WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, okuma-yazma bilmeyen, cahil bir kişi olduğunu, davalı yeğeninin dava konusu taşınmazdaki payını 12.000,00 TL bedelle satın almak istediğini, babası Mustafa'nın da kendi payını vereceği, her ikisinin de işlemini yapacağı telkini üzerine tapuya gittiklerini, cahilliğinden, hulus ve saffetinden yararlanan davalının devirden sonra parasını ödeyeceğini bildirip, kendisini kandırıp imzasını aldığını, tapuda takririn okunmadığını, yeğenine güvendiğinden devir sırasında para almadığını, daha sonra da bedelin bir kısmını ödeyip kalan parasını ödemediğini ileri sürerek tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tescilini olmazsa alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, tapuda düzenlenen resmi senedin aksinin aynı güçte yazılı delille ispatlanabileceğini, satış bedelinin tamamını satıcıya ödediğini, işlemin üzerinden 5 yılı aşkın bir zaman geçtiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

    O halde, davaya konu taşınmazın satış akdinde satış bedeli ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair bir ihtirazi kayıt bulunmadığından ve anılan resmi senedin aksi aynı güçte başkaca bir yazılı delil ile davacı tarafça ispat edilemediğinden kaldıki taşınmazın halihazırdaki maliki Hayrettin olmayıp temlikler sonucu T6 olduğundan T6'ın da bankadan konut kredisi kullanmak sureti ile taşınmazı satın aldığı ve ödemesini gerçekleştirdiği banka dekontu ile sabit olduğundan davacı tarafın tapu iptali ve tescil dışında tazminata yönelik bir talebi de bulunmadığından, davacı tarafın kendi iradesi ile tapuda devri davalılardan Hayrettin'e yaptığı anlaşıldığından her ne kadar davalılar Hayrettin, Remzi ve Sadettin arasındaki temlik işlemleri kısa aralıklarla olsa da bunun tek başına muvazaalı devri ispatlamaya yetmeyeceğinden, dinlenen davacı tanığı Ali Yaşar Karaosmanoğlu beyanı, icra takibine konu bono da göz önüne alınarak davacı tarafın hile ve genel muvazaa iddialarını...

    Satış veya devir işlemi, siciline işlenmek üzere elektronik sistemle ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirilir. Elektronik sistemle bildirimin mümkün olmaması halinde ise üç iş günü içerisinde yazılı bildirimde bulunulur. Bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılır. Yapılan satış veya devir işlemi üzerine ilgili noter tarafından, yeni malik adına bir ay süreyle geçerli (Ek:44) deki tescile ilişkin geçici belge iki suret olarak düzenlenir. Bu belgeler noterce onaylanarak bir sureti araç sahibine verilir, bir sureti ise satış sözleşmesi ve satışta kullanılan araç tescil belgesi veya tescile ilişkin geçici belge ile birlikte noterde muhafaza edilir. Araçların satış veya devirleri, tescile ilişkin geçici belge düzenlenmesi sırasında noterler tarafından yapılacak işlemler ve araç tescil belgesinin düzenlenmesi ile araç sahiplerine teslimine ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir....

    konusu olduğunu, yapılan devir ve satış tasarrufunun iptalini, aracın davacı adına tescilini, araç üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiş.Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ------ Noterliğinin ----- yevmiye nolu ve 24/07/2017 tarihli ------ Sözleşmesi yapıldığını, tarafların ------ plaka sayılı ------ Marka, ----- Model, ticari aracın, 15.000,00 TL bedel ile mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satım hususunda anlaştığını, işlerinin kötü gitmesi sebebiyle şirkete haciz geldiğini, aracın satış parasını satıcıya ödeyemediklerini, mahkeme karar verdiği takdirde aracın sahibine geri ödeneceğini beyan etmiştir....

      konusu olduğunu, yapılan devir ve satış tasarrufunun iptalini, aracın davacı adına tescilini, araç üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiş.Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ------ Noterliğinin ----- yevmiye nolu ve 24/07/2017 tarihli ------ Sözleşmesi yapıldığını, tarafların ------ plaka sayılı ------ Marka, ----- Model, ticari aracın, 15.000,00 TL bedel ile mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satım hususunda anlaştığını, işlerinin kötü gitmesi sebebiyle şirkete haciz geldiğini, aracın satış parasını satıcıya ödeyemediklerini, mahkeme karar verdiği takdirde aracın sahibine geri ödeneceğini beyan etmiştir....

        konusu olduğunu, yapılan devir ve satış tasarrufunun iptalini, aracın davacı adına tescilini, araç üzerinde bulunan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiş.Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ------ Noterliğinin ----- yevmiye nolu ve 24/07/2017 tarihli ------ Sözleşmesi yapıldığını, tarafların ------ plaka sayılı ------ Marka, ----- Model, ticari aracın, 15.000,00 TL bedel ile mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satım hususunda anlaştığını, işlerinin kötü gitmesi sebebiyle şirkete haciz geldiğini, aracın satış parasını satıcıya ödeyemediklerini, mahkeme karar verdiği takdirde aracın sahibine geri ödeneceğini beyan etmiştir....

          Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Talep; araç satış sözleşmesinin, satış bedelinin ödenmemesi nedenine dayalı olarak iptali ile aracın davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkin davada aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 Sayılı HMK'nın 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

          Mahkemece, "... davanın davalı şirket ile davalı gerçek şahıslar arasında gerçekleşen araç satışlarının muvazaa nedeni ile iptali, araçların tekrar davalı şirket adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedellerinin davalılardan tahsiline yönelik olduğu, üzerine tedbir konulan aracın mülkiyetinin dava konusu olduğu, HMK'nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği, teminat tutarının yeterli olduğu, tedbir kararının uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette olmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu, bu nedenle mahkememizce % 15 teminat karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararının 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlemelere uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire itirazın reddine ..." şeklinde karar verilmiştir....

            Başkonsolosluğunun 08.02.1992 tarihli vekaletnamesi ile davalının eşi olan oğlunu vekil tayin ettiğini, ancak oğlunun anılan vekaletname ile çekişme konusu taşınmaz için davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açtığını, ancak talebi olmamasına rağmen bedelin tarafına ödenmesine hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine de davalının kendisine satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini, 1988 yılında beyin felci geçirdiğini, vekaletname tarihinde ehliyetsiz olduğunu, vekaletnamenin ve sözleşmenin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak verilen tescil kararının da geçersiz olduğunu ileri sürerek 08.02.1992 tarihli vekaletnamenin iptaline, geçersiz vekaletnameye dayanılarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve tapu kaydının iptali ile adına...

              deki hisselerin devrine ilişkin 28.12.2018 tarihli pay devir sözleşmesinin davalıların müvekkili şirket yetkilisini korkutma ve hataya düşürmeleri sonucunda akdedildiğini, müvekkiline hisse devri nedeniyle herhangi bir bedel ödenmediğini, müvekkilinin hisselerinin elinden hile yolu ile alındığını, belirterek hisse devir sözleşmesinin iptali, hisselerin müvekkili adına tescili, olmadığı takdirde hisselerin gerçek değerinin ödenmesi istemi ile açılan davada şirket hisselerin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. ARA KARAR: Mahkemece; ihtiyati tedbir talebine ilişkin yaklaşık ispat şartlarının gerçekleşmediği, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu