WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, bedelde muvazaa bulunmadığını, paydaşlığın şuyulandırma ile oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, önalım bedeli yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davalılara çekişme konusu hissenin 1.400.000 TL bedelle satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....

    Maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. maddesine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde benzer bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14....

      Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; eski malikler ... ve ... ile davalının eşi ... arasında ... 3.Noterliğince düzenlenen 16 Haziran 2010 gün ve 12995 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirlenen değer, 23/09/2011 tarihinde yapılan şufalı payların satışındaki değere esas olamaz.Tanıkların beyanları satış vaadi sözleşmesine ilişkin olup, muvazaa iddiası yönünden görgüye dayalı değildir. Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen parseldeki payların değeri 51.765 TL olarak bildirilmiş ise de, muvazaa iddiasının kanıtlanması için değer konusundaki rapor tek başına yeterli değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arzeder. Davacı dinlettiği tanıkları ve sunduğu delillerle bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'nin kayden paydaşı olduğu dava konusu 226 ada 4 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi olan davalı ...'ye devrettiğini, yapılan temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....

            in 16.2.2007 tarihinde payları satın alan davalı ... aleyhine 29.12.2005 tarihindeki tapudaki pay satışının satış yetkileri kaldırılmış olan azledilen vekili tarafından yetkisiz vekaletle gerçekleştirildiğinden önalım davasına konu edilen davalı üzerindeki her iki parseldeki, her iki payın iptali ve kendi adına tesciline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Dava henüz neticelenmemiş olup, yargılaması devam etmektedir. Bu durumda; önalım hakkına konu paylara ilişkin vekaleten yapılan satışların iptali halinde, paylar dava dışı satıcı ...'e geri döneceğinden ve böylece açılan önalım davasının konusu da kalmayacağından mahkemece yargılaması devam etmekte olan ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/56 esas sayılı tapu iptal ve tescil dava dosyasının bekletici mesele yapılması gerekir. Mahkemece satıcı ... tarafından yapılan işlemlerin iptali hususunda ayrıca bir dava açmak yoluna gitmediği gerekçesini de ekliyerek tapu iptali ile tesciline karar verilmesi hatalı olmuştur....

              CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; -------- hudutları dâhilinde araç satımı, araç kiralama işleri ve yetkili servis bakım işleri ile iştigal eden sektöründe öncü ve güvenilir bir firma olduğunu, müvekkili şirket -------- ve bu şekilde sıfır araç satım işi ile iştigal etmekte olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davacı firma müvekkili şirketin ---- marka aracın satımı hususunda anlaşma yaptığını, bu kapsamda--- tarihinde dava konusu---- müvekkili hesabına gönderildiğini, davacı firmanın sürekli alım satım yapmak suretiyle piyasaya olan kötü etkisi neticesinde aracın satışı ---tarafından iptal edildiğini, bu noktadan sonra müvekkili şirket çalışanlarınca aracın temini için --- geçildiğini ancak-------satıcı olduğunu yani sürekli olarak araç alıp çok kısa süre sonra satmak suretiyle piyasa düzenini bozmak--- marka değerlerine zarar verecek şekilde yükselmesine sebep olması sebebiyle haksız rekabete sebebiyet verdiğini bu sebeple satışın iptal edilmesi talebini ilettiğini, Bilindiği...

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/376 Esas, 2020/312 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tapu İptali Ve Tescil (Muvazaa İddiasına Dayalı) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Tapu İptali Ve Tescil (Muvazaa İddiasına Dayalı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Açılan davanın KABULÜ ile, -Amasya ili, Merzifon ilçesi, Yeni Mahalle, 1569 Ada, 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile hazine adına kayıt ve TESCİLİNE," karar verilmiştir....

                Noterliğinin 14.05.2004 tarih ... yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinin, İzmir 28.Noterliğinin24.05.2004 tarih ve ... yevmiye sayılı ... plakalı araç ile ilgili olarak yapılan araç satış sözleşmesinin ve Bornova 6. Noterliğinin 28.06.2004 tarih ve yevmiye sayılı araç satış sözleşmelerinin İPTALİNE, muvazaa sebebimiz yerinde görülmediği takdirde ise; İ.İ.K’ nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali kararı verilerek Yukarıda tarih ve yevmiye numaralan yazılı bulunan araç satış sözleşmeleri ile yapılan satışın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

                  UYAP Entegrasyonu