İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte, ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir. İnanç sözleşmesi, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır....
Yokluğunda duruşmaya başlandı süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazının inançlı işlem gereği davalıya temlik edildiğini ve bu konuda protokol düzenlendiğini, ancak davalının taşınmazı iadeye yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazın satın alındığını, davacının dayandığı protokolün yetkisiz kişilerce düzenlendiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin mahkeme kararı Dairece, inançlı işlemin yazılı delil ile kanıtlandığı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir işlem olması sebebiyle feragetten dönülemez ise de davacı, yanılma, aldatma veya korkutma nedeniyle feragatin iptali için dava açabilir. Davacı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmeden önce, aynı dava içinde de, feragatin yanılma, aldatma veya korkutma nedeniyle geçersiz olduğunu ön sorun olarak ileri sürebilir, bunun için ayrı bir feragatin iptali davası açması şart değildir. (Prof. Dr....
AŞ'de çalışmış olması nedeniyle ve iş yerinin imkan vermemesi sebebiyle hattı üzerine alamadığı, eşi ...'nın ve diğer davacılar ... ve ...'in yaşlarının tescile uygun olduğu halde onlar üzerine de tescil işlemi yapmadığı, diğer davacı ...'in ise yaşının uygun olmadığı ve bu nedenle ... adına hattın tescilinin yapıldığı, ancak daha sonra bu tescilin intikalinin Yüksel tarafından gerçekleştirilmediği ifade edilmekle birlikte kısmen anlatılan hususun inançlı işlem kapsamında kaldığı kabul edilse bile az yukarıda ifade edilen inançlı işlemin yazılı delil ile ispatının gerektiği ve bunun zorunluluk olduğu ancak davacı tarafça her hangi bir şekilde yazılı delil sunulmadığı ve bu nedenle inançlı işlemin mevcudiyetinin kabul edilemeyeceği, muris ...'...
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili tarafından, ek karar yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebilir. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir işlem olması sebebiyle feragetten dönülemez ise de davacı, yanılma, aldatma veya korkutma nedeniyle feragatin iptali için dava açabilir. Davacı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmeden önce, aynı dava içinde de, feragatin yanılma, aldatma veya korkutma nedeniyle geçersiz olduğunu ön sorun olarak ileri sürebilir, bunun için ayrı bir feragatin iptali davası açması şart değildir. (Prof. Dr....
Dairenin 21.02.2021 tarihli ve 2019/2996E., 2021/334K. sayılı kararıyla, taşınmazın davacı ... tarafından davalı ...′a inançlı işlem gereği temlik edildiği, davalılar ... ve ...′nin iyiniyetli sayılıp sayılamayacakları yönünden yapılan araştırmanın hükme yeterli olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 25.10.2022 tarih 2021/446E., 2022/399K. sayılı kararı ile, temliğin inançlı temlik olduğu, davalıların taşınmazı görmeden satın aldıkları, konut kredisi kullanılmasının gerçek temlik olduğunu kanıtlamaya yetmediğini, kayıt maliklerinin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İnançlı sözleşmeler; inananın (itimat edenin) bir hakkını belirli bir süre veya amaçla inanılana (mutemede) geçirmeyi, inanılanın da inananın emir ve talimatlarına göre kullanıp, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hakkı tekrar inanana devretmeyi yüklediği sözleşmeler olarak tanımlanabilir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. İnanç sözleşmeleri kaynağını olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi ile 05/02/1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndan alır. Sözü edilen bu karar uyarınca inanç ilişkisi ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır....
Temyiz Sebepleri Davacı temyiz dilekçesinde özetle; feragat dilekçesinin irade bozukluğu nedeniyle geçersiz olduğunu, bu dilekçeyi verirken diğer davalar ile birlikte uzlaşma zemini olacağının düşünüldüğünü, ancak aldatılarak iradesinin sakatlandığını, Azerbaycan doğumlu olduğunu, Türkçe dilinin iyi olmadığını, feragat kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini ve sonuçlarını bilemediğini, feragat beyanının irade bozukluğu halinde verilmesi halinde iptal edilebileceğini belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, feragat beyanının irade bozukluğu iddiası ile verildiğinden mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6100 sayılı Kanunu'nun 307 nci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi 3....
devredilmesi halinde mülkiyete ilişkin olarak verilecek kararın işlemez hale gelebileceği, yine aynı durumda müvekkilinin hakkını elde etmesinin imkânsız hale geleceği, müvekkilinin ve müteveffanın tüm alacak ve haklarının geri dönülmez şekilde zayi olabileceği göz önünde bulundurularak dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu şirket hisseleri ve şirketlere ait araç ve taşınmazların tapu kaydına taşınmazların 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla dava konusu şirket hisseleri ve şirketlere ait araç ve taşınmazların tapu kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, işbu davanın diğer mirasçılar ......