasında araç tamirine ilişkin sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak da davacı yüklenicinin, davalıya ait aracın onarım bedelini, araç maliki olması sebebiyle davalıdan talep etmekte haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. BK'nın 355. (TBK m. 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesi, “iş sahibi” ile “yüklenici” arasında yapılan bir anlaşma uyarınca ve önceden kararlaştırılan belli bir bedel karşılığında, iş sahibinin denetimi ve gözetimi olmaksızın “bağımsız” bir çalışmayla bir nesnenin “yapımı veya bakımı-onarımı ya da üstlenilen bir işin yerine getirilmesidir....

        Somut olayda, davacı vekili açıkça, aracın piyasa rayiç bedelinin müvekkiline ödenmesini, hasarlı aracın sigorta şirketinde kalmasını talep ettiklerini, mahkemenin bunu göz önünde bulundurmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre, davacıya ait ambulans araç kaza sonucu pert olmuştur. Aracın olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedeli 113.000,00 TL, kasko bedeli 111.410 TL, sovtaj bedeli ise 70.500,00 TL.'dir. Bu durumda, davacı vekilinin hasarlı aracın, davalı sigorta şirketinin uhdesinde bırakılması yönündeki tercih hakkı kullanımı ve talebi gözönünde bulundurularak, sovtaj indirimi yapılmadan, aracın hasarsız 2 el piyasa değeri kasko bedelinin üzerinde olmakla kasko bedeli olan 111.410 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi sovtaj indiriminden sonra kalan 40.910 TL araç bedelinin davalıdan tahsili yönünde şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          plakalı araç ve ... plakalı araç üzerlerindeki mülkiyeti muhafaza kaydının, öncelikle mülkiyeti muhafazalı satışın geçerlilik şartı olan, alıcının ikametgahı noterinde tescil gerçekleşmediği için mülkiyeti muhafazalı satışın geçerli olmayıp, satışın kat' i satış mahiyetinde olduğunun tespitine, olmadığı takdirde araç satış bedellerinin, çeklerin davalıya teslimi ile ödenmiş olmasına binaen bu araçlar üzerindeki mülkiyeti muhafaza kayıtlarının ödeme sebebiyle kaldırılarak satışın kat' satış haline geldiğinin tespitine, trafik sicilden bu araçlar üzerindeki mülkiyeti muhafaza kaydının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davayı cevap vermemiştir....

            Birlikte ifa kuralı da dikkate alındığında davacı aracı iade edecek, eğer davalı araç teslimine rağmen bedeli ödemez ise ancak o zaman davacının faiz hakkı doğacaktır. Bu yönler dikkate alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp hükmün davalılar yararına bozulması gerekmiştir. Öte yandan davacı aracı kullanırken davalı da araç bedeli olarak verilen parayı kullandığından davacının araç kullanım bedelinin araç bedelinden düşülmesi doğru değil ise de bu yön temyize konu edilmediğinden eleştirilmekle yetinilmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süreden reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 900....

              D.iş sayılı dosyasındaki raporda; aracın pert olarak değerlendirilmesi gerektiğinin açıklandığını, davalı tarafça kasko bedelinin ödenmediğini, aracın tamir masrafının 46.160,00 TL'nı bulduğunu, ayrıca kaza sebebiyle araçta 20.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, toplam zararın 69.700,00 TL olup kazko sigorta bedelinin de aynı miktarda bulunduğunu ve aracın kullanılamaması sebebiyle gelir kaybının da meydana geldiğini belirterek 69.700,00 TL kasko sigorta tazminatı ve 11.250,00 TL araç kiralama bedelinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                KARAR Davacı, 21.06.2013 tarihli sözleşmeyle davalıdan ... marka bir araç satın aldığını, 15.000,00 Euro'yu peşin olarak ödediğini, kalan parayı da ödemeye hazır olduğu halde davalının devir yükümlülüğünü yerine getiremediğini, 13.08.2013 tarihli teslim tesellüm belgesinden de bunun açıkça anlaşıldığını beyanla sözleşmedeki ceza-i şart bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi gereğince araç satışlarında, aracın satıcısının bu işi ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye sunduğu anlaşıldığı takdirde davaya bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir....

                  Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 5.582,32 TL araç hasar bedelinin, davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 07.01.2014 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve davalı ... şirketi yönünden poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2.280,00 TL kazanç kaybı bedelinin, 500,00 TL araç değer kaybı bedelinin, kaza tarihi olan 07.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    hakkının bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu