WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ayıplı olduğu iddiasını kabul etmediklerini ve bu nedenle misli ile değişim yapılmayacağını bildirmişlerdir....

    İlk derece mahkemesince; "Davacının talebi, ayıplı üretilen aracın iadesi ile yeni araç bedelinin ödenmesi, aksi halde yeni olan bir başka misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. TBK' nın 227 maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. Davacı, 29.12.2014 tarihli ihtarnamesinde, öncelikli olarak 0 km bir başka misli ile değiştirilmesini talep ettiği, 21.09.2017 tarihli dilekçesinde de aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep ettiği görülmekle davacının talebinin bu yönde olduğu kabul edilmiştir. Yapılan bu değerlendirme ve kabuller neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının, davaya konu aracın ayıpsız olan yenisi ile değiştirme hakkının olduğu kabul edilerek" davanın kabulüne karar verilmiştir....

    İlk derece mahkemesince; "Davacının talebi, ayıplı üretilen aracın iadesi ile yeni araç bedelinin ödenmesi, aksi halde yeni olan bir başka misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. TBK' nın 227 maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. Davacı, 29.12.2014 tarihli ihtarnamesinde, öncelikli olarak 0 km bir başka misli ile değiştirilmesini talep ettiği, 21.09.2017 tarihli dilekçesinde de aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep ettiği görülmekle davacının talebinin bu yönde olduğu kabul edilmiştir. Yapılan bu değerlendirme ve kabuller neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının, davaya konu aracın ayıpsız olan yenisi ile değiştirme hakkının olduğu kabul edilerek" davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ......

      fabrika yapımı sırasında takılmadığı yahut düşmüş olabileceğinin söylendiğini; aracını almaya gittiğinde ise arızanın giderilemediği, şanzımanda parça eksik olduğu aracın şanzımanının sökülmesi gerektiği söylenince aracını misliyle değiştirilmesini isteyerek servisten geri aldığını; davalı tarafa ihtarname göndererek ayıplı aracın misliyle değiştirilmesini, bu mümkün değilse araç bedelinin kendisine iadesini talep ettiğini; ihtarnameye cevap olarak herhangi bir işlem yapamayacağının bildirildiğini; bu nedenlerle davanın kabulüne, davacının satın aldığı ayıplı malın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, aracın misliyle değiştirilmesi mümkün değilse ayıplı malın bedeli olarak davacı tarafından ödenen 116.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile müvekkile iadesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

      Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." denilmekle ayıplı hizmet durumunda iki yıllık zamanaşamı süresi öngörüldüğü, ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde bile bu sürenin hizmetin ifası tarihinden itibaren başlayacağının düzenlendiği, aracın onarım için servise bırakılma tarihi 23. 08.2017 ve dava tarihinin ise 25.10.2021 olduğu, hizmetin ifa tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, davacının iddia ettiği gibi aracının 2017 yılından beri tamir edilmemesi durumunun süre gelen bir zarar olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı, manevi tazminat bakımından da haksız fiile ilişkin 2 yıllık sürenin geçtiği, aracın misliyle değişim talebine ilişkin ise kesin hüküm bulunduğu, her iki davalı tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğundan davacının davasının yerel mahkemece aracın misliyle değişim talebinin kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine ve diğer tüm talepler yönünden ise zamanaşımı yönünden davanın reddine...

      Md'sine göre ayıplı ürünün bedeli için sadece satıcıya başvurma imkanı varken ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine yönelik taleplerin satıcı ile birlikte aracın ithalatçısı ve üreticilerine karşı da kullanılabileceği anlaşılmakla bu talep yerinde görülmemiştir. Davalılardan Çetaş bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlarda ayıbın niteliğine göre misliyle değişim talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de dosya kapsamındaki belgelerden aracın 23/11/2017 tarihinde sıfır km olarak satın alındığı, ekspertiz incelemesinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında 5 aydan kısa bir süre geçmiş olduğu görülmektedir. Alınan bilirkişi raporundan araçta oluşan boya farklılıklarından kaynaklanan ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmakla satıştan kısa bir süre sonra fark edilen bu ayıp nedeniyle misliyle değişim talebinin hakkaniyete aykırı olmayacağı..." gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

      HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı mal nedeniyle malın misliyle değiştirilmesi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraflar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 10.08.2015 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, kullanıma başlanmasından 28 gün sonra aracın vitese geçmeme probleminin ortaya çıktığını ve bu sebeple servise başvurulduğunu, servis tarafından öncesinde araçtaki arızanın tamir edilemez olduğu ve kendisine yeni araç verileceği bilgisinin verildiğini daha sonra ise arızanın tamir edileceğinin söylendiğini, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek dava konusu otomobilin...

        Davalı tarafça, davacının 5 kez servise geldiği ve 4 kez davacının şikayetleri doğrultusunda araçta onarım işlemi yapıldığı gönderilen ihtar içeriğiyle kabul ve ikrar edildiği gibi, araçtaki arızaların kullanım hatası olmadığı, bilahare arızanın motor bloğu değiştirilerek giderildiği, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.4077 Sayılı Kanunun 4.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesi hükmüne göre aracın ayıplı olduğu ve kullanım hatasından kaynaklanmadığı,ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmakla davacının talebinin kabulüne ilişkin 25.12.2009 tarihli mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen bozulmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sonucu anlaşılmakla bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Mahkemece; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporunda dava konusu araçta var olduğu iddia edilen ayıpların bulunmadığı, arızaya konu vitesle ilgili herhangi bir probleme rastlanmadığı, ileride çıkması muhtemel bir arızaya ilişkin belirtiye de rastlanmadığı, teknik cihazlar vasıtasıyla yapılan taramada da herhangi bir arıza kaydına rastlanmadığı, davadan önce garanti kapsamında yapılan değişim ve onarımlar sonucunda araçta arıza kalmadığı buna göre davalı tarafça davacının talebi üzerine ücretsiz olarak yapılan onarımların araçtaki ayıbı giderdiği açık olup, bu halde davacı tarafın ayıpsız misliyle değişim hakkının doğmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, 29.07.2013 tarihli satış sözleşmesine konu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir....

            Dolayısıyla davalının taahhüt ettiği 10.000 km bakımından önce aracın yağının değişmesinin gerektiği, aracın vaadedilen niteliklere uygun olmadığı, bu durumda aracın 6502 sayılı kanunun 8/2 hükmüne göre ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu araca periyodik bakım aralığı dolmadan yağ eklenmesi gerektiği, üretilen ve taahhüt edilen miktardan fazla yağ eksiltildiği, bunun giderilmesi mümkün olmayan, süreklilik arz eden ve tüketicinin kullanımdan beklediği menfaati azaltan bir ayıp olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince usulüne uygun, denetime elverişli bilirkişi raporuna dayanılarak aracın ayıplı olarak kabul edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Aracın ayıplı olduğu sabit olduğu anlaşıldığından, davacının hakkını kötüye kullandığı ileri sürülemez. Bu açıklamalar karşısında davalının aracın ayıplı olmadığı, davacının kötü niyetli olduğu ve bilirkişi raporunun yetersiz olduğu yönündeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu