Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, Kabule göre, adı geçen sanığın kasten yaralama suçundan almış olduğu mahkumiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 9/1. maddesi gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun'un...
Mezkur ihbarnamede; Karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, Kabule göre de, adı geçen sanığın yaralama suçundan almış olduğu mahkumiyet kaydının, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna sebebiyet verdiği, 5352 sayılı Kanun'un geçici...
Meydana gelen kaza tek taraflı olup, müvekkiline ait araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, kaza meydana geldikten sonra davalı ---- başvuru yapıldığını, sigorta şirketince araçtaki hasar bedeli için sigorta eksperi görevlendirildiğini, yapılan inceleme sonucunda hasar tazminatı ödenmediği gibi haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline ait araçta hasar kaydı --- olarak işlendiğini, ---------kaydını düzelttiğini, ne de sigorta şirketinin hasar bedelini ödemeyi kabul ettiğini, davalı sigorta şirketi müvekkiline ait araçta oluşan--- hasar bedelini ödemekle yükümlü olup, müvekkiline ait aracın --- tarihli kazası sebebiyle gerçek hasar bedeli --- olduğundan davalı --- hasar kaydını düzeltmekle yükümlü olduğunu, müvekkile ait aracın kaza tarihi olan --- tarihli kazası sebebiyle hasar kaydının --- tarafından düzeltilmesi gerektiğini, --- gerçek ve doğru bilgileri işlemekle yükümlü olduğunu, müvekkiline ait araçta oluşan gerçek hasar bedeli ---- olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep...
Deliller toplandıktan sonra kusur yönünden rapor alınması için dosya makine mühendisi bilirkişi ---tevdi edilmiştir. 05/05/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;----- tarihinde meydana gelen olayda; kusur yönünden: davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü ---- plaka sayılı araç sürücüsü) ------- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava konusu --------) araç sürücüsü ----- olduğu, söz konusu kazaya ait ----- Kaza İhbar Nolu----- kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin MUTABAKATLA sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında; --- plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer --- araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği, -- kusur durumunun tarafınca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, hasar yönünden:--- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, ekspertiz raporu ve onarım faturasının, ---plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, söz konusu --------- aracın orijinal parça...
'nın sürücü olduğu ........ plakalı araç sürücüsünün yüzde yüz kusurlu olduğu, oluşan hasar sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından hasar onarım bedeli olarak 23.094,37.-TL, değer kaybı bedeli olarak ise 12.231.-TL ödeme yapıldığı, bilirkişi raporunun teknik incelemeyi içerdiği ve denetime elverişli olduğu, davacıya ait araçtaki değer kaybı miktarının 30.000,00-TL olarak tespit edildiği, hasar onarım bedeli olan 36.644,47-TL'nin dosya kapsamına uygun olduğu, araç mahrumiyet bedeli olarak 8.750,00-TL'nin belirlendiği anlaşılmakla bakiye hasar onarım bedeli, bakiye araç değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeline ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, davalıya sigortalı ----- plakalı araç ile davacıya ait ------plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tahsili istemli maddi tazminat davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın, araç maliki tarafından davalı şirkete ait otoparka bırakıldığını, aracın otoparktan çalındığını, bir süre sonra hasarlı şekilde bulunduğunu, hasar bedelinin araç malikine ödendiğini, aracın çalınmasında davalı şirketin sorumluluğunun olduğunu, ödenen hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait--- plakalı araç ile davalının sigortaladığı --- plakalı çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, davacı aracında meydana gelen hasar ile ilgili ------- dosyasında dava açıldığı, mahkemenin hasar bedeli ile ilgili hüküm kurduğu ancak sovtaj bedeli ile ilgili hüküm kurmadığı, buna göre aracın hurda hali ile davacı tarafta kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili -------plaklı aracın aynen iadesi talep etmiş ise de aracın ruhsat kaydının davacı adına olduğu, kaldı ki talep edilen aracın davalı sigorta şirketinin zilliyetliğinde olmadığı, --------davacı tarafından teslim edildiği ve aracın halen orada olduğu, davalı sigorta şirketine husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait--- plakalı araç ile davalının sigortaladığı --- plakalı çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, davacı aracında meydana gelen hasar ile ilgili ------- dosyasında dava açıldığı, mahkemenin hasar bedeli ile ilgili hüküm kurduğu ancak sovtaj bedeli ile ilgili hüküm kurmadığı, buna göre aracın hurda hali ile davacı tarafta kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili -------plaklı aracın aynen iadesi talep etmiş ise de aracın ruhsat kaydının davacı adına olduğu, kaldı ki talep edilen aracın davalı sigorta şirketinin zilliyetliğinde olmadığı, --------davacı tarafından teslim edildiği ve aracın halen orada olduğu, davalı sigorta şirketine husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait--- plakalı araç ile davalının sigortaladığı --- plakalı çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, davacı aracında meydana gelen hasar ile ilgili ------- dosyasında dava açıldığı, mahkemenin hasar bedeli ile ilgili hüküm kurduğu ancak sovtaj bedeli ile ilgili hüküm kurmadığı, buna göre aracın hurda hali ile davacı tarafta kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili -------plaklı aracın aynen iadesi talep etmiş ise de aracın ruhsat kaydının davacı adına olduğu, kaldı ki talep edilen aracın davalı sigorta şirketinin zilliyetliğinde olmadığı, --------davacı tarafından teslim edildiği ve aracın halen orada olduğu, davalı sigorta şirketine husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....