Diğer yandan, Mahkeme kararında, Uşak İcra Mahkemesi'nin 2009/965 esas, 2010/392 karar sayılı ilamı ile aynı konuda açılan davanın reddedildiği belirtilmiş ise de İcra Mahkemesi dosyasında, süresinde satış istenmediğinden, haczin düştüğü iddiasına dayalı, şikayet hakkında karar tesis edilmiştir. Bu yönüyle, söz konusu şikayetin, muvazaa iddiasına dayalı dava ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda, Mahkemece, yukarıda sayılan ilke kapsamında yargılama yapılarak uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı ilamında da; "Dava, araç mülkiyetinin tespiti, davalı adına olan tescil kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....
Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK 190. madde ve TMK 6. madde gereğince davacı iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olayda; temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki dava açılmış ise de,söz konusu iddianın kanıtlanamadığı, davalı tanığı olarak dinlenen dava dışı mirasçı ...’in beyanlarından da dava konusu taşınmazın gerçek bir satış işlemi ile davalı tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir....
- K A R A R - Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin borçlu ile aralarında mal alım satımı nedeniyle ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili ile borçlu şirket arasında düzenlenen temlikname ile alacağının garanti altına alındığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalı yanın alacağın gerçekliğini, takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun belgelerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, muvazaa iddiasına dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 4. ve 19. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava; TBK. 19.maddesine göre genel muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali tescil ve muhtesatın aidiyetinin tespiti, birleşen dava elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,07.02.2019tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sonuç olarak, davacı tarafça, inançlı işlem iddiasına dayalı olarak araç mülkiyetinin tespiti talepli eldeki dava açılmış ve ispat yükü işbu iddiada bulunan davacı tarafta olup, dosya kapsamındaki mevcut delillere göre davanın davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...’ın evli olduklarını, evlilik birliği içerisinde alınan dava konusu taşınmazı boşanma davası açılmadan önce eşinin yeğeni olan davalı ...’ye tapuda satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalı eş tarafından taşınmaz satışının mal kaçırma kastı ile yapıldığını belirterek muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal tescil isteminde bulunmuştur. Davalı ... vekili, taşınmazın kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....