Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1996/253 E, 1996/348 K sayılı dosyası üzerinden yapıldığını, bu suçun sanığı ve davacı müvekkilin babası olan dava dışı Ahmet Güzel tarafından çocuk tanınmadığını, baba adına soy bağı tesisi sağlanmadığını, biyolojik annenin yaşının küçük olması sebebi ile nüfus kayıtlarında anneanne Sabriye Demirel anne ve davalı olan dede T4 de baba olarak kaydedildiğini, davacı müvekkil tarafından Antalya 8.Aile Mahkemesi'nin 2016/662 E dosyasında soy bağının reddi ve babalık davası açıldığını, karara karşı kanun yoluna başvurulduğunu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından açılan babalığın tespiti, maddi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nin "Babalık karinesi" başlıklı 285.maddesi gereği; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır" düzenlemesi gereği davacı anne ile davalı babanın boşanma tarihinden itibaren henüz üç yüz gün dolmadan yüz elli yedinci gün doğan çocuğun babası kanun gereği davalı koca olduğundan davacının TMK'nin 301.maddesi kapsamında babalık davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi yerine kesin hüküm oluşturacak şekilde esastan reddine karar verilmesi, bundan ayrı olarak babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK'nin 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve aynı Kanunun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Soybağının iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mersin 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mersin 4.Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın soybağının reddi ile gerçek anne-baba ile annelik-babalık hükmünün kurulmasına ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Mersin 2.Aile Mahkemesince, davanın gerçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulmuş nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; ..., ..., ..., ... ve ...'...
Dolayısı ile davada soybağının reddi ve babalık yönünden bir ayrım yapılmamış, davanın açıklanan hali ile tamamına aile mahkemesinde bakılması gerektiği belirlenmiştir. Bu bağlamda mahkemece mevcut kaydın iptali ile babalık davası yönünden gerekli kanıtlar toplanıp, inceleme yapılarak davanın kabulü halinde baba hanesine tescili ile yargılama sonunda tespit edilecek anne ile de arasında bağlantı kurulmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı kararın verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in açmış olduğu soybağının reddi davası yönünden; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 286 ncı maddesi uyarınca biyolojik babanın dava açma hakkı olmaması ve davacı yönünden 4721 sayılı Kanun'un 291 maddesinde yer alan şartların oluşmadığı, davacı ... Işık'ın açtığı soybağının reddi davası yönünden, yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın çocuklar ... ... ve ... ...'a velâyetin anne tarafından açıldığı gözönünde bulundurularak çocuklara kayyım tayin ettirilmiş, çocuklar ... ... ve ... ...'un gerçek babasının davalı ... olmadığının ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin raporu ile tespit edildiği anlaşıldığı, soybağının reddi istenilen küçükler ... ... ve ... ...'un, anne ile biyolojik baba olduğu açıklanan ... ile evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği ve anne tarafından çocuğun baba hanesine tescilinin sağlandığı, anlatılan bu olaylarda davalı ...'...
Taraf ehliyeti (sıfatı ) dava şartlarındandır.(6100 Sy HMK 'nun 114/1-d Md.)Mahkemece dava şartlarının mevcudiyeti davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.Taraflar her zaman dava şartı noksanlığını ileri sürebilirler.Dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için mahkemece kesin süre verilir.Noksanlık giderilmediğinde dava şartı yokluğu sebebiyle açılan dava usulden reddedilir. Buna göre, evlilik dışı doğan çocuk yönünden babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soybağının kurulmuş olması zorunludur. T.M.K. 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile soybağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur....
nin nüfusuna kaydının yapıldığı, nüfusta baba olarak görünen ... ile aralarında herhangi bir soybağı kurulmadığını belirterek, müteveffa...in babasının ... olduğunun tespiti ile babalık hükmü kurulmasının istenildiği, inceleme konusu davanın babalık hükmüne ilişkin olduğu, murisin anne ve babası arasında resmi evlilik kaydı bulunmadığı, muris ile babası ... arasında soybağı bulunmadığı, davacıların talebinin 4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olduğu, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, davanın babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edileceği, babalık davası açma açma hakkının kişiye sıkı olarak bağlı hak niteliği taşıdığı için çocuğun ölümü durumunda mirasçıları tarafından babalık davası açılması mümkün olmadığı, aktif husumet ehliyetinin...
Annenin gerçek anne olan ... olduğunun belirlenmesi halinde, babalık karinesi çerçevesinde davalı ...'ın nüfus kaydına göre evlilik devam ederken doğmuş oldruğundan bu durumda anne olarak ... belirlendiği anda, baba olarak da ...'ın belirlenmesi yasa gereği olacaktır. O halde Yasa gereği baba belirlidir ve babanın da ... olduğunun kabul edilmesi zorunludur. Bu ise nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür. Ayrıca, ...ve ... kendi çocukları olmadığını bildikleri halde davalı ...'ı yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak kendi hanelerine kayıt ettirdikleri iddia edilmektedir ve bu durum yapılan DNA ile de belirlenmiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, bu nedenle, davacı tarafından açılan davanın mevcut kanıtlar doğrultusunda kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
Davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesince verilen karar, davacı ve davalı ... tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı ile davalı ... tarafından istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesi kapsamında baba tarafından anne ve çocuk aleyhine açılan soybağının reddi istemine ilişkindir....