nin 16/09/2019 tarihinde dava konusu şirketlerdeki payını şirket ortağı ... devrettiğini, mahkeme kararından sonra davacıların dava konusu şirketteki paylarını şirket ortağına devrettiğinden şirketin tek ortağı olarak ...'ın kaldığını bildirerek devre ilişkin sözleşmeleri ve karar defteri örneklerini ve Ticaret Sicil Gazetesi fotokopilerini sunmuştur. Dava, şirket ortaklığına dayalı olarak açılan kar payı alacağı ile şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bu davalarda husumetin şirketin diğer ortağına değil şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Şirket ortağı tarafından ortaklıktan kaynaklanan davalarla ilgili olarak aktif dava ehliyetinin dava sonuçlanıncaya kadar devam etmesi gerekmekte olup bu dava şartıdır. Somut olayda ilk derece mahkemesi kararından sonra her iki davacının davalı şirketlerdeki hisselerini davalı ... .......
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ: 3-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, TTK'nin 547. Maddesi uyarınca açılan, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için--- kaydının ihyası istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibarıyla------Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken tasfiye sonucu 17/05/2023 tarihinde sicilden terkin edilen Tasfiye Haline ------ adına trafik tescilde kayıtlı ---- plakalı---- marka ----- model aracın satışı ve satış bedelinin tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir.Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir....
, faaliyet alanı ile ilgili makinelerde eskiyip arızalandığından, şirketin feshi ve tasfiyesi için haklı sebeplerin mevcut olduğunu, şirket ortaklarından Mustafa Bıçkıcı tarafından Kdz....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/272 KARAR NO : 2024/110 DAVA : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 25/05/2021 KARAR TARİHİ : 20/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... tarihinde yapılan hisse devri ile davalı şirketin 8 hissesini satın aldığını ve bu tarih itibarı ile şirketin ortağı olduğunu, söz konusu kararın ... tarih ... Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığını, yine şirketin ... tarihli yapılan toplantısında şirket ortaklarından ... ait ... hissenin devri ile davacının davalı şirkette ... hisseye sahip olduğunu ve söz konusu kararın ......
Somut olayda, davalı şirketin, şirketin faaliyetlerine ilişkin satışlarının olmadığı, oluşan giderlerden dolayı 2019 yılında - 1.900,40 TL, 2020 yılında - 540,19 TL, 2021 yılında - 540,19 TL, 2022 yılında - 1080,38 TL net zarar raporladığı, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço karının olmadığı, şirketin en son genel kurulunu 2019 yılında yaptığı, bu tarihten sonra genel kurul yapmadığı, 10/01/2019 tarihinde 3 yıllığına seçilen yönetim kurulunun görev süresinin dolduğu, şirketin 10/01/2022 tarihinden beri organsız kaldığı, 11/01/2022 tarihine kadar şirketi münferiden temsile yetkili ....'nin temsil yetkisinin sona erdiği, haklı sebeple fesih koşullarının oluştuğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davalı şirketin feshi ve şirkete kayyum tayinine ilişkin dava açmak üzere vasiye yetki verildiğini, davalı şirketin diğer ortaklarının kötü niyetli davranışları ve şirketin ekonomik durumu göz önüne alındığından ortaklığın devamında fayda bulunmadığını ileri sürerek davalı şirketin TTK'nın 531. maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davalı şirketin feshini gerektirecek haklı sebeplerin mevcut bulunmadığını, mahkemece fesih yerine duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüme de hükmedilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesi’nin 25.11.2013 tarih, 2013/228 Esas ve 2013/6203 Karar sayılı ve 19.10.2017 tarih, 2017/1332 Esas ve 2017/3516 Karar sayılı bozma ilâmlarında keyfi fesih olmaması halinde fesih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 356. maddesi delaleti ile 325. maddesi uyarınca davacının talep edebileceği kâr kaybının kesinti yöntemine göre hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de; davacı yüklenicinin anonim şirket vasfında olması ve faaliyet alanlarının çok çeşitli olup, ultra vires kuralının kaldırılması nedeniyle şirketin hak ehliyetinin sınırının işletme konusu ile de sınırlı olmadığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık bakımından 818 sayılı BK'nun 356. maddesi delaleti ile 325. maddesinde bahsedilen kesinti yönteminin (TBK 408. madde) aynı faaliyet alanı ile sınırlı olarak uygulanması gerekmektedir....
bir yararı kalmadığı kanaatine varılmakla davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....