Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kaldırılması ya da Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından davacı annenin kabul edilen davası yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmişse de; davanın niteliği gereği HMK'nun 369. maddesi uyarınca duruşma talebinin reddiyle dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu hükme karşı davacı anne tarafından tümüne yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş, bölge adliye mahkemesince davacı annenin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı baba tarafından...
Davacı bu dava ile üzerine kayıtlı olan çocuk Şevval'in gerçek anne ve babasının davalılar Hidayet ve Emine olmasına rağmen, nüfus kaydında babası olarak kendisinin, annesi olarak da eşi Fikriye'nin tescil edildiğini bildirerek, adı geçenin nüfus kaydındaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babası olan Hidayet ve Emine olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....
Davacı bu dava ile üzerine kayıtlı olan çocuk Şevval'in gerçek anne ve babasının davalılar Hidayet ve Emine olmasına rağmen, nüfus kaydında babası olarak kendisinin, annesi olarak da eşi Fikriye'nin tescil edildiğini bildirerek, adı geçenin nüfus kaydındaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babası olan Hidayet ve Emine olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ihbar edilen anne ...'nun karar başlığında gösterilmemiş olmasının mahallinde düzeltilmesinin mümkün olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.26.09.2022 (Pzt.)...
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, açılan dava ilk derece ve bölge adliye mahkemesince nitelendiği üzere nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmayıp hem soybağının reddi, hem de babalığın hükmen tespiti istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kayyım hukukuna ilişkin olarak açılan davada Burdur Sulh Hukuk ve Torbalı Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, babalık (soybağının reddi) davası nedeniyle küçük çocuk için kayyım tayini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir. Burdur Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün babası ...'ın ikametgahının Torbalı adresi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ile Torbalı Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile açılan nüfüs kaydında anne ve baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soy bağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, cumhuriyet savcısı tarafından davaname ile küçük ... 'un davalı ...’in ... isimli bir erkekle gayriresmi birlikteliğinden doğduğu halde çocukları olmayan davalılar ...,......
Dosyanın incelenmesinde davanın anne tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. TMK 301 . Madde uyarınca "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." Babalığın tespitine ilişkin hak düşürücü süreleri düzenleyen TMK 303. Madde ise şu şekildedir: "Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir" Yasal düzenleme uyarınca ananın dava hakkı çocuğun doğumundan başlayarak bir yıl geçmekle düşmektedir....
Anneliğin tespiti davası yönünden ise yapılan yargılama sonunda; Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/155 Esas 2021/246 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, ...`in ... annesinin ... olduğunun, babasının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarındaki anne adı, ... adı ve anne ... bağlarının bu şekilde düzeltilmesine karar vermiştir. Öncelikle tefrik sonucu asliye hukuk mahkemesinde görülen bu dava sadece analığın tespitine ilişkin olup; Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2018/981 Esas sayılı dosyasında babalık ile ilgili hüküm kurulmuş ve kesinleşmişken, mahkemece babalığın tespiti yönünden tekrar karar verilmesi hatalıdır. Karardan sonra mahkemece bu hata fark edilerek birden fazla tavzih kararı ile düzeltilmeye çalışılmış en son 11.10.2021 tarihli ek karar ile verilen babalık hükmü ve kesinleşme şerhi kaldırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalık kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi ve incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 06.12.2016 gününde temyiz eden davacı adına gelen olmadı. Aleyhine temyiz olunan davalı asil ... geldi. Gelen davalı asilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan ...'in babasının davacı olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece babalık davasını anne ile çocuğun açabileceği, babanın babalık davası açması yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir....