Şti. aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile araç satışının iptali ve yeniden tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 18/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 24/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e yapılan satışlarda muvazaa olgusunun isbat edilemediği, davalı şirketten de tazminat talep edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; nama ifaya izin kapsamında satışının izin verilmesi talep edilen taşınmazların iyiniyetli olmayan 3. bir kişiye devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve nama ifaya izin talebine ilişkindir. Mahkemece muvazaa iddiası yerinde görülmemiş ise de davalı ...'in sözleşmenin tarafı olan şirket yetkilisinin kardeşi olması bizzat yüklenici şirkette sigortalı personel olarak çalışması nazara alındığında mahkemenin bu kabulünü isabetli bulmak mümkün değildir. Bu satışa değer tanınması yüklenicinin edimlerini yerine getirmekten kaçınmasına sözleşmeyi dolanarak izin vermek olur. Halbuki davalı ... tüm aşamalarda yüklenici ile beraberdir ve inşaatın eksik olduğunu bilmektedir. Bu nedenle iyiniyetli olduğundan bahsetmek mümkün değildir....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı, davalı borçlu ile aralarında düzenlenen araç devri protokolü uyarınca zilyetliği kendisinde bulunması gereken araçların, icra takibi nedeni ile bağlanmasından, araçları kullanamamasından dolayı muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü icra takibinin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/19092 E. 2021/6804 K.)...
nitekim davalı şirketin araç satın alımını gerçekleştirmeden önce Ebuzer Bekar'ı aracı incelemeye gönderdiğini, araç incelettirmeden de olumlu yorum alınca da dava konusu aracı satın almaya karar verdiğini, dava konusu aracın satışına ilişkin olan tasarrufun gerçekleştirildiği tüm işlemlerin gerçek olduğunu ve işlemlerin usulüne uygun, resmi bir biçimde yapıldığını, araç satışı, müvekkil davalı ile davalı şirket arasında akdedilen Sivas 1....
ın nam-ı müstear kurumunu alacaklı müvekkili bankayı zarara uğratmak için bir araç olarak kullanmak istediğini, alacaklı müvekkilinden mal kaçırmak isteyen borçlu nam-ı müstear ...'ın iktisap ettiği malı cebri ... tehlikesi geçince kendisine devretmesini istemediğini, muvazaalı olarak satış yapıldığı belli olan davaya konu ... ili, ... Mahallesi, 1415 pafta, 37 ada, 234 parselde kayıtlı mesken nitelikli ...adresindeki taşınmazın satışının bankaları açısından iptali ile tapu kaydının tashihine gerek olmaksızın alacaklarının cebri ... yoluyla davaya konu taşınmazı sattırarak alacaklarının tahsiline, taşınmazın dava sırasında üçüncü bir şahsa satış ve mülkiyetinin devrinin engellenmesi bakımından teminatsız olarak tapu kaydı üzerine ihtiyat-i tedbir konulmasını ve İİK'nun 281 maddesi uyarınca anılan taşınmaz üzerine ihtiyat-i haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
A.Ş'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... ila .. sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İcra dairesinin dosyasına 500,00 TL araç satış avansı yatırıldığını ve yakalanan aracın kıymet takdirinin yaptırılmasının talep edildiğini, yatırılan satış avansının 16.10.2019 tarihinde araç satışının yapılacağı Yalova İcra Müdürlüğünün 2019/977 Tlmt sayılı dosyasına aktarıldığını, yatırılan satış avansı miktarının çok düşük olduğunu, nitekim davalı alacaklı T3 tarafından 16.10.2019 ve 17.10.2019 tarihlerinde toplamda 1.500,00 TL satış avansı yatırıldığını, satış avansının taşınırların satışı için kanunda öngörülen 6 aylık süre içerisinde yatırılmadığını, bu nedenle davalı borçluların ilk sıradaki haczinin düştüğünü, kıymet takdir raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı borçlu T7 ve davalı alacaklı T3 vekili tarafından elden teslim alınarak aynı gün süreden feragat dilekçesi verildiğini ve kıymet takdirinin kesinleştirildiğini, usulsüz olarak kesinleştirilen kıymet takdir raporuna dayanılarak 14.11.2019 tarihinde aracın satışının gerçekleştirildiğini, her ne kadar icra müdürlüğünün...
Davalı ..., yapılan satışın ihtiyaç sebebiyle gerçekleştiğini, boşanma davasında aleyhine hükmedilen tazminatın ödenebilmesi için satmak zorunda kaldığını, satışın gerçek olup, muvazaa söz konusu olmadığını, kaldı ki davacının ev hanımı olup evlilik boyunca gelir getiren işte çalışmadığını, katkısı bulunmadığını bildirmiş, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satışın gerçek olup muvazaa sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 09.01.2001 tarihinde evlenmişler, 23.09.2009 tarihinde açılan ve kabulle sonuçlanan boşanma davasının 15.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği sona ermiştir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.247.md.). Dava, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı araç karşılığı aldığı çekin bakiye kısmının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; aracın davalıya satışına ilişkin herhangi bir resmi işlem bulunmadığı, takip dayanağı çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, çekin veriliş sebebinin ve aradaki geçersiz de olsa araç satışının davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı taraf 09/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava konusu satış sözleşmesinin müvekkili adına olmayan taşınmazın satışının vadedildiğinin ancak bugüne kadar satışının gerçekleşmediğini, 10 senelik zamanaşımı geçtiğinden sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, rayiç bedelinin ve menfi zararının tespiti ile ticari avans faizi ile tazmini, 383 m2'lik taşınmazın içindeki yapıyla birlikte teslimi, sözleşme tarihinden bugüne kadarki kira gelirlerini talep etmiştir....