Anılan bankanın 22.3.2007 tarihli yazılarında daini mürtehin sıfatlarının devam ettiği ve araç üzerindeki rehinli alacağın devamından dolayı hasar ödemesi ile sigorta bedelinin bankamıza ödenmesi kaydıyla hasarın tahsiline yönelik yasal işlemlerin yapılmasına muvafakat edeceklerini, aynı bankanın 20.11.2009 tarihli yazılarında ise, banka adına rehinle araç satılmış olup tahsil olunan meblağın kredi borcunun kapatılmasına yetmediğini, dolayısıyla kredi borcu ödenmemiş ve hala borcun devam ettiği belirtilmiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre dava konusu araç üzerinde rehin hakkı bulunan dain mürtehinin davaya şartlı muvafakat verdiği, şartlı olarak muvafakat verilemeyeceği, dolayısıyla davacının dava açma yetkisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. TTK.nun 1269. maddesi uyarınca malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına ... ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine ... ettirmesi mümkündür....
Açıkça görüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir" hükmünü içermektedir. Eldeki dava, kasko sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen hasar bedelinin vedia sözleşmesinin tarafı olan davalıdan rücuen tahsili istemine yönelik alacak davası olarak 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 01.03.2013 tarihinde açıldığından ve saklama sözleşmesinin de Türk Borçlar Kanunu'nda yer alması nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu aracın halen davacının kullanımında olduğu anlaşılmakla aracın davalıya teslim tarihinden itibaren araç bedelinin avans faizi ile tahsiline karar verilmesi 2010/13596 2011/8223 gerekirken , faiz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Nevar ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK.un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
SAVUNMA: Davalı sigorta şirketi vekili; olayda sigortalının % 25 oranında kusurlu olduğunu------ödeme yaptıklarını, ikame araç bedelinden sigorta şirketinin sorumlu olmadığınıi araç çekme bedelinin teminat dışı olduğunu, kaza tarhinden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası sonucu uğranılan hasar bedeli, araç çekme bedeli, araç kiralama bedeli ücretlerinin tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu trafik kazası ----- tarihinde davalının sigortalısı olduğu araç ile davaya konu diğer araç arasında meydana gelmiştir. Davacı vekili, davalı tarafın kusurlu olduğunu iddia ederek----hasar bedeli, --- araç çekme bedeli,---- kiralama bedeli ücretlerinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir....
Somut olayda her ne kadar, davalıya sigortalı aracın yandığı ve davacı ile davalı arasında imzalanan sigorta sözleşmesi gereğince araç bedelinin tahsili istenmiş ise de, sigortalı ... plakalı traktörün, ruhsat bilgilerinden ve dosyaya sunulan belgelerden, dava dışı ... A.Ş.'...
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davalıya sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada davacı aracının arka kısımında meydana gelen hasardan dolayı % 100 oranında kusurlu olduğu, maddi hasar bedelinin ve diğer giderler bedelinin 20.947,99 TL, değer kaybı bedelinin 7.800 TL, araç mahrumiyet zararının 1.050 TL olduğu belirtilmiştir. Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının ön kısımındaki hasardan dolayı davalı araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceği, davacı tarafın bu hususa ilişkin itirazlarının kabul edilebilir mahiyette olmadığı, davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının uğradığı zararından, davalı sigorta şirketinin ZMMS kapsamında, davalı ...'...
KARAR Davacı, 26.5.2011 tarihinde davalıdan ...marka araç satın aldığını, 2 hafta sonra araçta vites değiştirirken olağandışı ses ve sarsıntı fark ettiğini, iki defa servise gidildiğini ancak arızaların giderilemediğini,.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/71 değişik iş sayılı dosyası ile araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını ve alınan raporda aracın ayıplı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek araç bedelinin iadesine, olmadığı takdirde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiş; 4.7.2012 tarihli dilekçe ile terditli olarak öncelikle dava konusu aracın 2012 model ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmazsa 2011 model kullanılmamış araç ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, araçta arıza olmadığını, aracın değer kaybından dolayı bedel indirimi talepleri olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davacının bir diğer talebi yeni bir araç satın alınıncaya kadar ticari işlerini yürütmek amacıyla başka bir araç kiralamak zorunda kalması dolayısı ile oluşan zararlarının tahsili istemine ilişkin olup, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu 10 günlük ikame araç kullanma giderinin günlüğü 200,00 TL'den 2.000,00 TL olduğu, bu miktarın... poliçesi kapsamında olmaması nedeniyle sadece davalı ... ...'dan tahsili gerektiği, davacının da araç kiralama bedelini sadece davalı ...'dan talep ettiği anlaşılmıştır. Kaza tarihi itibariyle... şirketinin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu 43.000,00 TL olup, daha önce... şirketi tarafından 12.300,00 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle bakiye poliçe limitinin 30.700,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda belirlenen 24.800,00 TL bakiye araç hasar bedelinin poliçe limiti kapsamında yer alması nedeniyle 24.800,00 TL araç hasar bedelinin her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyeti gideri olan 2.000,00 TL'nin ise davalı ...'...
Noterliğinin 09/10/2015 tarih ve ... yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile davalı ... tarafından davacı şirkete satıldığı, eldeki davanın ise 22/10/2015 tarihinde açıldığı, dolayısı ile aracın devri dava tarihinden önce davacı adına yapılmakla mahkemece araç bedelinin iadesi isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı, davalı ...'ın İst....