Dava; ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu araçtaki ayıpların giderildiği, sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde görülmediği, ancak bu ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, kullanılmayan süre için maddi tazminat istenebileceği belirtilerek misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat ve değer kaybı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, kullanılmadığı süre için de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi' nin 2018/45 D.İş sayılı dosyasıyla yaptırılan delil tespitinde, aracın imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu belirtildiğini, bu yönde davaya konu aracın gizli ayıp nedeniyle ari misliyle değişimi talebiyle yerel mahkeme huzurunda dava açıldığını, davaya konu araçtaki boya dökülmelerinin imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu dosya içeriğindeki bilirkişi raporlarından anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. tüketici konumundaki müvekkilimin ayıptan doğan seçimlik haklarından ari misliyle değişim talebi gözetilmeksizin eksik ve hatalı gerekçeyle bedelde indirime karar verildiğini, davaya konu aracın tamamının boyanması sonucunda araçta meydana gelecek değer kaybı gözetildiğinde, tüketici müvekkilimin ari misliyle değişim talep etmesi sözleşmenin diğer tarafı açısından aşırı bir dengesizliğe neden olmayacağı aşikar olduğunu, davaya konu araç tamamının boyanması durumunda ciddi ölçüde değer kaybına uğrayacağını, ikinci el araç piyasasında, tamamı boyalı bir...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 12/3 üncü maddesi gereğince; ayıp ağır kusur ve hile ile gizlenmiş ise, zamanaşımı hükümlerinin uygulanmayacağı, dosyada mevcut servis fişleri ve alınan bilirkişi raporundan 26.12.2019 tarihinde aracın 62.279 km'deyken motorunun komple garanti kapsamında değiştirildiği ve aracın üretimden kaynaklı ayıplı bulunduğu, davalı vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, araçta gizli ayıp bulunduğu, tüketici tarafından defalarca servise götürülmesine rağmen halen arızaların devam ettiği, tüketicinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkını kullanmasının hakkaniyete aykırılık teşkil etmeyeceği, Mahkemece aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, karar tarihindeki döviz kuruna göre vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin...
Davacı tüketici her ne kadar ücretsiz onarım kabul etmemiş ise de, yukarıda da değinildiği üzere araçtaki şanzuman arızasının bir günlük bir tamirle şanzuman parçaları değiştirilerek giderilmesinin mümkün olduğu, aracın şanzumanının yenisiyle değiştirilmesi halinde kullanımından beklenen faydanın sağlanabileceği, davacının tamiri mümkün iken aracın sıfırı ile değiştirilmesi talebinin orantılılık ilkesine aykırı olacağı, zira aracın şu an sıfır mislinin 200.000,00TL civarında olduğu, davacı bir kez tamir yolunu deneyip eğer buna rağmen aynı arıza devam etse idi bu ihtimalde ayıpsız misliyle değişim talebinin haklı olabileceği, ama somut olayda davacı hiç bu yolu denemeden aracın ayıpsız misliyle değişimini istemesinin hakkaniyete uygun olmadığı, nitekim aracın tamiri halinde oluşacak değer kaybının da 8.000,00 TL ile sınırlı kaldığı, tüm bu hususlar düşünüldüğünde orantılılık ilkesi nazara alınarak ve çoğun içinde azda vardır prensibi gereğince davacının ayıpsız misliyle değişim talebinin...
içerisinde bildirilip bildirilmediği, aracın kullanım koşullarına uygun kullanılıp kullanılmadığı, takılı aksesuarların lüks harcama olup olmadığı, aracın misliyle değiştirilip değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı, onarım hakkı kullanımının yeni araç değişimine engel olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmakla işbu davanın ... plakalı aracın ayıplı olması nedeniyle TBK 227 ve devamı maddeleri gereğince aracın ayıpsız ve kullanılmamış(sıfır km) benzeri ile değiştirilmesi, araca takılan 9.499 TL aksesuar bedelinin ticari faiziyle iadesi ve 5.000 TL manevi tazminat talebine ilişkin olduğu noktalarında toplandığı, davacının aracında sürekli ortaya çıkan partikül filtresi tıkanma probleminin kullanım hatasından oluşmadığı, aracın DPF ve rejenerasyon siteminden kaynaklandığı, ancak servis tarafından teşhis edilip giderilemediği, davacının onarım hakkını kullanmakla değişim hakkını kaybettiğini söylemenin doğru olmadığı, zira aracın daha imalattan gelen bir ayıbı olduğunun anlaşılmış olduğu...
