HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/566 KARAR NO : 2022/854 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖKÇEBEY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2021 NUMARASI : 2021/209 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Araç Kayıt ve Tescili-Alacak (İnançlı İşlem- İrade Bozukluğu Nedenli) KARAR : KR....
Mahkemece, davalı ...yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı ... yönünden ise, taşınmazın inançlı işlem ile devredilmesine rağmen davalı tarafından iade edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayanarak açıldığı, iddianın 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İBK uyarınca yazılı delille kanıtlanması gerektiği, çekişmeli taşınmazın devrine ilişkin olarak sunulan belgede davalı ... vekili ...’in imzasının bulunduğu, belgede vekilin ‘......
Davalı ..., babası ile davacı arasında inançlı işlem bulunduğunu, taşınmazların da bu inançlı işlem uyarınca kendisine devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taşınmazların devrinin inançlı işlemden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan nitelendirmenin ve değerlendirmenin isabetli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada "hile" hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere hile(aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır....
tapu kaydının inançlı işlem ve güvene dayalı teminat nedeniyle iptaline ve müvekkili Fatma Suna adına tapuya tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davacının dava dilekçesinde irade bozukluğu nedenine dayandığını, ehliyetsizliğe ise dayanmadığını, bu nedenle irade bozukluğu nedenleri üzerinde araştırma yapılması gerektiğini, iddianın genişletilmesine rıza göstermediğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlik tarihinde ...’e velayeten işlem yapan ...’in fiil ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
Mahkeme, iddianın mutlak yazılı delille ispatı gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, Hata ve hile ile gabin gibi hukuki işlemlerde irade bozukluğu ve asın yararlanma iddialarının yazılı belge olmasa bile tanıkla ve her türlü delille kanıtlanması mümkündür.Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur .Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi intal hakkının kullanılması hic bir selde bağlı değildir....
İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır. İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir....
İnançlı işlemler, kişinin kendisini gizlemek amacıyla yapılabileceği gibi teminat amacıyla veya alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla da yapılabilecek işlemlerdir. İnançlı işlem, inanç sözleşmesi ve hakkın devri işlemi (kazandırıcı işlem olarak) olmak üzere iki temel unsurdan oluşmaktadır. İnanç sözleşmesi, inançlı işlemin hukuki sebebini, inanılanın salahiyet sınırlarını ve kapsamını, inançlı işlemin sona erme nedenlerini, inançlı işlemin sonra ermesinden sonra inanç konusu şeyin inanana devredilme biçimi ve koşullarını belirler. Bir başka deyişle, bu sözleşme inanç konusu şeyin yeniden inanılana devir edilmesinin temelini oluşturur. İnanç sözleşmesinin geçerliliği kural olarak, herhangi bir biçim koşuluna bağlı değildir. İnanç sözleşmesi, TBK'nın genel hükümlerine bağlıdır. Diğer bir unsur ise kazandırıcı işlem (yani hakkın devri) işlemidir. Kazandırıcı işlem ile inançlı işlem konusu şey doğrudan inanan veya üçüncü bir kişi tarafından inanılana devredilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.11.2014 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inançlı işlem nedeniyle ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, murisi ... adına kayıtlı 2570 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 1984 yılında satın aldığını, iş yoğunluğundan babası üzerine kaydedildiğini, ... kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, ... ve ... cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir....
Dava, davalı adına kayıtlı bulunan traktörün, daha önceden de olduğu gibi, taraflarca ortak olarak satın alınıp, kullanıldığının tespiti ile aracın her bir davacı ve davalı adına eşit oranlarda (1/4) tescili istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık, mahkemece inançlı işlem olarak değerlendirilerek hüküm kurulmuştur. 2011/9580-20737 İnançlı işlem, “başkasına bir hak devreden tarafın (inanan), bir hakkı devralan tarafa (inanılana), taraflarca güdülen amaç sona erince veya gerçekleşince, inanana ya da üçüncü bir kişiye söz konusu hakkı devretme taahhüdü” olarak tanımlanmaktadır. (..., ..., ..., ... Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, ... 1988, sh.560) 5.2.1947 gün ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, inançlı işleme dayalı bir dava, ancak yazılı delille kanıtlanabilir....