"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan 06/09/2011 tarihli noter satış sözleşmesi ile dava konusu ikinci el ... marka 2009 model aracı 22.900 TL'ye satın aldığını, aracın herhangi bir kusuru ve kazasının olmadığının söylendiğini, aracı kaporta ustasına muayene ettirdiğini, ustanın aracın görünüründe bir problem olmadığını söylediğini, aracı teslim aldıktan sonra ... Sigortaları Bilgi Merkezi'nden çekme belgeli pert olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine davalıya sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi için ihtarname gönderdiğini ileri sürerek araç bedelinin satım tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir....
Davalı tarafından çekin, davalıya ait taşınmazın davacının dava dışı kardeşine satış vaadi sözleşmesi ile satış bedeline mahsuben kendisine verildiği savunması yapılmakla davacının kardeşi dava dışı ... ile davalı ... arasında satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemine ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 2020/611 karar, 12/11/2020 tarihli gerekçeli kararında özetle; sözleşmede ifa imkansızlığından kaynaklı olarak sözleşmenin feshine ve satım bedeli olarak davalıya ödenen 100.00,00 TL bedelin davacıya iadesine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği satış vaadi sözleşmesinde ise satım bedelinin 100.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, söz konusu ödemeye ilişkin dekont fotokopisinin işbu dava dosyasında da bulunduğu anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 25.12.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın teslim alındıktan sonraki dönem içerisinde on üç defa farklı arızalar nedeniyle servise götürüldüğünü, bu haliyle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve davacıya ait 34 XX 781 plakalı aracın satılarak davalıya teslim edildiği sabittir. Uyuşmazlık, davalının satım bedelini ödeyip ödemediği, noterde düzenleme şeklinde yapılan satım sözleşmesinde, aracın bedelinin ödendiğine ilişkin beyanın geçerli olup, olmadığı, bu beyanın aksinin davacı tarafından kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, alım satım akdinin hile ile yapıldığı iddiasına dayalı, satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Bu nedenlerle, taraflar arasında yapılan adi nitelikli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliği tespit edilmiş olduğundan,davalı satıcı-sağlayıcının satışa konu gayrimenkulü teslim edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacı bedel ödeme edimini yerine getirdiği miktar yönünden ödediği bedelin iadesini istemekte haklı olup, sözleşme içeriğindeki 10. madde hükmüne göre, davacı tarafından ödenen bedelinin niteliğinin tartışılmasına da gerek bulunmamaktadır. İzah edilen nedenlerle göre, davalının sebepsiz zenginleşme hükümlere göre davacıya ödemiş olduğu bedelin iadesi konusunda yükümlü olduğu anlaşılmış olmakla, davanın kabulü yönünde verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davalı istinaf talebinde haklı değildir....
Mahkememiz heyetince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının tacir olmadığı, tacir sıfatıyla hareket etmediği, taraflar arasında hizmet alım/satım sözleşmesi olduğu ve bu işlemin tüketici işlemi olduğu, ticari dava niteliği bulunmadığı, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
.-2019/788 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi yazılı taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sözleşmeye konu yerin dava tarihindeki değerinin tahsilini, olmadığı takdirde ödenen 20 TL’nin 04/09/1989 tarihindeki alım gücüne eriştirilerek hesaplanacak dava tarihindeki karşılığının tahsilini talep etmiş; 16/04/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 41.801,81 TL 'ye yükseltmiştir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.03.2009 gün ve 2007/421-2009/90 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar davalının yaptığı inşaatın 4. katındaki iki daireyi davalıdan satın aldıklarını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek ödedikleri bedelin iadesi ile zararları nedeniyle tazminat isteminde bulunmuşlardır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satım akdinden kaynaklandığından, kararın temyiz incelemesini yapmak görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....