El fiyatının yaklaşık 150.000,00 TL'ye ulaştığını, bu nedenle davayı kazandığı halde mağdur olduğunu, davalının kazançlı olduğunu, davaya konu araçta gizli ayıp olduğunu, her iki bilirkişi tarafından da tespit edildiğini, öncelikle misliyle değiştirme talepleriyle ilgili değerlendirme yapılması gerektiğini, bu yöndeki mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, muadil araç verilebileceğini, ayrıca faizin ticari faiz olması gerektiğini, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini aksi kanaat oluşması halinde satış tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesini talep etmiş kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, satın alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile açılan misli ile değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin aracın misliyle değiştirilmesine yönelik kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, araçta iddia edilen ses sistem arızasının yalnızca bir kez tespit edildiğini ve yasal süre içerisinde onarıldığını, aracın davacıya tamamen çalışır vaziyette teslim edildiğini, iddia edilen ayıbın aracın bütününü ve güvenliğini etkileyen bir arıza olmadığını, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, arızanın güncelleme yapılarak veya ücretsiz bir şekilde parça değiştirilmek suretiyle giderilebilecek olmasına rağmen misliyle değiştirilmesi yönünde hüküm kurulmasının hakkaniyete aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Somut olayda davacı tüketicinin satın aldığı araçta DPF ve motor arızasından kaynaklanan ayıbın aracın satın alınma aşamasında haricen bilinmesi, görülmesi veya önlem almak suretiyle bertaraf edilmesinin mümkün olmayışı ve sonradan ortaya çıkması nedeniyle aracın gizli ayıplı olduğu, aracın garanti kapsamında olduğuna yönelik makine mühendisi bilirkişi raporu hükme esas alınarak aracın misli ile değişim talebi kabul edilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ..... den, 04.05.2010 tarihinde 2010 model ... aracı 30.124,00 TL bedelle satın aldığını, aracı satmak istediğinde bilgisayarlı test merkezinde yapılan test sonuçlarına göre aracın sağ ön ve arka kapı ile sağ arka çamurluğun tamamen boyanmış olduğunu öğrendiğini, davalıya müracaatı sonrasında ise araçtaki boya kalınlığının limitler dahilinde olduğu cevabını aldığını, oysaki aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satın alınan aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini mümkün değilse ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ihbar sürelerine uyulmadığı ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ...Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç nedeniyle ayıpsız misliyle değişim olmadığı takdirde bedel tenzili istemine ilişkindir....
Her ne kadar davalı Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi gereğince, davacının Tüketici Kanunu'ndaki seçimlik hakkının onarımdan yana kullandığı ve artık misliyle değişim hakkının bulunmadığını iddia etmiş ise de, dava konusu araca ait servis kayıtları ve dosyaya sunulan bilirkişi raporu dikkate alındığında; yetkili servis tarafından araçtaki iddia edilen şikayetlere ilişkin kayıtlar olduğu, ancak garanti kapsamında 16/02/2016 ve 11/04/2016 tarihlerinde yapılan müdahalelere rağmen arızanın giderilemediği anlaşılmakla; artık davacının bu durumda tedarikçi-ithalatçı durumundaki davalıdan aracın misliyle değişimini talep etme hakkının var olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporunun, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince akademik kariyere haiz, otomotiv konusunda uzman yüksek makine mühendislerinden oluşan heyet olduğu ve aracın gizli ayıplı olduğu yönündeki tespitlerinin teknik inceleme sonucunda yapıldığı anlaşılmıştır....