Ön alım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. 4.Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de; davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmî satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispat edebilir. Öte yandan; keşif sonrasında alınan bilirkişi raporu, tek başına muvazaa iddiasını ispatlanması için yeterli olmayıp bunun için rapordaki verilerin davacının dayandığı herhangi bir delille desteklenmesi gerekmektedir. 3....
Mahkemece, tapu ve trafik sicil kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir. 1) Dosya içeriği ve toplanan deliller ile çekişme konusu 108 ada 12 parsel sayılı taşınmaz davacıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken 24.6.2009 tarihli akitle; dava konusu... plakalı traktörün ise yine mirasbırakan adına kayıtlı iken 20.5.2009 tarihli Araç Satış Sözleşmesi ile davalı torunu ...'e satış suretiyle temlik edildiği saptanmış olup, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....
. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı cevabında bedeli paylaşıma konu aracın borçlu tarafından kendisine satıldığını, bir müddet sonra geri alındığını ve arada düzenlenen sözleşme gereği satış bedelinin bir kısmının nakit olarak ödenip, kalanı için icra takibi yapılarak araç üzerine teminat maksatlı haciz konulduğunu; muvazaalı bir durum bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davalı ile dava dışı borçlu şirket yetkilisi tarafından düzenlenen protokol uyarınca borcun en geç 16.04.2004 günü ödenmesi gerektiği, ancak davalının bu tarihten sonra da hacizli aracın satış işlemlerine tevessül etmediği; taraflar arasında muvazaalı işlem yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliğinin 14/03/2016 tarihli 7224 yevmiye numaralı satış işlemine konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davalıya geçmemiş olduğunun açık olduğunu, iş bu sebeplerle Davaya konu 34 XX 577 plakalı aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Noterden yapılan resmi araç satış sözleşmesinin iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu, üzerinde 6 daireli apartman bulunan 4264 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki payını boşanma aşamasında olduğu eşi olan davalı ...'in tehditleri nedeniyle komşusu olan davalı ...'a bedelsiz olarak tapuda satış göstererek temlik ettiğini, davalı ...'in tehditlerinden korkan davalı ... tarafından taşınmazın davalı ...'e, onun tarafından da kısa süre sonra davalı ...'a devredildiğini, satış işlemlerinin irade sakatlığı ve muvazaa sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda, davacı 15.04.2013 tarihli akte karşı bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş ise de dava tarihinin 18.04.2013 olması yani ikinci akitten sonra dava açılmış olması nedeniyle 01.04.2013 tarihli ve 15.04.2013 tarihli akitler arasındaki satış bedeli farkına dayanılarak bedelde muvazaa iddiası ileri sürülemez. Ancak, 15.04.2013 tarihli akitteki satış bedelinin muvazaalı olarak gerçek satış bedelinden yüksek gösterildiği gerekçesiyle muvazaa iddiasında bulunulabilir. Yargılama sırasında davacı tanıkları dinlenmiş ise de tanıklar bedelde muvazaaya ilişkin beyanda bulunmamışlardır. Dava konusu payın değerinin belirlenmesi açısından mahallinde keşif yapılarak tanıklar bu konuda yeniden dinlenmeli, bedelde muvazaa iddiası ispat edilemediği takdirde davacıdan 15.04.2013 tarihli akitteki satış bedeli üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Somut olayda; davacının dava dilekçesinde muvazaalı tasarrufun iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesi, olmadığı takdirde araç satılmış ise müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyalarındaki alacak miktarının davalılardan tazminine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davalılar arasındaki araç satışının muvazaalı olduğu dosya kapsamı ile sabit olup satışa konu edilen aracın istinaf aşamasında dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığı anlaşıldığına göre davacının dava dilekçesinde İcra ve İflas Yasası'nın 283/2. maddesi ile tazminat isteminde bulunduğu da gözetilerek bu istem doğrultusunda karar verilmelidir. Bu yön gözetilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
KARAR Davacı, dava konusu taşınmazdaki hissesini davalı şirkete 19/12/2003 tarihli Noterde düzenlenen Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesi ile satmayı vaadettiğini, aralarında imzalanan önceki tarihli harici sözleşme ile bedelin muvazaalı olduğunun sabit olduğunu ve bakiye alacağı bulunduğunu ileri sürerek, gerek bu muvazaa gerekse taşınmazdaki iştirak halinde mülkiyetten kaynaklı devir imkansızlığı nedeni ile anılı Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesi’nin geçersizliğinin tespiti ile tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket, herhangi bir muvazaa ve bakiye borcun bulunmadığını, taşınmazın müşterek mülkiyete geçirilmesi ile imkansızlığın da bulunmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, araç satışına ilişkin noter satış sözleşmesi, fatura, bilirkişi raporunda belirlenen araç değeri gözetilerek, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı için davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı delilleri arasında satış senedi tarafı olan şirketlerin ticari kayıtlarına da dayanıldığı, ticari şirket olan davalı T6 A.Ş.'...
İnşaat A.Ş. vekili, davacının 01.07.2009-31.12.2009 tarihleri arasında belirli iş sözleşmesiyle müvekkili işyerinde çalıştığını, ancak daha sonra gerek sözleşme süresinin bitmesi gerekse asıl işverenin makineleşme yoluna gitmesi sebebi ile davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının davalı şirkette çalışırken işveren tarafından yapısal ve teknolojik sebepler sebebiyle ve vasıflarına uygun iş bulunamadığı gerekçesi ile iş sözleşmesinin her iki davalı tarafından feshedildiği, asıl işverenin ... A.Ş. olduğu, diğer davalının alt işveren olduğu, her iki şirket arasında muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, fesih sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ile davacının ...nin işyerinde işe iadesine karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılar temyiz etmiştir....