KARAR : Satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, tapu iptali ve tescil isteminin reddine Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl davada taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş; bir kısım davalılar vekili tarafından hükmün tavzihi istenmesi üzerine tavzih talebinin reddine 15.04.2021 tarihli ek karar ile karar verilmiştir....
KARŞI OY Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istemine ilişkindir. Davalı vaat borçlusu satış bedelinin ödenmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satımında satış bedeli satış sözleşmesinin asgari objektif unsurları arasındadır. Vaat alacaklısı ferağ suretiyle tescil talep etmiş; ancak, vaat borçlusu kararlaştırılan satış bedelinin ödenmediğini savunmuşsa, ödemenin yapıldığını ispat yükü vaat alacaklısına düşer. Davada davacının dayandığı 15.03.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin 18.04.1996, 23.04.1996, 25.04.1996 keşide tarihli üç ayrı çekle ödeneceği yazılıdır. Davalı ise satış bedelinin ödenmediğini savunmuştur. Ayrıca davacının ödeme yaptığını belirttiği çeklere yönelik olarak (...’ı devralan) ......
GEREKÇE: Dava, noter aracılığıyla yapılan araç satış işleminin hileli olması nedenine dayalı satış sözleşmelerinin iptali ile araç tescil kaydının ilk kayıt maliki adına tescili olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne, araç satış sözleşmelerinin iptaline ve araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava konusu aracın 12.08.2015 tarihinde davacı tarafından davalı T3'e 127.000,00 TL bedelle Eyüp 5. Noterliğince satışının yapıldığı, aynı gün davalı Engin tarafından 108.000,00 TL bedelle davalı şirkette satış suretiyle temlik edildiği, son satış işleminin Sakarya 6.Noterliği vasıtasıyla yapıldığı ve satış işleminde davalı şirket adına dava dışı İsmail Hakkı Güroğlu temsilci sıfatıyla yer aldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ARAÇ MÜLKİYETİNİN TESPİTİ VE TESCİLİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.02.2018 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılardan ..., ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
Karayolları Trafik Kanun'nun 20/d maddesi uyarınca araç satışlarının resmi şekilde yapılması gerektiği harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşmede birbirlerinden aldıklarını aynı anda iade etmeleri gerektiği kuralı gözden kaçırılarak yalnızca aracın bedelinin davalıdan tahsiline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3-Asıl ve birleşen davanın davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Asıl davadaki geçersiz satış işlemi davacı ... ile davalı ... arasında yapılmış olup davalı ... bu sözleşmenin tarafı değildir. Buna rağmen (sözleşmenin tarafı olmayan) ...’ın asıl davada satış bedelinden müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi birleşen 2002/488 sayılı dosya yönünden davacı ... ile olan ilişkisinde ... plakalı aracın trafiğe kendi adına tescilini olmadığı takdirde satış bedelinin tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında noterde satış işlemi gerçekleştirildiğinden davacı tescil talebinden vazgeçmiştir....
Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” .Yine aynı kanunun 20/d bendi "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir" hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa'nın 20/d bendinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir....
Birleşen davada, davalı ve davacı ..., muvaazalı düzenlenen 27.02.1997 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini, halen muris adına kayıtlı 28 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile 1/4 payın adına tescilini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkinini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın davalı ve birleşen davanın davacısı ... yönünden reddine, davalılardan ... ve ... tarafından dava kabul edildiğinden 28 numaralı bağımsız bölümün 4 pay sayılarak tapusunun 3 payının iptali ile davacı adına tesciline, 27.02.1997 günlü satış vaadi sözleşmesinin davalı ve birleşen davanın davacısı ...’ın miras payı olan 1/4 oranında iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... ve davalı ve birleşen davanın davacısı ... temyiz etmiştir....
ın aleyhine 26.11.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu dava sırasında dava dilekçesi ve mahkeme kararının bilinçli olarak yanlış adrese tebliğ edildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuş, bu istek kabul edildiği takdirde de yeniden yapılacak yargılama sırasında satış vaadi sözleşmesini feshettiğini, bu hususun davalılara tebliğ de edildiği hususundaki savunmasının dikkate alınarak tapu iptali tescil davasının da reddini istemiştir. Davalılar, yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığını savunmuşlar, mahkemece satış vaadi sözleşmesinin davalısı ...'e tebligatın usulsüz yapıldığı kabul edilmiş, ancak tek taraflı feshin kabul edilemeyeceği, satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle yargılamanın iadesi davasının esastan reddi ile Yahyalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/300 - 2005/78 sayılı kararının onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıların, mirasbırakan ...'ın yaşlılığı ve hiffetinden istifade ederek mirasbırakan adına kayıtlı 999 ada 27 parseldeki 6 nolu bağımsız bölüm ile 563 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., plakalı aracın ise diğer davalı ... adına tescilini sağladıklarını, devirler karşılığında herhangi bir bedel ödenmediğini, mirasbırakan ile müşterek hesap oluşturmak suretiyle banka hesaplarının boşaltıldığını, mirasbırakanın temlikleri iradi yaptığı ve bedelleri aldığı kabul edilse dahi mirasçıdan mal kaçırmayı amaçladığını ileri sürerek tapu ve araç kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiş, 05.05.2015 tarihli dilekçesi ile davalı ... yönünden davasını tazminat davası olarak ıslah etmiştir....