WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İnançlı İşleme ve Muvazaaya Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, araç almak için kredi başvurusunun kabul edilmemesi nedeniyle davalının kredi kullanarak araç satın aldığını, bu nedenle aracın davalı adına tescil edildiğini, kredi ödemesini kendisinin yaptığı halde davalının araç devrini kabul etmediğini bildirerek ödemelerinin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Davalı, davacı ile aralarında inançlı işlem olmadığını, aracı kendisinin satın aldığını ve ödemelerinin kendisi tarafından yapıldığını savunmuştur....

    İnançlı işlem nedeniyle iade, tazminat veya sözleşmenin feshini isteyen tarafın bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, davacının iddiasını yazılı delille veya HMK'nın 202. maddesi kapsamında delil başlangıcı sayılabilecek belge olması halinde tanık dahil her türlü delille ispatlayabileceği, zira inançlı işlemi doğrudan düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığından, ispatı hakkında da kanunlarımızda bir hüküm yer almış değildir. İnançlı işlemin ana unsurları, inanç sözleşmesi ve kazandırıcı işlem (hakkın devri işlemi) nasıl özel bir şekle bağlı değilse, inançlı işlemin ispatında da, kural olarak özel bir biçim koşulunun aranmaması, inançlı işlemin ispatında genel hükümlerin uygulanması gerekir (Özkaya, E.; İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, 6. Baskı, sayfa 61)....

    Hukuki işlem, hukuk düzenince bizzat belirlenen şart ve sınırlar içinde, kişinin arzu ettiği amaçlara uygun hukuki sonuçlar doğuracağını kabul ettiği irade beyanıdır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere irade açıklaması, bir hukuki işlemin temel kurucu unsurudur. Bu nedenle hukuki işlemin geçerli ve amacına uygun bir hukuki sonuç doğurabilmesi için o hukuki işlemi yapan kişi veya kişilerin sağlıklı bir şekilde oluşmuş iradelerinin bulunması ve yine bu iradelerinin istenilen hukuki sonuca uygun şekilde açıklanması gerekmektedir. Ancak çeşitli nedenlerle kişinin işlem iradesi oluşum ya da açıklama aşamasında sakatlanabilir. Bu sakatlık, iradenin özgür bir biçimde oluşmadığını veya gerçek iradeye uygun şekilde açıklanmadığını gösterir. 14. Bir sözleşme yapılırken taraflardan birinin işlem iradesinin oluşum veya beyanı aşamasında ortaya çıkan sakatlıklara irade bozukluğu denir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. b., Ankara 2017, s. 392). 15....

      yi temsilen ... aleyhine 23/01/2012 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet tespiti ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve fer'i müdahil ... A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, inançlı işleme dayanan araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ve fer'i müdahil vekillerince temyiz olunmuştur. Dosyanın incelenmesinde; temyiz incelemesi için gerekli görülen ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/57 esas sayılı dava dosyasının eklenmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda anılan dosyanın aslının yada onaylı örneğinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

          Bilindiği üzere, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereği inançlı işlem iddiasının ispatı ancak yazılı delil ile mümkün ise de, davalının bu konuda hâkim huzurunda zapta geçirilmiş ikrar niteliğindeki beyanının da 6100 sayılı HMK′nın 188/1. maddesi uyarınca ispat sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle, ilk el olan dava dışı ...’e anılan temliklerin inançlı işlem gereği yapıldığı anlaşılmaktadır. Soruşturma evrakları, ceza dosyaları ve tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taşınmazın halen davacının kullanımında bulunduğu, ilk el olan ...’ten taşınmazı icra yolu ile temlik alan ...’ın ve ...’dan da temlik alan son kayıt maliki davalı ...’ın akraba olup birbirlerini tanıdıkları, el ve işbirliği içerisinde birlikte hareket ettikleri, bu durumda son kayıt maliki davalı ...’ın durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup, TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı sonucuna varılmaktadır. 3....

            İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir....

              Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 14/12/2021 tarihli dilekçesinde; davacı taraf ile anlaştıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilinin davadan feragat ettiği, davacı vekilinin feragat edebilmesi için vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisinin bulunduğunun anlaşıldığı, feragatın geçerliliği için mahkeme tarafından da kabul edilmesine gerek bulunmayıp feragatin kanunun ön gördüğü şekilde yapıldığı, 6100 Sayılı HMK'nın 311. maddesi gereğince "Feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükmü gereği davanın davacı vekilinin feragat beyanı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                HD.: 2022/29 Esas, 2022/2847 Karar) Bu durumda; davacının iddiaları, davalılar Mazer ve Hakime ile dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve ödeme evrakları birlikte değerlendirildiğinde; davacının, babası adına aldığı araç bedelini ödediğini ispat ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan motorlu araçların tescil işlemi idari bir işlem niteliğindedir. Mahkemece trafik kaydına tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. (Yargıtay 3....

                UYAP Entegrasyonu