Yapılan yargılama sonucu; taraflar arasında davaya konu ana kartın gizli ayıplı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu nedenle ana kart üzerinde bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, dava ve cevap dilekçelerinden anlaşıldığı üzere davaya konu ana kartın davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla, gizli ayıplı olduğu tespit edilen ana kartın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur: HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davasının KABULÜ İLE; -Davacıya ait dava konusu -----model ana kartın AYIPSIZ YENİSİ (MİSLİ) İLE AYNEN DEĞİŞİMİNE, 2-Arızalı olan ürünün davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması durumunda İİK'nun 24. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınmasına, 4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 427,60-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 346,90-TL'nin davalılardan müştereken ve...
Bu minvalde davacının istinaf ve temyiz taleplerinde misliye değişim talep ettiği gözetildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olup, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde, infaz aşamasında İİK 24. maddesinin uygulanması imkanı bulunduğundan, ilk derece mahkemesince bedel iadesine hükmedilmesi hatalı olmakla, bu husus bozma sebebi yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacı tarafça ayıplı aracın misli bir araçla değiştirilmesi, bu talebin reddi halinde aracın belirtilen tamir ve hasarlarının yaptırılması ve aracın değer kaybına ilişkin bedelin tahsiline karar verilmesi istemi ile açılan ve aracın misliyle değiştirilmesi talebinin reddine, tamir ve hasar masrafları ile değer kaybı talebinin kabulüne karar verilen eldeki terditli dava dosyasında, reddedilen talep yönünden davalılar yararına vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....
TL tutardan %60 oranında iskonto yapılacağının, işçilik bedeli için 20.775 TL ödenmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine mahkeme aracılığıyla yapılan tespit sonrası hazırlanan bilirkişi raporu ile arızanın aracın gizli ayıplı üretilmesinden kaynaklı olduğunun belirlendiğini, aracın misli ile değiştirilmesi talebini ihtarname ile bildirdiğini ancak sonuç alamadığını, ücretsiz onarımının teklif edildiğini, aracın gizli ayıplı olduğunun davalıların kabulünde olduğunu, ayrıca 18.08.2019 tarihinde Urla İlçesinde meydana gelen yangında 3 ve 9 yaşındaki çocukları ile mahsur kalması sebebiyle büyük üzüntü ve stres yaşadığını, aracın ayıplı olması ve ikame araç da verilmemesi sebebiyle yangından kaçamadığını, manevi zarara uğradığını ileri sürerek; ayıplı aracın misli ile değiştirilmesini, araç için servise yaptığı ödemeler ile tespit ve ihtar giderleri toplamı 8.277,25 TL ile manevi tazminat olarak 5.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
den, diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın aldığını, dava açılmadan yaklaşık bir ay önce dava konusu aracın üzerinde bulunan boya kalınlıklarının olması gerekenden yüksek olduğunu öğrendiğini, bu halin araçta değer düşüklüğü yarattığını, dava konusu aracın bu şekilde boya bakımından ayıplı olarak kendisine teslim edildiğini ileri sürerek; gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile aynı marka sıfır kilometre araç bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
SHM'sinin 2010/83 D İş sayılı dosyasından delil tespiti yaptırdığını, seçimlik haklarından malın ayıpsız misli değiştirilmesi talebini davalılara ilettiğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talebin mümkün olmaması halinde bedel iadesi olarak 19/11/2001 tarihli fatura bedeli olan 31.027,33-TL'nin ihtar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliği' nin 15/05/2014 tarih 7377 yevmiye nolu ihtarnamesi ile garanti kapsamında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğinden aracın, aynı nitelikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının hak düşürücü nitelikteki ayıp ihbar ve muayene yükümlülüklerine uymadığını, aracın 03/07/2011 tarihinde alındığını, alım tarihinden 3 yıl sonra dava açıldığından ayıp iddiasının zamanaşımına uğradığını, araçta herhangi bir üretim hatası/ayıp bulunmadığını, aracın ücretsiz onarım hakkının kullanılması nedeniyle misli ile değiştirilmesi talebinin mesnetsiz olduğunu, davacının araç kullanımı nedeniyle elde ettiği faydaları ve aracın değer kaybını iade etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
KARAR Davacı, davalıdan toplam 19 adet mobilya ürünü aldığını, toplam bedelinin 11.730 TL olduğunu ve leke tutmaz kumaş olarak aldığı koltuk takımı kumaşının leke tuttuğunu, ürünlerin ayıplı çıktığını belirterek bedellerin iadesini talep etmiş ve 22/01/2015 tarihli celsede ise seçimlik hakkını ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine dönüştürmüştür. Davalı, davacıya ürünlerin leke tutmaz olduğunun belirtilmediğini, tam tersine leke tutabileceği beyaz kumaş olduğu beyan edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Dava konusu ürünün 6502 sayılı yasanın 11/1-ç de yazılı ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/09/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın misli ile değiştirilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....