WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Borçlar Kanununun 18. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı araç kaydının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    e satıldığını, davalı ... tarafından da, 26.03.2014 tarihinde 3. bir şahsa satılmış olduğunu, yine ... plakalı aracın da aynı şekilde 31.01.2014 tarihinde davalılardan Nihat'a satıldığını, davalı ... tarafından da 28.02.2014 tarihinde 3. kişiye satılmış olduğunu, borçlu şirket tarafından diğer davalılara yapılan satışların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının anlaşıldığını belirterek borçlu davalı ... şirketi tarafından diğer davalılara yapılan araç satışlarına ilişkin tasarrufların iptaline ancak araçlar 3. şahıslara satılmış olması nedeniyle araç bedelleri kadar olan miktar için davacı bankaya cebri haciz yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Şirketi yetkilisi; her iki araç satışının da gerçek olduğunu, araçların galeriye satılması için bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu Halil İbrahim aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu minibüsünü davalı kardeşi ...e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, araç satışının kardeşler arasında amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak için yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 s.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, dosyaya sunulan belgeler ile davalı ...'ın dava dışı borçludan olan alacağının muvazaalı olmadığı, gerçek bir alacağa ilişkin olduğu, bu sebeple davacının iddiasının kanıtlanamadığı, aksine davalının muvazaa iddiasını usulüne uygun delillerle çürüttüğü, davacı birliğin alacağının kamu alacağı olmaması nedeniyle kamu alacağı niteliğinde olan davalı ...'nin alacağından önce yer alması yönündeki davacı iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 15.06.2016 tarih ve 2016/3411 E., 3660 K....

          İcra Müdürlüğünün 2010/9735 sayılı dosyası ile 01.02.2010 vade tarihli 5.000 TL bedelli bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi yaptığını, takibe konu bononun malen kayıtlı olduğunu, malın ise ... plakalı araç olduğunu, ancak araba satışının gerçekleşmediğini, aracın müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin icra tehdidi altında bulunması sebebiyle 01.11.2010 tarihinde 2.000 TL ödediğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, kambiyo senedinin iptaline, ödenen 2.000 TL'nin tahsil tarihi olan 01.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına, davalıdan %40 'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kişi davalı T5'a 06.04.2019 tarihinde muvazaalı ve kötü niyetli olarak - satışını gerçekleştirdiğini, her iki aracı da halen davalı-satıcı Ali Bölbül'ün kullandığını, bu devir işlemlerinin boşanma kararı alındıktan çok kısa bir süre sonra gerçekleştirildiğini, araçların sigortalarının dahi halen davalı T3 tarafından alıcıların hesabına aktarılan paralar ile yaptırıldığını, icra dosyasına ve araçların tescil kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı konulmasını davalı T3 ile davalı T7 arasında yapılan borçlandırıcı işlemin iptaline, araç satış işlemlerinin muvazaa sebebiyle iptaline ve eski malik olan T3 adına tescillerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali-Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ölünceye kadar bakma karşılığı temlik edilen taşınmaza ait tapu kaydının muvazaa sebebiyle iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2008 (Cuma)...

              Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı iflas idaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili, davalı .........nin müvekkili bankaya olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile aralarında organik bağ olduğunu iddia ettiği davalı ......AŞ.ye 4/8 hissesine sahip olduğu taşınmazını 1997 yılında devrettiğini belirterek, BK.nın 18. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile, taşınmazın haczine ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığını, gerçek bedel üzerinde bir bedel ödenerek taşınmazın devredildiğini, tasarrufun alacaktan önce olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

                Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından ---- ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. maddesine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde benzer bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14....

                  Aile Mahkemesince; TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan karşı görevsizlik kararı verilerek görevli mahkemenin Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle merci tayini için dosyanın ilgili İstinaf hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacının dava konusu yaptığı ve evlilik birliği içerisinde edinildiği belirtilen aracın davalı eş tarafından diğer davalıya satışının muvazaalı olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır. Muvazaa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. İstek yönünden genel mahkemeler görevlidir....

                  UYAP Entegrasyonu