"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi KAYYIM İHBAR OLUNAN DAVA TÜRÜ :Babalığın Tespiti - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava küçük adına kayyım tarafından açılan babalık davası ve küçük yararına nafaka tayini taleplerine ilişkindir. Kayyım..., ihbar olunan anne ... tarafından davalı ... aleyhine açılan babalık davası nedeniyle Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi uyarınca ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/119 esas 1999/306 karar sayılı ilamıyla küçük ...'i o davada temsil etmek üzere temsil kayyımı olarak atanmıştır. İhbar olunan anne ... tarafından açılan babalık davası, ...l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/54 esas 2003/62 karar sayılı ilamıyla 18.02.2003 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde, ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı; 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı; 301. maddesinde de, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde babalık davasına bağlı olarak annenin mali hakları düzenlenmiştir. Anne, babalık davası ile birlikte veya ayrı ayrı olarak baba veya mirasçılarından anılan maddede sayılan mali haklarını isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nda, annenin 304. maddesindeki mali hakların ne zaman istenebileceğine ilişkin bir süre şartı öngörülmemiştir....
nin açtığı soybağının reddi davası yönünden; Dava, çocuk adına yasal temsilci sıfatıyla anne tarafından Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçük ...'ın gerçek babasının ... ... olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesinin istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşıldığından; yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın küçük ...'a velayeten anne tarafından açıldığı gözönünde bulundurulduğunda, mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma ve baba ...'e yöneltilmesinden, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanmasından sonra bütün delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik hasımla yargılama yapılarak davanın reddine, 2- Davacı ...'...
Çocukla ana arasındaki soy bağının kurulabilmesi için çocuğun ana olduğu iddia edilen kadın tarafından doğrulduğunun tespit edilmesi yeterlidir. Kadının evli olup olmaması soy bağının kurulması için önemli değildir. TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Yukarıda belirtildiği üzere soy bağının reddi davası babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dava konusunun babalık (babalığın tespiti) davası olduğu, TMK 301/1 maddesi gereğince, babalık davasının, ancak babaya karşı anne ve çocuk tarafından açılabileceği, babanın kendisinin anne ve çocuğa karşı babalık davası açmasının yasal olarak mümkün olmadığı belirlenmiş olup; davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davacı tarafça açılan davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olmakla;'' gerekçesiyle; Davacı tarafça açılan babalık davasında, TMK' nun 301/1. Maddesi gereğince, davacının dava ehliyeti bulunmadığından, HMK.nun 114/d maddesi gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anne tarafından açılan babalık davası yönünden davanın hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, davacı anne tarafından bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı, davacı annenin açmış olduğu babalık davası bu şekilde kesinleştiği, çocuk adına açılan babalık davasında ise çocuk ile nüfustaki baba olan ... ... arasındaki soybağının ... 1. Aile Mahkemesinin 27.02.2021 tarihinde kesinleşen 2018/390 Esas, 2020/285 Karar sayılı soybağının reddi davası ile ortadan kalktığı, soybağının reddine ilişkin dava dosyasında ... 1. Aile Mahkemesince nüfustaki baba ... ...'ın vefatı sebebiyle biyolojik baba olduğu ileri sürülen ...'den kan örnekleri alınmak suretiyle ... Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderildiği, ... Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin 21.05.2020 tarihli raporu ile; çocuk ...' ın %99,99 ihtimalle ...'...
ın açtığı soybağının reddi davası yönünden; Dava, çocuk adına yasal temsilci sıfatıyla anne tarafından Türk Medeni Kanununun 286. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin olup somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçük...'ın gerçek babasının davalı ... olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesinin istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşıldığından; yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soybağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın küçük ...'...
Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/541 Esas, 2021/694 Karar sayılı 16.09.2021 tarihli kararı ile küçüğü babalık davasında temsil etmek üzere İlkercan Polat'ın küçüğe kayyım olarak atanmasına karar verildiği, kararın 11.11.2021 tarihinde kesinleştiği, küçüğü temsilen kayyımı tarafından babalık açma davasını içerir şekilde Av. T2 vekaletname verildiği, dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. Dava, çocuk tarafından açılan babalık davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın anne tarafından açılan babalık davası olduğu tespiti ile TMK'nun 303/1.madde gereğince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince küçüğe kayyım atanması için ihbarda bulunulması, davacı küçüğün davada temsilinin sağlanması gerekirken bu husus yerine getirilmediği gibi davacının anne olarak nitelenmesi doğru görülmemiştir. Çocuk tarafından açılan babalık davası yönünden hak düşürücü süre söz konusu değildir....
Çocuk adına anne tarafından açılan soybağının reddi davasında, anne ve çocuk arasında menfaat çatışması bulunduğundan çocuğa kayyım atanarak davacı açısından taraf teşkili sağlanmalı, çocuk tarafından açılan soybağının reddi davalarında husumetin anneye de yöneltilmesi gerektiğinden kayyıma “Annenin davaya davalı sıfatı ile” dahil edilmesi için süre verilmesi ve sonuç olarak davalı açısından da taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi, delillerin toplanılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....