DAVA : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 23/06/2023 KARAR TARİHİ : 13/09/2023 KARAR YAZIM T.: 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan şirketin fesih ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili 23/06/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalıların 12/03/2012 tarihinde ... ve ... İnşaat Gıda Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ni kurduklarını, davalılardan ... ve ...'ın 10 yıllığına şirket müdürü seçildiğini, bir ticari faaliyet ya da herhangi bir şirket işleyişi olmadığını, şirketin vergi kaydını kapattıklarını, şirketin aktif göründüğünü ancak şirketin pasif vaziyette olduğunu, kanun gereği yapılması gereken hiçbir toplantının yapılmadığını beyanla Samsun Tekkeköy Ticaret Sicil müdürlüğü'nün 1813 sicil numarasında kayıtlı bulunan ... ve ... İnşaat Gıda Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin infisah ettiğinin tespitini ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava, şirketin ihya edilerek yeniden tescili talebine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. Maddesinde " (1) 1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirkette sermaye kaybının gerçekleşmiş olduğu, zararların artarak devam ettiği, davalı şirketin TTK m. 376/...’e göre öz sermayesini, sermaye ve kanuni yedeklerin yarısını veya daha fazlasını karşılayamayacak durumda kaldığı, ayrıca genel kurulun toplanma olasılığının imkansız hale gelmesi nedeniyle şirketin fesih talebinin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mevcut kayyumun atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ...- Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ancak, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına da husumet yöneltilmesi doğru değildir....
-----işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, ----- terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez." Müsnet davada, davacılar tarafından, davaya konu şirketin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış alacak davaları ve başlatılmış icra takipleri mevcuttur. Bu davaların ve icra takiplerinin görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması ----maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğindedir. Bu nedenle davaya konu kooperatifin yeniden ticaret siciline tescili gereklidir. Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından, davaya konu ---- sayılı dosyalarının infaz işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere -----yeniden tescil ve ilânına karar vermek gerekmiştir. ---- işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır....
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince, davacı ortağın payının gerçek değerinin belirlenmesine yönelik olarak şirketin, gerçek mal varlığının rayiç değerinin tespiti, sonrasında şirket mal varlığının rayiç değerleri ile şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası, şirketin kaydi ve rayiç bilanço verileri üzerinden şirket öz varlığının belirlenmesi ve belirlenen öz varlığa göre, davacının sermaye artırımı sonrası payına (%6,25 oranındaki) tekabül eden miktarın kâr payı ile birlikte 230.414,55 TL olarak belirlenmesi karşısında, mahkemece bu miktarın davacının ortaklık payının değeri olarak kabulünde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, ancak, limited şirket fesih ve tasfiyesi istemli dava, ortak olunan şirkete yönelik olarak açılabileceğinden, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği, bunun yanında, davacının kar payı ve ortaklık payına tekabül eden miktar gelir vergisine tabi bulunduğundan, çıkma payı miktarının...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/407 Esas KARAR NO: 2024/296 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 28/09/2020 KARAR TARİHİ: 20/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Davalı şirketin 18.09.2017 tarihli genel kurul kararı ile limited ortaklık iken nevi değiştirerek anonim ortaklığa döndüğünü, toplam sermayenin 5.000.000,00 TL olan davalı şirketin iki hissedarının bulunduğunu, müvekkilinin, şirketin % 26’lık azınlık hissesine sahip olduğunu, diğer hissedar -------- ise şirketin % 74 çoğunluk hissesine sahip olduğunu, şirketin 2017 yılınan veri telekomünikasyon ve bilişim teknolojilerine ilişkin olarak başta olmak üzere 24 ülkede farklı projelerde yer aldığını ve yüksek kazançlar sağladığını, ancak şirketin geçmiş dönem ve özellikle 2019 yılı finansal tabloları dikkate alındığında somut kazançlar ile uyuşmayan kayıtların ve giderleri olduğunu,...
Davalı şirket ve feri müdahil vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı şirket ve feri müdahil vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, limited şirket ortağının şahsi borcu nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı şirketin ortağı olan feri müdahil Ilhan'ın borcu nedeniyle başlatılan takip sonucu pay haczi yapıldığını ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuş, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir....
ATM'nin 2018/108 E sayılı dosyası ile dava açıp şirket gayrimenkulleri üzerine tedbir koydurarak şirketin zararına işlem yapılmasını engellemek istediğini, ancak ... açtığı davalardaki iddialarını unutarak, kendisi şirketin tek yetkilisi olunca ilk iş olarak şirketin değerli bir gayrimenkulünü sattığını ve diğer gayrimenkuller üzerindeki tedbirlerini teker teker kaldırarak şirket arsalarını satmak için girişimde bulunduğunu, bu hali ile şirketin içini boşaltmak ve azınlık hisseleri bulunan ortakları mağdur etmek istediğini beyan ederek davalı şirketin tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini, ayrıca davalı şirkete ait gayrimenkullerin üçüncü kişilere satış ve devrinin engellenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı adresinde bulunmadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarına göre 31/10/2017 tarihi itibariyle resen terk işlemi uygulanmak suretiyle mükellefiyetinin kapatıldığı, yapılan tahkikatta şirketin adresinde faaliyet göstermediğinin tespit edildiği, alternatif bir çözümün işbu dava bakımından uygun olmayacağı ve fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm olacağı anlaşılmakla davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
ın insafına kalan ortaklığın sürdürülmesinde hukuksal yarar görmediğini, davalının 2011 yılında başlayan boşanma davası süreci ile davalı şirketteki yönetim ve denetim olanağını kaybeden davacının durumundan yararlandığını, davalı şirketi ortaklık hak ve hukukuna aykırı biçimde yönettiğini, ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu bu durumun çok açık bir şekilde ortaya çıkacağını, TTK'nun 613 madde ve 626 maddelerinde yer alan özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı hükümlerini ihlal ettiğinin tartışmasız olduğunu, davacının noter ihtarına karşın davalının ortaklık hak ve hukukuna aykırı eylemlerine son vermediğini, davalı şirketin müdürlüğünden çekilmediğini belirterek davalı şirketin müdürü Vedat'ın müdürlükten azline ve şirketin fesih ve tasfiyesi ile mahkeme aksi kanaatte olursa davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır....