"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Muvazalı Araç Satışının İptali-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dava konusu aracın, davalının kişisel malları ile alındığı anlaşılmış olup, kişisel malların yerine geçen değerlerin de kanun gereği kişisel mal olmasına (TMK. 220/3) göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki bono iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, resmi şekilde yapılmayan araç satışının geçerli olmaması nedeniyle, bundan dolayı verilen senedin iptalinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.748,36 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
iptalini ve araç üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasını talep etmiştir....
bankadan mal kaçırdığını belirterek yargılamanın kesinleşmesi süresine kadar 34 XX 273 plakalı araç üzerinde müvekkili banka lehine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir şerhi tesisine, davalılar arasındaki ilişkinin namı müstear ilişki olması sebebiyle, davanın kabulü ile 06/06/2018 tarihli tasarrufun iptaliyle ilgili araç üzerinde lehlerine cebri haciz ve satış yetkisi tanınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile araç satışının iptali, tescili ve tesliminin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç satışının iptali, tescil ve teslim istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava dilekçesindeki, iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. maddesinde söz edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören üçüncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....
ya noterde satışının yapıldığını, söz konusu aracı trafikte davacı ... adına tescil ettirmek isterken çalıntı olduğu iddiası ile araca el konulduğunu belirterek aracın davacılardan ...'ya teslimi ve adına tescilini talep etmişlerdir. Davalı-karşı davacı ..., dava konusu minibüsün kendi adına tescilli iken, sahte sürücü belgesi düzenlenerek davacılardan ...'a satışının yapıldığını, satışın sahte belgelerle yapılması nedeniyle hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, diğer davacı ...'nın aracı satın aldığı tarihte trafik kayıtları üzerinde tedbir bulunduğunu ileri sürerek, trafik kaydının iptali ile kendi adına tescili ve aracın teslimini talep etmiştir. Mahkemece davacıların iyi niyetli olmadıkları gerekçesi ile asıl davanın reddi ile karşı davada ... adına oluşan trafik kaydının iptali ile araç malikinin ... olduğunun tespitine ve aracın aynen teslimine karar verilmiş; Dairemizce davacı–karşı davalılardan ...'...
Dava konusu aracın, noterden resmi şekilde davalı tarafça dava dışı T5'a satıldığı, hatta bu aracın T5 tarafından 3. bir kişiye daha resmi bir şekilde satışının yapıldığı, araç mülkiyetinin davalıda olmadığı görülmüştür. Ancak davalı araç üzerine kayıtlı olmadığı zamanda davacının gönderdiği havalenin araç bedeli olarak gönderilmesi ve davalının bu bedelin bu yönüyle gönderildiğini kabul ettiği de açıktır. Araç satışı resmi şekilde ve noterden yapılması gerektiğinden, davacının araç satışına ilişkin araç bedeli olarak davalıya gönderdiği havale yönünden geçersiz sözleşme nedeniyle, bu bedelin davacıya iadesiyle ilgili yapılan takibe itirazın iptaline dair mahkeme kararı, istinaf sebepleriyle sınırlı yapılan incelemeyle, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davalı ... vekili; davacı ile davalının aralarında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davacının alacağından sorumlu olmadığını, satışın gerçek olduğunu muvazaa bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın muvazaanın tespiti davası olduğu, davacının tespit davası değil muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası açılması gerektiği, bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının ve korunmaya değer bir yararının bulunmadığı, taşınmaz satışının davacının iş akdinin feshinden önce gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelemesinde; davacının işçilik alacaklarının tahsili talebinin yanı sıra davalı işveren şirkete ait ... ve Vernik Organize Sanayi Bölgesi, 6617 ada, 10 parselde kayıtlı taşınmazın diğer davalı ...'ya devrinin muvazaalı olduğunun tespitini talep ettiği, bu doğrultuda davasını İş Mahkemeleri nezdinde açtığı, İstanbul Anadolu 22....
Somut uyuşmazlıkta; Genel muvazaa iddiasını tanık da dahil her türlü delil ile ispatlayabileceğinden İlk Derece Mahkemesince tanık dinlenmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak davacı ile davalı T7 arasında şiddetli geçimsizlik sebebiyle Bakırköy 12.Aile Mahkemesinin 2016/202 Esas sayılı dava dosyası ile boşanma davası ve ayrıca Bakırköy 11.Aile Mahkemesinin 2016/2020 Esas sayılı dosyası ile de edinilmiş malların tasfiyesi davası açıldığı davacı tarafın ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu iptali ve davalı T7 adına tescili, bu mümkün olmazsa müvekkilin katılma alacağına hükmedilmesi şeklinde ıslah ettiğini belirttiği anlaşılmaktadır. Karar tarihi itibariyle davacının kesinleşmiş bir alacağı olup olmadığı yönünden mahkemece bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....