WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, iş kazası sonucu davacının sürekli işgöremezlik durumundan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacı ... tarafından 17.02.2010 tarihli feragat dilekçesi verildiği ve mahkemece bu feragat doğrultusunda davanın reddedildiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 4 nolu bağımsız bölümü önce ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, gerçekte taşınmazın kendisine ait olduğunu, ilerleyen aşamalarda ekonomik sorunlar nedeniyle bankadan kredi çekebilmek için dava dışı ...'e tapuda devir yapıldığını, karşılığında alınan kredi taksitlerinin kendisi tarafından ödendiğini, taksit ödemesinin bitmeden yine aynı amaçla taşınmazı bu kez torunu ...e tapuda devrettiğini, karşılığında bankadan kredi alındığını, bu kredininde ödenmesinde güçlük çekince taşınmazı ...'...

      Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, tarafların hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir....

      Davalı alıcı taraf veya satıcılarca davacı müvekkile dava konusu satışa ilişkin noter kanalıyla bir bildirim yapılmadığını belirterek dava konusu yapılan Kırklareli İli,Merkez İlçe,Hamidiye Mahallesi 1652 ada,7 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıt ve tescilli olan 7061/50839 hissenin Kırklareli Tapu ve Sicil Müdürlüğünün 13/11/2018 gün ve 17749 yevmiye no.lu işleminde belirtilen 127.000,00 TL satış bedeli, döner sermaye ücreti ve alım-satım harçlarının davacı tarafça davalı tarafa ödenmesi koşuluyla ,Kırklareli İli,Merkez İlçe,Hamidiye Mahallesi,1652 ada,7 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıt ve tescilli olan 7061/50839 hissenin davalı adına olan kayıt ve tescillinin iptali ile davacı kendi adına tapuya kayıt ve tescilini , dava konusu yapılan ve davalı adına kayıtlı olan Kırklareli İli, Merkez İlçe, Hamidiye Mahallesi, 1652 Aada,7 parsel sayılı taşınmazdaki 7061/50839 hisse üzerine 3 kişilere devir ve temlik edilmesinin önlenmesi açısından ihtiyad-i tedbir kararı konulmasını...

      İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. ./.. 2009/8604 - 2009/12053 -2- İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir....

        İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir....

          adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü; davalı ... vekili temyiz etmiştir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....

            Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir. Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının inançlı işlem hukuksal nedenine ilişkin açıklamalarda bulunduğu anlaşılmış ise de cevaba cevap dilekçesinde açıkça hile hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141/1 maddesinde “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasında taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir....

              Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre inançlı işlem "yazılı delil" veya "delil başlangıcı" yoksa inanç sözleşmesinin "ikrar" (HMK m.188) "yemin" (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle ispat edilmesi gerekir. Tarafların kardeş olmaları inançlı işlemin ispatı hususunda tanık dinlenilmesine imkan vermez. Sonuç olarak, davacı tarafça, inançlı işlem iddiasına dayalı olarak araç mülkiyetinin tespiti talepli eldeki dava açılmış ve ispat yükü işbu iddiada bulunan davacı tarafta olup, dosya kapsamındaki mevcut delillere göre davanın davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmıştır....

              Mahkemece "...davalıların murisinin emlak beyannamesini vermesi ve davacıların murisinin ölümünden itibaren evin kendi halinde bırakılması halinde oturulamayacak duruma geleceği, davacıların, davalılara yönelik olarak herhangi bir müdahalenin men'i, ecrimisil taleplerinin bulunmadığı, tapu iptali ve tescil istemelerinin de iyiniyetle bağdaşmayacağı, evin davalıların murisine ait olduğu..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği ve HMK'nun 309. ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere; feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309/2), feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310), feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir (HMK 311)"....

                UYAP Entegrasyonu