Davacı, davalı şirkete ait aracın kaza yaparak hasarlandığını, sigorta tazminatını alan davalı şirketin aracın mülkiyetini sigorta şirketine terk ettiği ve daha sonra da, sigorta şirketinin talebi üzerine aracı noterden davacıya devrettiği, araç ile ilgili onarımlar yaptığını,bilahare aracın adına tescili için başvurduğunda araç üzerinde eski kayıt malikine ait satın aldığı tarihten önceki dönemlere ait vergi ve haciz borçlarının bulunduğunu aracın bu hali ile adına tescilinin mümükün olmadığını zarara uğradığını ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile araç için yaptığı giderlerin davalılardan tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, ... nun 39.maddesi uyarınca hurdaya ayrılmış olan araçların onarımla yenilenseler bile tescil edilemeyeceğini, ancak kullanılabilir durumdaki motoru ve diğer parçalarının başka araçlarda kullanılabileceğini,davacının bile bile hurdaya çıkan aracı satın aldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ikinci kademedeki talebin kabulüne dair verilen 04.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1025 esas-2020/71 karar sayılı kararında araç satış sözleşmesinin iptali ile satış bedeli olan 80.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılar Özlem Eki ve T1 müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, kararda davacının iddiasındaki gibi aracın teslimi şartının bulunmadığını, hükümde olmayan bir gerekçeye dayanarak takibin iptali için dava açan davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak dava açan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulünü, mahkeme kararının kaldırılmasını, davacının davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kişilere olan borcu nedeniyle haciz konulmuş olduğunu, sözleşme hükümlerine uyulmadığı için yapılan sözleşmenin de hükümsüz kalmış olduğunu, bu nedenle müvekkilinin araç satışını iptal edilerek üzerine konulan haciz ve ----- kaldırılmasını ve davalının kullanımındaki araç değer kaybı ve kullanım bedelini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin daha fazla zarar etmemesi için aracın tedbiren trafikten men edilerek ------- çekilmesini arz ve talep etmiştirler. SAVUNMA: Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davalının cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla ticari araç satım sözleşmesi uyarınca araç satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla sözleşmenin iptali,aracın teslimi ve araç değer kaybı ve kullanım bedelinin tazmini davasıdır. Mahkememizce davaya konu ----- plaka sayılı aracın üzerindeki tüm ------- Müdürlüğünden celp edilmiş olmakla, dosyamız içerisine alınmıştır....
Mahkemece; davanın kabulü ile, ...plaka sayılı araca ilişkin...Noterliği'nin 27/09/2020 tarih ve 06591 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile Konya 14. Noterliği'nin 27/09/2020 tarih ve 12320 yevmiye nolu satış sözleşmesinin iptaline, ...plaka sayılı aracın Konya 14. Noterliği'nin 27/09/2010 tarih ve 12320 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davalı ... adına olan kayıt ve tescilinin iptali ile mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine ve davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 18.03.2009 gününde verilen dilekçe ile noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat, davacı ... vekili tarafından ise davalı ... ve ... aleyhine 29.12.2009 gününde verilen dilekçe ile noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine dava dosyaları birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı ...'in davasının reddine, davacı ...'...
KARŞI OY Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davaya dayanak 20/12/2010 tarihli satış vaadi sözleşmesinin; satıcı olarak ... vekilleri sıfatıyla ... ve Avukat ... ile alıcı ... arasında akdedildiği, ancak satış vaadi sözleşmesinin adi yazılı nitelikte olup resmi şekil şartına riayet edilmeksizin yapılmış olduğundan geçerli olmayıp sözleşmeye konu bağımsız bölüm maliki ... ve onun halefleri bakımından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Mahkemece tapu iptali ve tescil istemine yönelik davanın reddi yönünde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, davacı yanın ikinci kademedeki tazminat istemi bakımından, vekil sıfatı ile satıcı konumunda olan ve davayı kabul etmiş bulunan ...'nın ve diğer vekil sıfatı ile satıcı konumunda olan davalı ...'...
TALEP : YARGI YERİ BELİRLENMESİ KARAR TARİHİ : 03/03/2021 Taraflar arasındaki davada Ankara 11.Asliye Hukuk ve Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, satış sözleşmesinin feshi, trafik tescil kaydının iptali istemine ilişkindir. Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesince; bonoya dayalı alacak iddiasının TTK.nun 4.maddesi gereğince mutlak ticari dava olması nedeniyle davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, teminat amaçlı düzenlendiğini, bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı-davacı H.. G.. vekili birleştirilen dava ile, Adana .. Noterliği'nin 17.08.1998 tarihli 16..yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı-davacı H.. G.. ile davalılar C.. Y.., T.. Y.., O..A.. Y.. vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre asıl davanın bir kısım davalıları ile birleştirilen satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın davacısı H.. G..'...
Davacı ile müflis şirket arasında imzalanan 20.05.2003 tarihli harici araç satış sözleşmesi uyarınca davacının araç bedeli olan 18.500,00 TL' yi ödeyerek aracı teslim aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesine göre, tescil edilmiş araçların satış ve devirleri noterler tarafından yapılır. Bu şekle uyulmaksızın yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin karşılıklı olarak aynı anda iadesi gerekir. Bir taraf parayı, diğer taraf ise aracı kullandığından, araç alıcının elinde bulunduğu sürece satıcıya ödenen bedel için faiz istenemez. Ancak araç fiilen alıcının elinden çıkmışsa o tarihten itibaren faiz talep edilebilir. Somut olayda, dosyadaki tescil belgesine göre dava tarihi itibariyle müflis şirket adına kayıtlı olan araca 16.04.2006 tarihinde hacizli olduğundan el konulmuştur....