akraba olması ve hali hazır aracı T5 kullanmasına dikkat edildiğinde araç bedelinin müvekkiline ödenmediğinden iş bu yapılan noter satışının iptalini, bu nedenlerden dolayı ikame edilen davada istikbalde haklı olma ihtimaline binaen aracın üçüncü kişelere edvrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, Karapınar Noterliği'nin 21/12/2017 tarih ve 9845 yevmiyeli araç noter kati satışının iptaline ve aracın mülkiyetinin müvekkili adına tesciline, aksi kanıda olması halinde ise araç bedelinin müvekkiline ödenmediği cihetiyle araç bedeli olan 54.120,00- TL'nin davalılardan 21/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama gider ve ücreti vekalet ücretinin de davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafından yapılan kredi ödemelerinin delil başlangıcı niteliğinde olduğu, bu belgeler ve dinlenen tanık beyanıyla da davacı ile davalı ... arasındaki inançlı işlem ilişkisinin ispat edildiği ancak davalı kayıt maliki Nizamettin’in TMK 1024. maddesi gereğince ediniminin de kötü niyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.07.2008 gününde verilen dilekçe ile ve birleştirilen dosyada davalı ... aleyhine 25.03.2009 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 12.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murisleri Yalçın Kaynak'ın kooperatif hissesi olarak satın aldığı taşınmazın, davalı ... ile murisleri ... arasındaki inançlı işlem sonucu davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ...'ın hile ile taşınmazın önce birleştirilen dosyada davalı ...'a daha sonra kendi adına tescilini sağladığını ileri sürerek, taşınmazın ... adına olan ......
(Yönetmelik m. 57) Öyleyse, sözü edilen Yönetmelik uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli, mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.08.10.2012 (Pzt.)...
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına, sonuç olarak davacının inançlı işlem iddiasının yasal ve yeterli delillerle kanıtlayamamış olmasına göre; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi uyarınca reddine kararverilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
(Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtilmelidir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. İnançlı işlemler; inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. 2. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Hukuk Dairesinin 07/03/2022 tarihli, 2021/2433 Esas, 2022/575 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Temyiz Nedenleri Davalılar vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, inançlı işlem, hata ve hile hukuki sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2....