DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalı ----- 07/05/2020 tarihinde satın alınan aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değiştirilme talepli alacak davasıdır....
Davalı vekili; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ikametgahı olan Şişli mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir kusur olmadığını, aracın ayıplı olmadığını, sadece boya kalınlığına dayanarak sonradan boya işlemi yapıldığının tespitinin mümkün olmadığını,aracın boya kalınlığının kalite standartlarına uygun olduğunu, kaldı ki süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının da olmadığını, ayrıca aracın halen davacının kullanımında olması nedeniyle aracın misliyle değişim talebinin kabulü halinde kullanım bedelinin mahsubunun gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Aksi halde yani eldeki davada ıslah talebinin kabulüyle aracın misliyle değişimine karar verilmesi halinde aynı araç ve aynı sözleşme nedeniyle hem bedel iadesi hem de misliyle değişim kararı verilmiş olacaktır ki, tarafların müteselsil sorumlulukları da göz önünde bulundurularak, bu durum hukuk sistemine ve düzenlemelere aykırı olacağı gibi infazda da karışıklığa sebebiyet verecektir. Bu nedenle yaygın ve yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alınarak davacının asıl davadaki ayıplı aracın misliyle değişim talebi kabul edilmemiştir. Birleşen davacının manevi tazminat davası yönünden yapılan incelemede; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde ise; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....
Somut olayda; davacı, aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmaması durumunda ise aynı marka sıfır kilometre araç bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olup, dava konusu araçta, imalattan kaynaklı gizli ayıbın var olduğu mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki, araçtaki bu ayıbın ikinci el piyasasında aracın değerini düşürecek seviyede olduğu, bu nedenle duyduğu güvenin sarsılması ile araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik hakkını kullanmış olduğu da dikkate alındığında, aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Buna göre mahkemece; davacının talebinin malın ücretsiz değişimi olduğu ve bu hakkını kullanabileceği gözetilerek, talep doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... San. Tic....
Motorlu Araçlar şirketine ihtarda bulunduğunu, yetkili servis tarafından onarım yapılması teklif edildiyse de kabul etmediğini ileri sürerek; aracın misliyle değiştirilmesi ya da ödenen bedelin ticari faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, aracın misliyle değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... şirketinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ... Motorlu Araçlar şirketinden satın aldığı aracın ayıplı olduğundan bahisle aracın misliyle değiştirilmesi ya da bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
şirketin dava konusu araçta bulunan gizli ayıptan tamamen sorumlu tutulması gerektiğini beyanla ayıp nedeniyle öncelikle aracın misliyle değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde aracın komple boyanma ücreti ile bundan kaynaklanan değer kaybı için şimdilik 100,00 TL'nin yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı Peugot Otomotiv Pazarlama A.Ş. vekili; dava konusu aracın ayıplı olmadığını, birden çok kez servise götürülmesinin aracın ayıplı olduğu anlamına gelmediğini, aracın ayıplı olduğu düşünülse dahi davacının onarım seçimlik hakkını kullandığını, misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, aksi halde ise aracın bedelsiz olarak onarımına veya ayıp oranında bedel indirimi uygulanmasına karar verilmesini dilemiştir. Davalı ... Jeo. Tar. San. Tic. Ltd. Şti. vekili; dava konusu aracın 18/06/2015 tarihinde, ...'...
Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan misliyle değişim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan .... tarafından ithal edilen diğer davalı Tan ...Ltd.Şti.'...
Kabule göre de; mahkemece istem doğrultusunda sonuca gidilirken aracın karıştığı kazalar nedeniyle araçta oluşacak değer kaybı araç ayıplı da olsa satıcısına veya ithalatçısına yüklenemeyeceğinden, aracın geçirdiği bu kazalar nedeniyle uğradığı değer kaybı da davalılara ödenmesi gerektiğinin gözetilmesi gerekmektedir. Diğer yandan aracın ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulü halinde mahkemece, davaya konu aracın takyidatlarından ari olarak davalılara iadesine ve aracın model ve özellikleri itibariyle stoklarda bulunmaması halinde infaz aşamasında İİK'nın 24. maddesinin uygulaması gerektiği gözetilerek hüküm yerinde bunlara yer verilmemiş olması da doğru görülmemiştir....
Alınan bilirkişi raporuyla davacının '0' km olarak satın aldığı davaya konu araçla ilgili şikayetinin 'aracın lastik hava basınçlarının düşmesi ve lastik basıncı uyarı lambasının yanması'na dair olduğu, araçta tespit edilen arızanın lastik ve jant arasında üretimden kaynaklı hata nedeniyle sızdırmazlıktan kaynaklandığı, lastik havasının bu nedenle sızıntı yaparak düştüğü ve bunun sonucunda lastik ikaz lambasının yandığı, arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı belirlenmiştir. Mahkememizce; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 04/03/2020 tarih, 2018/3124 Esas 2020/443 sayılı ilamı doğrultusunda; davacı vekiline ücretsiz onarım veya bedel indirimi haklarından hangisini tercih ettiği sorulmuş, davacı vekilince bu hususta bir beyanda bulunmayacağını bildirmiştir. Davaya konu aracın ayıplı olduğu davacının 6502 sayılı TKHK 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından misliyle değişim olmadığı takdirde bedel iadesi talepli dava açtığı, 6502 sayılı yasanın 11/3....