Sözleşmenin hile ile imzalatıldığı savunması yönünden ise, bu iddia yönünden öncelikle 1 yıllık hak düşürücü süre resen gözetilmiş, ancak davalının aldatmayı öğrenme tarihi tam olarak tespit edilemediğinden bu iddianın esasına ilişkin değerlendirme yapılmış, davalının hile ile sözleşmenin imzalatıldığı savunmasını mevcut deliller itibariyle ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle geçerli ve ifa kabiliyetine sahip olan İzmir 5.Noterliğinin 06.07.1979 tarihli 22616 yevmiye sayılı taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptal tescil talebinin kabulüne, İzmir ili, Menderes ilçesi, Develi mah. 129 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/7 payının ve aynı mahalle 123 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan 1/28 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline'' dair karar verilmiştir....
Noterliğinde akdettikleri 03.10.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimi ifa etmesine rağmen davalının tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını belirterek anılan sözleşme konusu 2101 ve 2377 parsel sayılı taşınmazlarının tapusunun iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmazsa ikinci kademede taşınmazların rayiç değerinin davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalılardan ..., dava konusu satış vaadi sözleşmesinin diğer davalı ... tarafından vekil sıfatı ile akdedildiğini, mezkur vekaletnamenin diğer davalının hilesi ile ve zorla kendisinden alındığını ayrıca temyiz kudretinin olmaması sebebi ile vekaletnamenin ve bu vekaletnameye dayanılarak akdedilen satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Kollektif Şirketi aleyhindeki dava, aracın malik/işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, kazaya karışan ve davalı ... Kollektif Şirketi adına kayıtlı araç noter huzurunda yapılan 25.01.2002 tarihli satış senedi ile satılmış, kaza ise 06.08.2007 tarihinde meydana gelmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda davalıya ait olan hissenin 1/4'ünün iptali ile davacı adına tesciline dair verilen karar Dairece"... Somut olaya gelince, davacı, hile iddiasına dayalı olarak açılan davada 10/11/1977 tarihli harici satış sözleşmesine dayanmış, davalı hak düşürücü süresinin geçtiği itirazında bulunmuş ve davacının baştan beri durumu bildiğini ileri sürmüştür. Hâl böyle olunca; dava dilekçesinin içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamı itibariyle davacının baştan beri durumu bildiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davacı ... ile davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı , davalı tarafça müvekkiline internetten ilan yoluyla satılan aracın ilandakinin aksine tamamen hasara uğramış, birçok parçası değişmiş ve su hasarlı olduğunu, bu durumun aracın sigorta işlemlerinin yapıldığı sırada anlaşıldığını, müvekkilinin hataya düşürüldüğünü belirterek satış sözleşmesinin feshi ile ödenen satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince; "Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE..." karar verilmiş olup, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı sunduğu dilekçesinde; davalıdan konut satın aldığını, tapu devrinin yapıldığını, ancak adına tescili yapılan taşınmazın ayıplı olduğunu, davalının kendisini aldatarak hile ile ayıplı taşınmaz sattığını, bu nedenle sözleşmenin iptali ile satış bedelinin ve tapu işlemleri sebebi ile yaptığı masrafların tahsilini talep etmiştir....
Noterliğince yapılan 06 Kasım 2009 tarihli 19988 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin iptali ile davacının ödemiş olduğu 18.900,00 TL'nin aracın davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu aracın davacı adına olan trafik kaydının iptali ile davalı adına trafik tescilde kayıt edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeni satış sözleşmesinin iptali ile ödediği satış bedelinin davalıdan tahsilini istemiş; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Noterliği 21231 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile Şakire Erol'un Malik T3'ndan satın aldığını, T3'nun satış vaadi sözleşmesine rağmen gayrimenkulü davacı adına kaydettirmediğini bacanağı T6 adına muvazaalı olarak tapu devrini gerçekleştirmiş olduğunu, müvekkilinin halen aynı yerde yaşamakta olduğunu ve tüm masrafların kendisi tarafından karşılanmakta olduğunu beyan ederek tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı T6 cevap dilekçesinde özetle; taşınmazı T3'ndan satın aldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin tapuda malik olmaması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğini, satış vaadi sözleşmesinde edimlerin karşılıklı yerine getirilmemesi sebebiyle geçersiz kaldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....
nazara alındığında gabinin şartlarının da gerçekleştiğini ayrıca bu işlemde müvekkilinin rızasının bulunduğu kanaatine varılır ise müvekkili adına yapılan bir satış bedeli ödemesinin bulunmadığını belirterek netice olarak taşınmaza ihtiyati tedbir konularak adli yardım talebinde bulunarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kocaeli İcra Dairesi'nin 2021/95758 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı SEDAŞ tarafından T3 Ticaret Limited Şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03/08/2021 tarihinde Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi sonrasında alacaklının talebi ile borçlu adına kayıtlı 34 XX 107 plaka sayılı araca 22/08/2021 tarihinde haciz konulduğu, davacı üçüncü kişiye hacze dair tebliğin yapılmadığı, eldeki davanın doğrudan haczin kaldırılması talebi ile açıldığı anlaşılmıştır. Eldeki dava, üçüncü kişinin mülkiyeti muhafaza sözleşmesine dayanarak İİK'nın 96. vd. maddelerine göre açtığı istihkak iddiası davasıdır. Taşınır malın mülkiyetinin devrini öngören Mülkiyeti Saklı Tutma Sözleşmesinin TMK'nın 764. maddesi gereğince noterde resmi şekilde yapılması ve alıcının yerleşim yeri noterliğinin özel siciline tescili gerekmektedir....